"Bazen yalnız hissettiğin anda aslında yalnız
Olmadığını fark edersin...!"Luca çocuğun bileğini tutmuştu "Sen karışma Luca!" Dedi çocuk "karışıp karışmamak benim kararım uzatma ve şimdi uza!" Dedi sakince, çocuk güldü "Oh-ho-ho-how ne cengaver çıktın sen ya!" Dedi, Luca nın çenesi kasıldı "Ban! Sana uzatma dedim!" Luca çocuğun bileğini fazla sıkıyordu, bir kaç çocuk masalarından kalkıp Ban denilen kişinin arkasına girdiler, bi baktım bizim çocuklar ağır bir gürültüyle kalkıp arkama geldiler, kızlarda kolları sıvayıp yanıma geldiler, oğlum siz piskopatmısınız? "Ne çok sevenin varmış be fare" ya ne cins şey bu "bak, sabahtan beri susayım susayım diyorum beni çığırından çıkarma, pişman ederim" güldü "dilin varmış ya senin küçük fare" Dedi sırıtarak, Luca nın çenesi kasıldı, çocuğun eli titremeye başladı, Luca yı hiç bu kadar kızmış görmemiştim, ondan korkmaya başladım, "Ban sana-uza-dedim!" Dedi dişlerinin arasından konuşuyordu.
Ban sonunda pes etmişti "B-bırak kolumu" dedi Ban, canının yandığı okadar belliydi ki, Luca Ban in kolunu serçe bırakmıştı, "neyse bu seferlik seni affettim fare" dedi sırıtarak, ve gitti. Luca elini kaldırdı durdu ve başıma bir tane geçirdi, "hey!" Dedim başımı tutarak, "niye ben- yani bizi çağırmıyorsun!" Dedi sakince "Bilmiyorum, olay çıksın istemedim!" Dedim başımı eğerek, "hanımlar beyler, belaya kapımız her zaman açıktır efendim istediği zaman mekanımıza giriş yapılabilir" dedi Jack güldük.
"Iyi tamam siz geçin ben yemek alıp geliyorum" dedim gülümseyerek. Tepsimi doldurup masaya geçip yemeğimi yemeye başladım, bir hoparlör sesi duydum, sesin geldiği yöne doğru döndük, vay ben kaç aydır buradayım hiç bu konuşma sahnesini görmemiştim yuh sana Akira! Bay Erwin kürsüde mikrofon la uğraşıyordu, müdür yardımcıları olduğunu tahmin ettiğim kişilerde hocalarla birlikte oradalardı, bir kadın vardı, bayan Annie Explie olmalı, çok güzel bir kadındı sanki özenle yaratılmış gibi, mavi gözlü ydü ama aksine siyah tenliydi, saçlarını arkadan alçak topuz yapmıştı, muazzam görünüyordu, bay Erwin in sesini duydum, gözlerimi bayan Annie den ayırıp Bay Erwin e baktım, "merhaba çocuklarım, öncelikle afyet olsun, size bazı haberlerim var okulda bazı değişiklikler oldu" dedi, Luca yla göz göze geldik.
"Okuldaki koruma alanı genişletildi, eğitiminiz hızlandırılacak ve zorlaşacak, daha zor bir sisteme geçildi, bunun sebebi sizi tüm kötülüklere ve gelecek kötülüklere karşı hazırlamak, bir etkinlik düzenledik, bildiğiniz üzere ormanda bir çok iblis ve yaratık var, ormanda gruplar halinde kamp yapılacaktır, bu kampta hayatta kalma mücadelesi vereceksiniz tabi en önemlisi grup ruhuda gerekli, kamp alanlarınız koruma kalkanıyla çevrili, iblisler olduğunuz alana geçemez, tabi bu üst seviye bir iblis olmazsa, unutmayın bu süreçte güçlerinizle savaşacaksınız, amacımız güçlerinizle savaşıp sizi güçlendirmek. Ölmek, yaralanmak, kaybetmek ve başarmak olacaktır, sizden istediğimiz ölmek değil yaşamaktır ve başarmaktır! Söyleyeceklerim bu kadar sorusu olan?" Dedi bay Erwin, bir çocuk el kaldırdı "neden koruma kalkanı alt seviye!" Dedi çocuk hoca güldü "her an tetikte olmanız için!" Dedi ve gittiler.
Bu durum beni çok rahatsız ediyordu, neden böyle bir tehlikeye giriyoruz ki? Luca ya baktım sanki aynı şeyi düşünüyor gibiydik, "belki bu daha iyidir, gelişmen için" dedi, ama dudakları oynamıyordu, yine yapmıştı, beynime konuşmuştu, birşey demedim ve başımı eğdim.
Yemeğimizi yemiş koridorda birlikte yürüyorduk, çocuklar kendi aralarında konuşuyorlardı, birinin omzumu tutmasıyla irkildim, "Sen iyimisin Akira?" Dedi Clara, ona gülümsemeye çalıştım "evet iyimi" dedim, "iyi hadi gelin biraz birlikte zaman geçirelim bahçede" dedi Sam, "sizi gidin ben biraz çalışacağım" dedim sakince "Hadi ama Akira neden hep bizden kaçıyorsun?" Dedi Carlos, "kaçmıyorum, sadece kendimi geliştirmeye çalışıyorum, buraya geldiğimden beri hiçbir ilerleme kaydetmedim, hatta daha gücümün ne olduğunu bile bilmiyorum" dedim başımı eğerek, "tamam hadi birlikte çalışmaya gidiyoruz!" Dedi Lucy, "hayır gerçekten benim için böyle bir şey yapmanız gerekmiyor" "senin için yapmıyoruz bebek, bizimde güçlenmemiz gerek nasıl olsa eğitim bile zorlaştığına göre tehlike artmış demektir" dedi Lucy, "Lucy haklı, yine... herzamanki gibi" dedi Viggo, Lucy le Viggo göz göze geldiler, ne oluyor buralarda, belkide ben çok fesat düşünüyorumdur. Güldük. "Hadi o zaman" dedim.
Birlikte dövüş sanatları sınıfına gittik, kapı acıktı içeri girelim derken... "Hadi ama, bunca zaman hiç görmediğim biri bu gün önüme çıkıyor ve ben onunla anlaşamadığım için artık hep onunla karşılaşacağım, ben böyle şansın, Neden?" Dedim ağlarcasına, "sakin ol dostum" dedi Hiro, yanımdaki kişinin kim olduğunu umursamadan yaklaşıp konuşmaya başladım "seslimi düşündüm ben?" Dedim sessizce, "evet" dedi Luca buz gibi sesiyle, öyle bir kişiye sormuştum ki, onu umursamayıp şu Ban e döndüm. Grubuyla oturmuş güle eğlene konuşuyorlardı, büyük ihtimalle üst sınıftanlardı, kendini beğenmiş ve gıcıklardı, kendilerinden başka kimseyi umursamayan tiplerdenlerdi, Luca da üst sınıf tı ama hiçte kendini beğenmiş bir tipi yoktu, ona baktım kollarını birleştirmiş soğuk soluk bakıyordu sonra kafasını bana doğru çevirdi, "yada oda öyleydi" dedim "ne?" Dedi Luca buz gibi sesiyle.
"E biz burada nasıl çalışıcaz" dedi Clara, belkide hep sert olmak gerekmiyordu, belkide insanlar tatlı dilden anlar değilmi? Denemekten zarar gelmez "siz o işi bana bırakın!" Dedim, kollarımı sıvadım, parmaklarımdaki krampları teker teker kırdım sonra boynumdakini, çocuklar bana heyecanla bakıyordu, sert ve kararlılıkla yürüdüm, tam karşılarına geçip durdum, bunu yapabilirsin Akira! Derin bir nefes aldıp verdim, huh hadi göreyim seni Akira! "Selam!" Dedim elimi sallayarak, şu an en tatlı halimi takılmaya çalışıyordum, şaka gibisin senden utanıyorum Akira! Arkadan çocukların sesini duydum "Ne yapıyor o!" Dedi Sam "her ne yapıyorsa şu an çok tatlı gözüküyor!" Sonrada Hiro nun sesini, "işe yaramayacak!" Sonrada Viggo nun "şu an çok tatlı belki yaradı bi durun" ve Lucy, "şu an insanlar hakkında merak ettiği şeylerden birini deniyor galiba ve kurbanları bu veletler" dedi Clara gülerek.
"Bu kızı boşuna sevmiyorum" dedi Jack gülerek, Ban ve arkadaşları bana döndü, "Oooo! Bakın burada kimleri görüyorum" dedi Ban "E-evet ben, şey sizden bir ricam olacaktı" dedim gülümseyerek, ne tür bir şey yapıyorsun Akira? "Tabi farecik" dedi Ban "bizim Antrenman yapmamız gerekiyordu da, rica etsek buradan gidermisiniz?" Ban gülerek ayağa kalktı, "gitmezsek ne olacak?" Dedi, sabrımı sınıyor! "Rica-ediyorum- çalışmamız gerek, buradan gidermisiniz!" Dedim sabırla, "bizim fare nazikleşmişmi?" dedi sırıtarak, elini yanağıma doğru uzattı, B-b-bu ne cürretle bana saygısızlık eder!? Kolunu elimin tersiyle ittim, gülen yüzümden eser kalmamış yine o erkeklerden nefret eden Akira olmuştum, "ohohow, bu yüz ifaden beni korkutmadı degil fare!" Dedi sırıtarak, "senden sabahtan beri sabırla bir şey rica ediyorum, ama sen ısrarla iğrençleşmeye devam ediyorsun, demek insanlar tatlı dilden anlamıyor, yada sen insan dilinden anlamıyorsun! Ama kusura bakma bizde hayvan dilinden anlamıyoruz o yüzden şimdi uza!" Dedim buz gibi sesimle, arkadan çocukların sesini duydum "Oooow bu ağır oldu" Jack ve Hiro gaz vermeye çalışıyorlardı.
Ban kaşlarını çattı ve bana yaklaşmaya başladı, "laflarına dikkat et Fare!" Bana yaklaştıkça ben geri adım atıyordum, "etmezsem ne olur!" Bu seferde ben gıcıklaşayım, "kedinin fare ile oynadığı gibi oynarım senle!" Dedi arkaya doğru bir adım attım derken birine çarptım, "oooo bakın koruyucu melek gelmiş!" Dedi arkama bakarak, "oyna, bak kim kiminle oynuyor!" Dedi Luca alaycı bir sesle, Ban güldü, uzandı, yüzünü yüzüme yakınlaştırdı, "seninle uğraşacak vaktim yok fare, çok sıkıcısınız, Adios" dedi sırıtarak, arkasına dönüp gitti, grubuda sırıtarak ona yetişti, "hey! Ban!" Dedim arkasından seslenerek, nedense bunu söyleme gereği duymuştum, omuz altından baktı " içimden bir ses bu davranışların için bir gün pişman olacağını söylüyor!" Dedim sırıtarak, sırıttı, "o günü bekliyor olacağım farecik!" Dedi sakince ve gitti, "ona bulaşma!" Dedi Luca, "üst sınıf olduğu içinmi?" Dedim ona dönerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKİRA (Karanlığın Savaşı)
FantasyBen farklıyım, sen farklısın, biz farklıyız belkide bu yüzden dünya bizi kabullenmiyor...