(30) İÇİMİZDEKİ ZEHİR!

26 4 13
                                    

                         Damarlarımda kan değil ölümün
                     Ateşi harlanıyordu her geçen saniye!..

Bayan Lora içeri girdiğinde düşüncelerimden sıyrılmıştım, "nasılsın Akira, daha iyimisin?" dedi, başımı salladım "evet iyiyim!" gelip yatağa oturdu, örtüyü üzerimden sıyırdı, dur benim üstümü kim değiştirdi, neyse bunu düşünecek halde değildim zaten, üzerimdeki hasta önlüğü nün düğümlerini açtı, karşısında sadece iç çamaşırlarımla kalmıştım, bu utanç vericiydi. Gözlerim bayan Loranın yüzüne tırmandı, o kadar iğrenç sırıtıyordu ki, bu beni fazlasıyla rahatsız ettik istemeden uzandığım yerden kıpırdandım, "kıpırdama canım!" canımmı? Ciddenmi? Vücuduma baktı, Parmaklarıyla karnıma bastırdı "burada bir ağrın varmı?" "hayır" parmaklarıyla karnımı gezdikten sonra bacaklarıma indi, bu durum beni her ne kadar rahatsız ediyor olsada doktordu sonuçta işini yapıyordu, sağ bacağıma dokundu eliyle baştan aşağı tüm bacağımı gezmişti, kalkıp dövmemek için zor tuttum kendimi "buralarda?" "hayır" dedim dişlerimi sıkarak, bayan Lora sırıttı "güzel" dedi "sol bacağında ezilmeler var, yere düşerken büyük bir şiddetle düşmüşsün" sol bacağımın bileğini tuttuğu zaman yüzümü istemeden ekşilttim "görünüşe bakılırsa burdada burkulma var" dedi "sizden bir şey isteyebilirmiyim?" dedim sessizce "tabiyki" "beni en hızlı şekilde iğleştirirmisiniz?"  "bunu zaten yapıyorum, ama ezilmeleri iyileştiren bir yol var, lakin bu... Canını fazlasıyla yakabilir!" dedi, hemen iyileşmem gerekiyor her ne pahasına olursa olsun "tamam canımın yanması umrumda bile değil, yapın"  "şimdimi"  "evet şimdi!" dedim kararlılıkla, "bekle o zaman birazdan geri geleceğim" dedi gülerek çadırdan çıktı. Bu gün neden böyle tuhaf davranıyor.

Elinde bir tepsi yle içeri girdi, tepsinin üzerinde kibrit, cam bir fincan ve bir kaç bilmediğim eşya vardı, sandalyeyi yatağın yanına çekti, tepsiyi masaya bıraktı, bacağımı nazikçe açtı, gözlerime inanamadım, hayatımda hiç böyle bir şey olmamıştı, bacağımın yan tarafı dizime kadar mos mordu, tepsideki pamuğu uzun bir cımbızla tuttu "kibriti yakarmısın" dedi, tepsideki kibriti alıp yaktım, sonrada ona uzattım "hazırmısın?" dedi başımı evet der gibi salladım, pamuğu bir sıvıya batırıp ateşe verdi ve cam fincanın içine koydu, bacagıma yavaşça bir sıvı sürdü ve fincanı aldı, bir şeyler mırıldanıyordu, ne dediğini idrak edemiyordum, fincanın ağız kısmını bacağıma dayadığında istemeden bağırmıştım sonra hemen bağırmamak için elimi ısırdım, fincanı gezdiriyordu, acıyı iliklerime kadar hissediyordum adeta, bayan Lora bir şeyler mırıldanıyordu ama bu acıyı çekerken ne dediğini idrak etmek çok zordu.

Nasıl dayanabildim bilmiyorum ama bayan Lora sonunda fincanı çekmişti, son olarak ellerini bacağıma deydirmeden gezdirdi. Elimi ısırmayı bırakmıştım ama terler üzerimden akıyordu, "bitti, ama acı öyle kolay kolay bitmez, bu tedavi yavaş yavaş damarlarına yayılacak, ve bu süreç seni çok zorlicak, merak etme yarına kadar geçer ama bu gün çok zorlanacaksın haberin olsun, ayağa kalkma tamammı birazdan sana ilaçlarınıda alıp getireceğim" dedi, bacaklarımın kasıldığını hissediyordum "bacaklarımın kasıldığını hissediyorum bu normalmi" "işte başlıyor, dediğim gibi yavaş yavaş yayılır ve sabaha bir şeyciğin kalmaz" dedi gülümseyerek, gelip yüzümün önündeki saçları çekti, yüzü yüzüme yakındı "Akira... Çok güzelsin ve öyle bir şey yaşıyo olman canımı yakıyor ahh, ama hakediyorsun güzelim, hak ediyorsun!"  dedi alaycı bir tavırla, alnımdan öptü ve gitti, başım dönmeye başlamıştı, ne dedi şimdi bu, buz kesilmiştim, bir tepki bile verememiştim, içim içime sığmıyordu adeta.

Aradan yarım saat geçti ve okadar huzursuzum ki, bayan Lora nın neden öyle bir şey söylediğini merak ediyorum, terliyorum, nefes alamıyormuşum gibi hissediyorum, yerimde duramıyorum, damarlarım da kan değil ateş akıyormuş gibi hissediyorum, elimle terliyen saçlarımı geriye attım, sesli bir şekilde nefes alıyordum "sen iyimisin?" Lucanın sesini duyunca istemeden irkilmiştim, hemen kendimi toparladım "e-evet i-iyiyim" kendimi toparlamaya çalışıyordum, "Akira iyi değilsin farkındasın değilmi" dedi yanıma gelerek "h-hayır gerçekten iyiyim"  "terliyorsun, nefesin düzensiz, rahatsızsın, iyi değilsin Akira!  Bilmediğim bir durummu var?"  "hayır Luca, sadece biraz halsizim" "eminmisin?" başımı salladım "evet" dedim yavaşça kendimi toparlamaya çalıştım, bacağıma bir zonklama girince yüzümü ekşilttim, Luca fark etmesin diye hemen kendimi toparladım, "otursana" dedim zorlukla.

AKİRA (Karanlığın Savaşı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin