(21) Kamp!

19 5 0
                                    

               "korku insanı öyle bir zamanda ele geçirir ki
               Bazen korkmak bile en korkulu rüyan olur!...

Sırt çantamı aldım ve kızların yanına doğru ilerledim, Clara nın odasına gidip kapıyı çaldım, Clara nefes nefese kapıyı açtı, "iyimisin?" Dedim "iyiyim iyiyim, eşyalarımı hızlıca toplamaya çalışıyorum da o yüzden, eee sen topladınmı?" Dedi, o sırada içeri girmiş eşyalarını topluyordu, ben ise geçmiş koltukta oturuyordum, "ben çoktan topladım! Uyandığım zaman yani!" Dedim "akıllı kız seni!" Dedi gülerek, bende gülmüştüm.

Clara sonunda eşyalarını hazırlamıştı, "hadi bizimkilerin yanına gidelim!" Dedi Clara, kapıyı açtığımızda Lucy eli havada şaşkınlıkla bize bakıyordu, yanındada Sulli vardı "bizde sizin yanınıza gelecektik!" Dedi Lucy, güldük, "ben odadan çantamı alıp geliyorum!"  Dedim gidip odadan sırt çantamı koluma taktım, kapıdan çıkıp kızların yanına gittim.

Birlikte alt kata indik, bu ne kalabalık be, dışarı çıktık, çünkü müdür dışarıda toplanmamızı söylemişti.

Kapının önüne çıktığımızda neredeyse tüm okul dışardaydı, Sam in sesini duyar duymaz sesin geldiği yöne doğru döndük, el sallayıp bağırıyordu, bi baktım kulağımın dibinde bağıran biri var "tamam tamam geliyoruz!" Dedi Clara bağırarak.

Bizim çocukların yanına gittik tam kadroyduk, Luca bile buradaydı, bir hoparlör sesi duyduk bay Erwin okulun giriş kapısının önünde duruyordu yanındada müdür yardımcıları.

"Evet çocuklarım, bu gün kamp a gideceğiz! Bu normal bir kamp olmayacaktır, ölüm olacak! zorluk olacak! Ama hepsi bir yana Başarı olacak! Kendine güvenen o iblisleri yener arkadaşlarıyla buraya döner! Akıl ve mantıkta gereklidir, bir iblisle savaştığınızda en ufak bir hata ölümünüze neden olabilir! Korkmayın sadece başarın ve kendinize güvenin çünkü ben size güveniyorum!" Dedi bay Erwin, "ve aranızda daha gücünü kontrol edemeyenler olduğu için hepinize kılıç verilecektir!" Dedi, "tamam soracağımız bir şey yoksa gidebiliriz!" Dedi hoca. Herkes kendi arasında konuşmaya başladı, bay Erwin ve diğer hocalar çocukların arasından geçtiler, bizde onları takip etmeye başladık. Gözüme bir şey takıldı, şu Catnıs dik dik bana bakıyordu, ne istiyor bu bela? "Clara birşey sorucam!" "Sor tabi canım!" Dedi gülümseyerek, "şey bu Catnıs kim?" Dedim sessizce, "dediklerine göre buranın eski müdürünün torunu o yüzden burnu havada bir şey" ha şimdi anlaşılıyor bu havalar.

Onunda etrafı pek boş değildi birsürü onun gibi kız vardı yanında tabi erkeklerde, anlayacağınız kız dün geldi tüm okulu ele geçirme peşinde sanki, bizimkilerde yüz vermeyince bana sataşıyor  "anlıyorum!" Dedim "ya birşey diyeceğim bu kız senden ne istiyor?" Demek oda fark etmiş, o an bana bir geldiler "fark ettin değilmi, abi bana takmış gerizekalı, takıntılımıdır nedir, benden ne istiyorsa artık! Birgün buna fena dalıcam ona göre!" Dedim sinirle, bir baktım bizimkilerin hepsi bana bakıyor, "seni rahatsız eden birimi var Akira!" Dedi Hiro  "ş-şey yok ya, öyle konuşuyorum işte boş boş!" Dedim, şu Catnıs ı öğrenmelerini istemiyorum, eğer onları biraz tanıyorsam öğrendikleri an kızı uyarmaya giderler ve kızın zor duruma girmesini istemiyorum.

Ormanın içine girmiştik, bizim çocuklar konuşmaya daldı, ben ise herkesten uzak olan sağ köşeye geçtim ve ormanın derinliklerine doğru bakmaya başladım, belli bir süre yürüdükten sonra şu daha önce gördüğüm sur ları gördüm, sonra sarı bir şey kapı gibi açıldı ön taraftan bay Erwin yapmıştı, muazzam görünüyordu, yürümeye başladık, sonunda o surlara yaklaşmış tık, "surların dışına çıkmaya hazırmısın?" Yanımda duyduğum sesle irkilmiştim, "korkuttummu?" Dedi Luca sakince "H-hayır" dedim iç çektim "biraz endişeli gibiyim" dedim durup dururken "neden?" Dedi sakince "Bilmiyorum" surlara iki adım kalmıştı "o bir günün bu kadar yakın olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi" dedim sakince, Luca ya baktım, öylece bana bakıyordu "Hadi yapalım şunu" dedim cesaretle.

AKİRA (Karanlığın Savaşı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin