"Gel benimle" dedi adam nazik bir sesle, annemin arkasından öylece bakan gözlerimi adama çevirdim, bavulumu alıp adamın gittiği yöne doğru gittim merdivenlerden çıkıyorduk, "herhalde adımı bilmiyorsun dur, öyle değilmi?" "H-hayır efendim" adamın nazikçe güldüğünü hissedebiliyordum, "adım Erwin, tanıştığıma memnun oldum Akira" "Bende efendim, şey bu arada ismimi nereden biliyorsunuz?" "Ah doğrusunu söylemek gerekirse Akira, sen daha doğmadan biliyordum" "N-ne?! Nasıl yani?" "Evet öyle, Ah! Geldik bak odan burası yerleştikten sonra yanıma gel tamam mı! Anahtarınıda al, ve odam 2. Katta" dedi elindeki anahtarı uzatarak. Tam 3 kat çıkmıştık.
Anahtarı aldım, bay Erwin gülümseyerek gitti, 304 oda numaram buydu, odamın kapısını açtım odamın yanındaki kapı açıldı, odadan bembeyaz tenli, saçları omuzlarından sarkan bir kız çıktı, beni görünce kaşlarını çattı ve tekrar içeri girdi.
Çok tuhaf bir kızdı, kapıyı açıp, bavulumuda alıp içeri girdim, kapıyı kapattıktan sonra ilerledim. Evet oda okadarda fena değildi. Çok güzel bir yatak vardı, ter temiz çarşaflar yatağın üstünde duruyordu, oysa ben kendi yatağımın çarşaflarını getirmiştim, hemen yatağın biraz ilerisinde bir çalışma masası vardı, sağ tarafta boydan sürgülü pencere vardı, krem rengindeki narin dokulu perdesi çok hoş duruyordu, yatağımın karşısında ise bir koltuk vardı önündede bir masa, gayet iyiydi, yatağın hemen sağ tarafındaki normal boyutlu bir giysi dolabı vardı, sırt çantamı sırtımdan indirip içindeki kitapları kitaplığa yerleştirdim.
Müzik kutumu güzel görünür bir yere koydum, günlüğümü ve kalemlerimi çıkardım kalem kutumu da çıkartıp kalemleri içine koydum, loş ışıklı çalışma lambası nıda çıkarttıktan sonra, bavulumu yatağın üstüne attım ve açtım, kıyafetlerimi dolaba yerleştirdikten sonra yatağa oturdum telefonumun ekranına baktım saat 01:46 geçiyordu, bay Erwin bana yanına gitmemi söylemişti, ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim, Ah içimde bir sıkıntı vardı, kapıyı açıp çıktım, sessizce kapattım.
2. Kata indim tek tek kapılara baktım, Ah nerede bu adamın odası? "Plenton Dars" "Annie Explie" "Pxis Flaries" "Erwin Kaplin" Ah burası! Nekadar çok önemli isim varmış, kapı kolunu tuttum, nedense kendimi gergin hissediyordum, derin nefes alıp kapıyı çaldım, "Gelebilirsin Akira" dedi bay Erwin, ama nasıl anlamıştı, güçlerinden biri olmalı, kapıyı açıp içeri girdim, masasında oturuyordu, elini masasının önünde duran koltuklara uzattı, "gel ve otur lütfen" sessizce gidip oturdum.
"Evet, bir gün geleceğini biliyordum, güçlerinle hiç karşılaştınmı?" "E-evet, istemeden dokunduğum şeyleri kırabiliyorum" "başka" "bir keresinde sinirlendiğim için bir kızın bileğini kırmıştım, a-ama kesinlikle isteyerek olmamıştı, zaten o günden sonra-" "Ah anlıyorum, bak Akira bana istediğini anlatabilirsin, burada rehperliğimiz var, psikiyatrist de var, istediğin zaman onlarla görüşebilirsin, bize güvenebilirsin, Anneni tanırım annen benimle büyüdü sayılır, onu benden iyi kimse tanıyamaz inan bana, annen bana çok güvenirdi seninde bana güvenmeni diliyorum" dedi sessizde başımı eğdim.
"Bildiğime göre, hayatında bu denli değişiklikler seni baya etkilemiş, içine kapanık ve sosyallikten uzaklaşmışsın, anlıyorum seni Akira bunu değiştirmek için sana elimden geldiğinden fazlasını yapacağım ama bunu asıl değiştirecek kişi sensin, bu yüzden azmini ve kararlılığını asla yitirme, çok kararlı ve cesur birine benziyorsun, kendine güvenmekten asla vazgeçme!" Dedi, başımı kaldırıp gözlerine baktım, bunu nasıl yaptı bilmiyorum ama sanki enerji verdi.
"Bu gün dersler bitti, akşam yemeğine saat 05:00 de ineceksiniz, burada çok güzel kalpli insanlar var merak etme hepsi senin gibi farklılar, onlarla tanış sana yardımcı olacaklardır, seni en iyi sınıfımıza koyacağım, yani B şubesindesin, soracağın veya söyleyeceğin bir şey varmı?" "Şu anlık hayır, teşekkür ederim" dedim ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim, kapıyı araladım, başımı kaldırıp Bay Erwin e baktım "bunu pek beceremiyorum ama deneyeceğim" dedim, sanki gerçektende mutlu olmuştu yüzünde koskocaman bir gülümseme vardı.
Merdivenlerden çıkıp odama doğruldum, ani bir sarsıntıyla geriye doğru sarsıldım, evet biri bana çarptı, tam düşecekken elimi tuttu, siyah kapişonlu birisiydi, kapişonu başındaydı, elinde kalem ve defteri vardı, beni düzeltip elimi hemen bıraktı, bende elimi geri çekmiştim, "önüne bakarak yürü" dedi sert ve sakin bir sesle, konuşmama fırsat vermeden önümden geçip gitti, önüme dönüp yürümeye devam ettim. Aman ya hepsi çok iyi kalpliymiş.
Odama gidip kapıyı kapattım, ve yatağa uzandım, boş boş tavanı izlemeye başladım. Bir anda kapım çaldı, yataktan kalkıp kapıya gittim, kapıyı açtığımda karşımda o tuhaf kızı ve saçları hafif mavi ve gri karışımı olan bir kız gördüm, "A-Ah merhaba az önce ki davranışım yüzünden özür dilerim, yeni birini karşımda görünce öyle bir tepki verdim" dedi "ı-ıığ şey sorun değil i-içeri gelin" dedim Ah, biriyle nasıl konuşulacağını bilmiyorum ne kadarda şapşalım.
Kapıyı tam açtım ikiside içeri girdi, geçip koltuklara oturdular bende karşılarına yani yatağa oturdum "Ah bu arada ben Clara" dedi tuhaf kız yani Clara, "Bende Sulli" dedi tatlı kız, "peki ya sen?" diye sordu Clara "Akira... adım Akira" dedim, "hıım! Bir yerden duymuş gibiyim. Gücün ne?" Diye sordu Sulli, beni nereden duymuş olabilirki? Belkide karıştırıyordur, dünyadaki tek Akira benmiyim canım "Ah b-ben bilmiyorum, peki ya sizin?" "Ben ateşi kontrol edebiliyorum" dedi Clara "vay be" dedim, "Bende su perisi yim" "Ah peri olduğun her halinden anlaşılıyor" dedim güldüler, "ya çok tatlısın" dedi Sulli, "siz ne kadardır buradasınız?" "Yaklaşık 3 hafta, Sulli 3 hafta oldumu?" "4. Haftaya girdik akıllım" dedi Sulli, çok tatlılardı, "Ah merak etme Akira biz sana yardımcı oluruz, değilmi Sulli?" "Ah elbette, böyle güzel bir kızı bulmuşuz hiç bırakırmıyız?" "tabiyki hayır!" dediler beraber güldük, gerçekten çok tatlılardı. Kendi yaşıtlarımla konuşmayalı uzun zaman oldu.
"Bu arada hangi şubedesin?" Dedi Clara "B şubesindeyim" "Ah sen ciddimisin" dedi Sulli "bizde B şubesindeyiz" dedi Clara, "Ah bak bu çok iyiymiş" dedim, gerçekten çok sevinmiştim, "tamam biz gidelim, Akşam yemeğinde seninle beraber ineriz" dedi Clara "müsait bir zamanda sana okulu gezdiririz" dedi Sulli "evet bu çok iyi olur" dedim, ayağa kalkıp kapıya kadar ilerledik, Sulli önden gitti Clara tam çıkacakken durdu, bir anda bana sarıldı, b-ben öylece dona kaldım uzun zaman olmuştu, "Sen gerçekten iyi birisin, seni sevdim Akira" dedi, sonra benden ayrılıp gülümsedi "s-sende" dedim.
Çok sıcak kanlıydı, gerçi kız ateşi kontrol edebiliyordu, bu normal bir şeydi.
Yatağa uzandım telefonumun ekranını açtım, saat 03:53 geçiyordu, telefonumda biraz gezindim, Ah çok sıkıcı, telefonu kulaklığıma bağlayıp şarkı açtım, telefonu kapatıp yatağa bıraktım, gözlerimi kapattım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKİRA (Karanlığın Savaşı)
FantasíaBen farklıyım, sen farklısın, biz farklıyız belkide bu yüzden dünya bizi kabullenmiyor...