(40) İHANET

6 1 0
                                    

Kızın dediği gibi yerde yatan bir kız vardı. Her yeri mos mordu, her yerinde kan vardı. Elbiseleri yırtılmış delik deşik olmuştu vücudu. Sömürülmüş gibi. Neler oluyordu burada. "Ooo hemende geldik bakıyorum" kan kokusunun yerine şeker kokusu solumaya başladım.

Geçen gün de aynı kokuyu almıştım, bu- lanet olsun bu bir tuzaktı, ve ben oltaya yakalanan balık gibi kıskıvrak yakalanmıştım, "sende kimsin?" Sesin sahibi yavaş yavaş yürüyüp ay ışığının altına geldi, saçları ensesine kadar geliyordu, ağzında ise şeker sapı olduğunu düşündüğüm bir çubuk vardı, oldukça kalıplıydı. "Merhaba güzelim, tekrar karşılaşamayacağımızı düşünüyordum ama kader işte, bana acıyıp seni bana tekrar gösterdi" dedi, söylediği hiç bir şeyi anlamıyordum, "ne demeye çalışıyorsun? Ve kimsin? Bendende ne istiyorsun?" "Beni hatırlamadınmı" güldü "gerçi... beni ben olarak ilk defa görüyorsun, yani her karşına çıktığımda farklı bir bedende gördün beni" b-bu oydu, bu İzumi ydi, o karşımdaydı.

Ellerim titremeye başladı, elinin deydiği Her yerim karıncalanmaya başladı, öylece donup kalmıştım, ne hareket edebiliyordum, nede konuşabiliyordum. "Özür dilerim güzelim, canını çok yakmış olmalı o zehir, ölümüme de çok üzülmüş olmalısın, sana bunları yaşatmayı bende istemezdim ama işim gereği işte, bende acıma duygusu yoktur güzelim" ölümüme derken neyi kast etmişti? Öylece durmuş onu izliyordum, dudaklarımı bir birinden ayırıp derin bir nefes aldım ve konuşmak için direndim "ö-ölümüme derken neyi kast ettin?" Sesim titriyordu, korkuyormuydum?.. Korkuyordum, hemde çok korkuyordum. "Şu piç kurusunun ölümüne çok üzülmüş olmalısın diyorum, Marco, Ah o bedende seninle konuşmak berbattı, beni tanımanı ve görmeni isterdim kendi bedenimle sana dokunmayı isterdim ama olmadı" son cümleyi söylerken dişlerini sıktı.

Dur Marco?.. Marco! 'o bedende seninle konuşmak berbattı' Bu cümle beynimde sayısız kez tekrarlandı, M-Marco ö-öldü ama, o-o beni kurtarırken öldü, Marco gerçek değilmiydi? Bunca zaman bana dost gibi davranan aslında Marco değilmiydi? Marco bana ihanetmi ediyordu, onca yaşananlardan sonra, onca güzel anıdan sonra. Aslında birlikte yaşadığım tüm o güzel veya kötü anıları, Marco değilde İzumi ylemi yaşamıştım? Yani Marco hiç var olmadımı? Ben haftalarca bana ihanet eden bir piç yüzündenmi kendimi suçladım?

Konuşamıyor, hareket bile edemiyordum, olayın şokundan nasıl çıkacağımı bilmiyorum, karşımda düşmanım var ve o konuştukça ben bir çivi gibi saplanıyor donuyordum.

Ayak bileğimi tutan elle irkildim, başımı yavaşça aşağıya eydim "Ya-yardım et, k-kurtar beni, lütfe-" küçük kız, başına saplanan bir hançerle oracıkta can verdi, "Ah iki kişi konuşurken üçüncü kişinin araya girmesinden nefret ederim, kusura bakma güzelim, konuşmamız yarıda kaldı, devam edelim lütfen" o bir caniydi, o bir yalancıydı, o bir şeytandı, o bir canavardı, o iğrenç ti.

"E ama sen hiç konuşmuyorsun, ölümümden sonra sıkıcı olmaya başladın sanki" dedi, ne diyebilirim ki, kendimi toparladım, bileğimi tutan kızın elinden kurtulup bir adım geri gittim "n-neden yaptın bunu?" Zorlukla konuşabiliyordum, sanki yıllarca susuz kalmış gibi damağım kurumuştu, "dedim ya, işim gereği, aslında seni öldürmek istiyordum, senden o kadar çok nefret ediyordum ki" deli gibi kahkaha atmaya başladı, bir sağa bir sola dönmeye başladı, "seni gördüğüm her yerde öfke nöbeti geçirmemek için kendimi zor tutuyordum, çünkü yıllardır hayalini kurduğum makama ezik 18 yaşında ucube bir kız çocuğu geçecekti, seni elde edip büyük bir statüye koyacaklardı, neymiş YETERKİ AKİRA BİZE ÇALIŞMAYI KABUL ETSİN" dedi bağırarak.

Bir anda döndüğü yerde durup bana baktı, ağzındaki şekeri tutup yere attı "taki Akira beni etkileyene dek, biz kamptayken bir şeyler oldu, düşünme tarzın, konuşma şeklin, savaşman, saçların, gözlerin, vücudun, sen bana güzel gelmeye başladın, bana çekici gelmeye başladın, bazen o piç kurusu Luca yı yanında görünce çıldırıyordum, her neyse, sonra bir haber aldım, ani bir atak yapmamız gerekiyordu, Marco görevi sonunda bitmişti, Marco nun yok olması yani ölmesi gerekiyordu, yani her şeyi planladık ve seni öldürmeyi göze aldık, o gün sana dokunduğum için çok mutluydum, bir yandanda üzgündüm, neyse kurtulduğunu öğrenince sevindim, en azından gerçek benle savaşabileceksin, yada sana sunacağım teklifi kabul edip benimle geleceksin" dedi

AKİRA (Karanlığın Savaşı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin