(15) DAMGA!

29 5 0
                                    

                                         Yanlışın Doğru!
                    Doğrununda Yanlış olduğu bir dünyadayız!..

SAKLI!!!

"Ah tamam, ama artık şunu anlatabilirmisiniz!" "Bak şimdi sen kraliyet soyundan geliyorsun!"  "Kraliyet mi 21. Yüzyıldayız!" Dedim, güldü "evet, ama gerçek bu! Aslında bizde öyleyiz, ama sen baş kraliyet tensin" güldüm "Ah yani?"  "Yanisi, sen en güçlümüzsün! Güneş kraliyetinin Soylu susun!"  "B-bu da ne demek oluyor?" "Akira, bunu annende biliyordu, ama sana söyleyemedik, çünkü bu bir sır olarak kaldı, heyetlerin kararına göre 18 yaşına gelince gücünü gösterecekmişsin eğer bu gücü kendi menfaatin için kullanırsan öldürülürsün! Ama eğer dünyayı korumak için kullanırsan sana gücünün tamamı verilebilir! Ama bu gücün tamamını alırsan dayanamayıp ölme ihtimalinde var tabi! Sırtında bir işaret var değilmi?" Duyduklarımla şok olmuştum bunlar gerçekmiydi? "A-ah E-evet doğum lekesi!" Bay Erwin güldü "o doğum lekesi değil Akira, o bir damga!"  "D-damga mı?"  "Evet sen doğduğunda damgalanmıştın.

Ama biz senin onun bir doğum lekesi olduğunu bilmeni istedik, öylede oldu!"  "Ama b-"  kulaklarımda yankılanan ağır çınlamayla ellerimle başımı sıkıca tuttum, çünkü ses dengemi bozuyordu! Bay Erwin hemen başıma geldi, Luca ise yerinden doğruludu Bay Erwin elini sırtıma verip beni sakinleştirmeye çalıştı, zar zor dudaklarımı aralayıp konuştum "b-ben iyiyim, devam edin!"  "Akira eminmisin! Kendini iyi hissetmiyorsan buna ara verebiliriz!" Dedi Luca, "gerçekten iyiyim devam edelim!"  "Sen öyle diyorsan" dedi bay Erwin yerine geçerek.

"Nerde kalmıştık? Hah evet, anlayacağın, bir gün  herkesin kaderi senin elinde olabilir Akira! Kendine fazla yüklen demiyorum, ama gücünü göstermekten korkma! Ve güçlen! Tabi gücünü kontrol edemezsen dünyanın sonunu bile getirebilirsin, ama biz sana yardımcı olacağız!" Nasıl bu kadar rahat olabiliyor, ben bu sorumluluğu nasıl üstlenebilirim? Ya başaramazsam? Ne yapacağım?

Dehşete düşmüştüm, ne yapacağımı bilmiyorum! Sanki kos koca, kaldıramayacağım kadar ağır bir yükü omuzlarıma koymuşlar gibi hissediyordum, ne yapmalıyım? Hiç bir fikrim yok! Eğilip başımı ellerimin arasına aldım. "N-nasıl bu kadar rahat olabiliyorsunuz? Hiç korkmuyormusunuz bu kız başaramaz diye? Hiç mi umurunuzda değil?" Dedim sessizce, "çünkü sana güveniyorum" dedi gülümseyerek! Bana güveniyordu! Annemde güveniyordu! Babamda öyle, insanlar bana güveniyordu! "Ya yapamazsam! Ya güveninizi kırarsam! Ne yapacaksınız? Hem neden daha önceden bana anlat- Ah, kendi hayatımdan zerre haberim yokmuş, ben kendimi tanıyamıyorum, yıllardır kendimi bilmez bir şekilde büyüdüm, biranda herşey değişti, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum!" Sinirlenmiştim, ve stresliyim, titriyordum.

Bay Erwin güldü, "senin kendine güvenin yoksa, bizim güvenimiz bir şey ifade etmez, eğer sen kendine güvenirsen herşeyi yapabilirsin, yapabilirsin Akira, çünkü sen seçilmiş kişisin!" Bu beni rahatlatmışmıydı hiç bir fikrim yok, ama haklıydı ben kendime ve aileme bir söz verdim, bunu başaracaktım! Evet bunu yapacaktım!

Sakinleşip yerime oturdum, Luca nın herşeyden haberi var gibiydi, duyduğu hiç bir şeye tepki vermedi, öylece oturuyordu. "Ah tamam, elimden geleni yapacağım- Ah unutmadan bir sorum olacaktı, şu dünki şey nasıl buraya girebildi?" Luca başını dikleştirip dikkatle dinlemeye başladı "inan bana bende bilmiyorum, burası bir koruma kalkanıyla sarılı, ama nasıl girebildi bilemiyorum. Ama normal bir kalkandı, üst düzey değildi, yinede iblislerin geçmesi imkansızdı!"  "Nasıl ben üst düzey olduğunu sanıyordum!" Dedi Luca, "hayır değil, ama artık üst düzey olacak, ve alan genişletilerek eğitim zorlaştırılacak, merak etmeyin okul farklı bir korumayla sarılı olacak yani iblisler alan genişletilse bile okula yaklaşamayacak!" Içim rahatlamıştı.

AKİRA (Karanlığın Savaşı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin