AKİRA (Karanlığın Savaşı)

(20) Catnıs= Bela!

                            "Hiç düşündünmü! Neden ben diye?
              Hiç düşündünmü! Acaba sevgileri veya değerleri
                                       Gerçekmi diye?..."

Önüne döndü ve gitti. "Onlara bulaşma!" Luca yine buz gibi sesiyle konuşmuştu, "üst sınıflar değilmi?" Dedim kollarımı göğüsümde birleştirerek, "nereden anladın?" Dedi Luca bana dönerek "havalarına bakılınca anlamak pekte zor olmuyor!" Jack in attığı kahkahayla ona döndük, gelip elini omuzuma koydu "inan bana gördüğüm en tuhaf kızsın!" Dedi, "neden?" Dedim gülümseyerek, "abi, böyle şirinlikler yapmayı bilmiyorsun ama yapıncada en iyisini yapıyorsun" dedi Hiro, "o gerizekalı lar nasıl oldu da hala etkilenmediler anlayamıyorum" dedi Lucy, "kız sen bir daha tatlılık yapma, sana tutulmam an meselesi!" Dedi Jack "Jack alırım seni ayağımın altına!" Dedim bağırarak "tamam tamam, korkuyorum zaten senden! Bacımsın!" Dedi geriye koşarak "iyi ne güzel, çalışmaya başlasak!" Dedi Luca.

Ne diye böyle yapıyor bu!? Birlikte 2-3 saat boyunca çalıştık, sonunda dağılmıştık, herkes odasına gitmişti yani daha doğrusu ben, Luca ve Hiro tabi Jack Hiro dan ayrılmadığı için oda.

Odaya gider gitmez kendimi yatağa attım yarın yorucu bir gün olacak.

                                                     . . .

Yüzüme gelen hafif ve kısa bir esintiyle gözlerimi açtım, karşımda gördüğüm şeyle şok oldum, istemeden bağırmaya başladım "Aaaaaayyy!" Luca elini ağzıma bastırdı, "ne bağırıyorsun be!?" Dedi sinirle, bağırmayı bıraktım, evet bildiğin Luca karşımda, benim odamda, burada! elini ağzımdan çekti, "s-se-sen!"  "Sen ne yapıyorsun burada!?" Nutkum tutulmuş gibiydi, "iyimisin ya!? Niye bağırıyorsun?" Dedi soğuk bir sesle, bide hala niye bağırıyorsun diyor! Yataktan doğrulup oturdum.

"Emin ol gözlerini açtığında odanda dibine kadar yaklaşmış olan bir adet Luca görsen sende bağırırsın!" Dedim sinirle, "dibinemi? Uzaktım bir kere" dedi kollarını göğsünde düğümleyerek, "n-nefesini tenimde hissettiğim için uyandım" tepkisiz kaldı "iyi tamam uzatma!" Ya bu niye böyle anlayamıyorum! "N-ne yapıyordun!?" Dedim sessizce, "ne yapıcam be, sana seslendim" banamı seslendin?  "N-niye okadar yakından seslendin?"  "Amacım yakından değil sessizce seslenmekti, korkmaman için!" Dedi, Ah canım ya beni düşündüğünden miş! Öf bi susarmısın Akira, "niye geldin?" Dedim kollarımı birleştirerek, hafifçe sırıttı, yerinden doğrulup bana yaklaştı, yüzünü yüzüme doğru uzattı, B-b-bu çok yakındı, yutkundum, "terliyorsun!" Dedi sessizce, "h-ha-hayır t-ter-terlemiyorum" saçmalama Akira, kekelemeyi bırak!

"Evet terliyorsun"  "H-hayır s-sadece" dahada yaklaştı elini arkama doğru uzattı, ve hemen geri çekildi, yerine oturdu elindeki telefonu gösterdi "dün telefonlarımız karışmış" dedi sakince, "n-ne? H-ha t-tamam" dedim, toparlanmaya çalışarak, hafifçe gülümsedi, "s-sıcak değilmi, b-bu yaz aylarıda yine geldi ya!" Elimi yelpaze niyetine kullanıyordum "hıhı, nedense ben hiç terlemiyorum" dedi gülümseyerek, şakamı bu ne yapmaya çalışıyor, konuyu değiştir konuyu değiştir! Hah telefon, "ha sen telefon diyordun" dedim gülümsemeye çalışarak "evet, dün çalışırken telefonları bank a bıraktık ya orada karışmış, dün akşam gelmiştim ama uyuyordun artık telefonuma nereye koyduysan bende geri döndüm, öyle"  "Dur birşeye baktınmı?" Dedim öne atlayarak, "şifre vardı ama evet şifren kolaydı 0001 bir anlamı varmı?" Dedi sakince, telefonuma girmişti, ama zaten bir şey yok bir kaç saçma sapan fotoğraf ve şarkılarım vardı ve-ve oyun.

"H-hayır, nelere baktın"  "sorun etmeyeceğini düşündüğüm için bir kaç fotoğraf ve oyunlarına baktım, sorun olmaz değilmi sonuçta öyle saçma bir kız değilsin!" Dedi sırıtarak, "yok canım özelime bakılmasından hiç rahatsız olmam ben" dedim dişlerimin arasından gülümsemeye çalışıyordum, hafifçe gülümsedi "iyi tamam aşağıda görüşürüz" dedi arkasına dönüp kapıya doğru gitti, "kahretsin, rezil oldun ahmak!" Başımı yorgana koyup bağırmaya başladım, "herkesden nefret ediyorum! Rezil olmaktan nefret ediyorum, salak olduğum için kendimden nefret ediyorum ş-şu Luca danda- onada uyuz oluyorum! Kekelemektende nefret ediyorum!" Kapı sesini duydum, lanet olsun hala çıkmamışmıydı? "Ne diye kapıda dikiliyordun?! Sus Akira sus yeter artık konuştuğun!" Rahatlamaya çalıştım.

"Aman beni ilgilendirmiyor, benimle konuşan bu şekilde kabullensin bana ben buyum her kepazelik var bende ama bu benim suçum değilki, Ninem böyleydi!" Son kelimeyi ağlamaklı söylemiştim.

Bir şekilde toparlamıştım kendimi, duş alıp  dar siyah pantolonumu ve bol bir tshirt giymiştim, şu kamp için eşyalarımı sırt çantama doldurdum, ne olur ne olmaz diye!

Saçlarım kurumuştu, güzelce tarayıp Clara nın yanına gittim, "günaydın Akira!" Dedi gülümseyerek "günaydın!"  dedim, diğerlerinide çağırdıktan sonra birlikte yürümeye başladık "kızlar şey, sizce kapm için çanta falan götürecekmiyiz?" Dedi Clara "evet dün bayan Annie ye sordum" dedi Lucy, bu duruma sevinmiştim çünkü ben herşeyi hazırladım, merdivenlerden inerken, yukardan gelen çocukların sesini duydum, kendi aralarında konuşuyorlardı.

Yemekhaneye gelmiştik, hemen arkamızdan bizim çocuklarda geldi. Tepsilerimizi doldurup masaya geçtik, "öncelikle günaydınlar! Abilerim! Ablalarım, bildiğiniz üzere bu gün kamp a gideceğiz ve bay Erwin in söylediğine göre iblislerle savaşacağız, sizden bir şey isteyeceğim!" Jack ayağa kalkmış ciddi bir konuşma yapıyordu, bizde onu ciddi gördüğümüz için ciddiyetle dinliyorduk, herkes hep bir ağızdan konuşmaya başladı "iste tabi abicim" dedi Viggo "tabi"  "çok ciddi!"  "Ihım-ıhım lütfen dinleyin sizden isteyeceğim şey... lütfen... Beni koruyuyun!" Dedi yerine oturarak, güldük "tabiykide korumicaz" dedi Carlos gülerek, "hadi ama ya mutantlaşmış bir hayvan gelip beni yerse" dedi, dur ne dedi o? "Mutantmı?" Diye sorunca herkez bana baktı "evet büyükannem ormandaki hayvanların çoğunun mutantlaştığını söyledi" dedi Jack, çok tuhaf.

"Korkma ben seni korurum!" Dedim gülerek. "Sizin gibi arkadaş olmaz olsun, sana sarılabilirmiyim Akira!"  "Hayır!" Dediğim an bir yüzü düştü görmeniz gerekir, herkes güldü.

                                                      . . .

Kahvaltı yapmış sınıfa gelmiştik, hoca daha gelmemişti, kızların yanından ayrılmış sıramda oturuyordum, yanımda birini hissettim, elini sıraya koyup üzerime eğildi, başımı kaldırıp baktığımda karşımda bana sırıtarak bakan Catnıs ı gördüm "Ne istiyorsun?" Dedim donuk bir sesle, "şey, bir şey soracaktım?" Dedi, dibime giriptemi sorması gerekiyor anlamıyorum, "sor!" Dedim sakin ve soğuk bir tonla, "nasıl oluyorda bu kadar çok sevenin oluyor?" Dedi sırıtarak "Ne?" "Demek istediğim, genelde girdiğim her ortamda ilgi gören kişi ben oluyorum..."  "yani?" Dedim sakince "şimdi ise sen... varsın" benmi? "Yani... Catnıs?"  "Herkesin dilinde sen varsın Akira! Erkeklerin gözünde sert, Alımlı ve çekicisin, kızların gözünde masum ve havalısın!" Öylemiymişim?! Aaaa! Güzel bir kişiliğim varmış be! Ciddiliğimi hiç bozmadım! Bildiğin kız benden kıskanıyor! "Yani?" Dedim yine sakince, sabırla iç çekti "yanisi! Hiç düşünmedinmi bunlar neden bana bu kadar iyi davranıyor diye!?"  Dedi bizim gruba bakarak, "hiç düşünmedinmi neden kimse değilde onlar! Hiç düşünmedinmi? Nasıl oluyorda ilk kez gördükleri bir kıza ilk günden bu kadar yakın olabiliyorlar?!"  yavaşça ayağa kalktım, Catnıs dan biraz uzun olduğumu şimdi fark ettim, Catnıs geri çekilmemişti o yüzden bir nevi dip dibeyiz.

Hafifçe sırıttıktan sonra konuşmaya başladım "bak Catnıs, bunu düşünmedim düşünmekte istemiyorum, çünkü böyle saçma sapan şeyler düşünmüyorum, senin girdiğin ortamlar nasıl ve neden şu an kimsenin ilgisini çekmiyorsun? Bilmiyorum ve umrumda bile değil, benimle uğraşma çünkü seninle uğraşacak vaktim yok! Ve arkadaş konusuna gelince, onlar beni gerçekten seviyormu bilmiyorum ama ben onları seviyorum ve onlara yapılan yanlışa asla gelemem, karşımda ayağını denk al ona göre!" Dedim sakince, "ve son bir şey!" Dedim sırıtarak "ilgimi çekmiyorsun o yüzden git ve insanların ilgisini nasıl üzerine çekeceğini düşün" dedim, zorlukla sırıtmaya çalıştı, ağzını araladı birşey söyleyecek derken hoca içeri girdi, "evet çocuklar toparlanın" dedi hoca.

Catnıs bana sert bir bakış atıp yerine oturdu, bu durum beni güldürmüştü, ha yani herşey bitmişti bir sen kalmıştın değilmi? Yeni Belaya merhaba dedim az önce! Yanda kollarını birleştirmiş bana bakan Luca ya baktım, ne? Der gibi bir işaret yaptım, omuzlarını silkip başını salladı yok bir şey der gibi, önüme döndüm "evet çocuklar şimdi herkes gidip eşyalarını toplasın şimdi düzenleme yapılıyor ve ormana a gidilecek" dedi hoca herkes ayağa kalktı kızlar yanıma geldi birlikte üst kata çıktık. Ben sırt çantamı almak için odama gittim.