"İyi olmadığın halde iyiyim demek ne
kadar zor bilirmisin, ben biliyorum!"Bu çocuğa uyuz oluyorum! Lütfen Akira odaklan! Senin bir görevin var, ve annene ve diğer herkeze söz verdiğin gibi en güçlü olacaksın! Arkadaşlarını ve sevdiklerini koruyacaksın! Geçmişte yapamadığını şimdi yapacaksın!!!
Yine pozisyon aldık, bu sefer önce Luca tepki verdi, bana doğru hızla savurduğu yumruğunu önlemek için kolumu yüzümün önüne getirdim. Bildiğin ciddiydi bu, sonra diğer yumruğunu getirdi, sonra diğeri ard arda hiç bezmeden yumruklarla geliyordu bana, ben ise sadece iki kolumla yüzümü koruyordum, neydi bu bir dövüş kafesimi?
O kadar sert vuruyordu ki, kollarımı hissetmiyordum bile, dayanamıyorum artık! Başıma bir darbe aldığımı hissettim, resmen kafama tokat atmıştı! Darbelerin yani demir yumrukların durduğunu hissettim! "Neydi bu bir dövüş kafesimi?" Diye bağırdım! Herkesin gözlerinin bana döndüğünü hissettim, kendimi toparladım "Ne? Artık ne kadar naziksen sadece kendini korumakla yetindin!" Dedi sakince, haklıydı sadece kendimi korumakla yetindim, ama bana açık vermiyordu hemde hiç ne yapabilirdim, "insan biraz açık verir değilmi!" "Açığı bekleme, karşındaki düşmanının sana açık verip tamam hadi gel beni öldür demesini mi bekliyorsun? Açığı sen hissedeceksin anlıyormusun?!" Açığı hisset! Tamam deneyeceğim "başıma vurma! Hücrelerim ölüyor" kafamı sıvazladım, "iyiki söyledim çünkü artık yep vuracağım! Ah, bak Akira odaklanamıyorsun!" "H-hayır inan bana odaklanıyor!" Nedense bunu söyleme gereği duymuştum, elini omzuma koydu, "hayır odaklanamıyorsun! Bunu çok belli ediyorsun! Kafanda sürekli bir şeyler dönüyor sanki" bunu nasıl biliyordu? Aniden omzumu sıktı "seni bekleyen zorlukları düşün, Tsukuyo ya olanları düşün, geçmişte yaşadığın zorlukları düşün o üzüntülerin hepsini koca bir öfke ve hırsa çevir" haklıydı, güçlü olmak zorundasın Akira!
O kızın canını alan o berbat yaratığı öldürmelisin Akira, Yumi yi koruyamadım ama diğerlerini koruyacağım evet bunu ben yapacağım, şiddetle yumruğumu Luca ya doğru savurdum, Luca koluyla durdurmuştu ama geriye sendeledi, tekrar yumruğumu savurdum ve tekrar, birdaha hayatımdan kimseyi kaybetmeyeceğim! Buna izin vermeyeceğim! Luca bacağını şiddetle bana doğru savurdu, kolumla bacağını itmeyi başarmıştım geriye gitti, Luca nın üzerine doğru koşup ona hiç açık göstermemeye çalıştım ard arda yumruklarımı savurdum, tüm gücümü bacaklarıma verip derin nefes aldım, sağ bacağımı hızla Luca nın bacağına vurdum, hemen ardından bir saniye geçmeden sol bacağımla beline vurdum ve hemen ardından sağ bacağımla başına vurdum ama o kolunu koyarak başına darbe almayı önlemişti ama bu yinede sarsılmasını önleyememişti.
Eğer güçlerim varsa ve herkes gibi normal bir hayat yaşayamayacaksam en azından bir amacım olmalı, ve ben bu amacı bir görev haline getireceğim, Luca nın boğazını tuttuğum an kaldırdım, ayakları yerden kesilmişti, yumruğumu yüzüne geçirmek için hazırladım, karnıma, ve boynuma ard arda iki kez darbe aldığımı hissettim, Luca bacağıyla öldürücü bir darbe vurmuş gibiydi, bu okadar acıtmıştı ki, Luca yı bırakmıştım, n-nefes darlığım tuttu galiba, nefes alamıyordum, nefes nefese boğazımı tutuyordum ne yapacağımı bilemiyorum, nefes alamıyordum, s-sanki biri hafızamdan nefes alma kısmını silmiş gibi nasıl nefes almam gerektiğini bilmiyor gibiydim. Yere çökmüş başımı ellerimin arasına almış öylece çırpınıyordum, b-ben neredeydim, okulda değildim, çok belliydi, üzerinde bulunduğum toprak kum değil çimendi sanki, ölüyormuydum ben? Geçirdiğim en kötü nöbetlerden biriydi bu, sırtımda bir el hissettim, sonra omuzlarımı dikleştiren iki el, hareket bile edemiyordum.
Sanki kilitlenmiş gibiydim şu an hala nasıl oturduğumu bile bilemiyorum, çünkü öylece nefes almadan çırpınıyordum, arkadan birilerin omuzlarımı sıktığını ve beni geri çektiğini hissettim, önden boğazımda olan elimi çekiştiren biri vardı ama hiç bir ses yoktu, aniden göğüsümde hissettiğim o yoğun acıyla derin bir nefes aldım, omuzumdaki ve bileğindeki eller gitmiş gibiydi, n-nefes alabiliyordum, Ah ölmedim! Gözlerimi açıp etrafıma bakınayım derken karşımda gördüğüm şeyle oturduğum yerden geriye doğru sendeledim, "d-dokunma bana!" Karşımda gördüğüm şey Tsukuyo nun ölümüne sebep olan şeye çok benziyordu.
Başımda hissettiğim yoğun sızlamayla, başımı yan çevirdim elimle art arda şakağıma vurdum, geçti... Bu bukadar çabukmu geçti? Gözlerimi açtım, etrafıma baktım aynı yerde değildim, şimdi ise okuldayım, ne oluyor bana?! etrafımda sınıftakiler ve bizimkiler vardı, karşımda Luca dizleri üzerine çökmüş endişeyle bana bakıyordu, Luca nın hemen üstünde ise şu Magumi denilen hoca dikilmişti, bana doğru bir adım attı hoca "Iyimisin Akira?" Dedi başımı salladım "i-iyiyim" dedim, zil çaldı o sırada, bizim çocuklar hemen başıma üşüştü! "Akira, ne oldu sana?" Dedi Carlos "Akira! Iyimisin" dedi Clara, hep bir ağızdan sesler, kafam şişecekti adeta! Birinin bileğimi tutup beni çekiştirdiğini hissettim. Çocuklar kenara çekilince Luca nın bana baktığını gördüm bayağı ciddi görünüyordu.
Başıyla gel der gibi bir işaret yaptı, onu dinleyip ayağa kalktım. Beni çekiştiriyordu! Sonunda bir yerde durmuştuk! Daha önce Marco ile geldiğimiz bahçeydi burası! Beni önüne aldı! "Ne oldu!?" Dedi kaşlarını çatarak " nefes darlığım tuttu ama şimdi iyiyim merak etme" dedim sakince "şunu yapmayı kesermisin!" Dedi bağırarak "neyi?" Dedim sakince "ölümle burun buruna olsan bile iyiyim diyorsun!" Benim için endişeleniyor muydu? Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. "İ-iyiyim gerçekten!" Dedim sakince.
"Hem neden b-benden korktun?" Dedi "Ah bak nefes darlığım bana hiç bu kadar zor gelmemişti, öleceğimi düşünmüştüm, sanki kilitlenmiş gibiydim, hareket bile edemiyordum, gözlerimi zorlukla açtığımda bam başka bir yerdeydim, ormandaydım ama normal gördüğümüz ormanlar değil çok tuhaftı, ağaçlardan tut sarmaşıklara kadar hepsi yabani ottu, neyse göğsüme bir darbe aldım onu kim vurduysa acısını çıkartmış gibi vurdu çünkü hala çok ama çok acıyor, sonra nefes almaya başladım, başımı kaldırıp etrafıma bakınayım derken T-Tsukuyo yu öldüren o yaratık karşımda oturmuş beni izliyordu, başıma ani bir ağrı saplandı ama nedense ağrı çok çabuk geçti gözlerimi açtığımda ise siz vardınız yani anlayacağın senlik bir durum yok" dedim sakince, şaşkın şaşkın bana bakıyordu, "ne diye öyle bakıyorsun?" Dedim Yana dönerek.
Göğüs kafesimde bir el hissettim ve hemen sonra iki omzumun arasında yani boynumun hemen aşağısında, Luca iki elinide bastırarak beni dikleştirdi, bu acıyı çok rahatlatmıştı "özür dilerim amacım c-canını yakmak değildi" dedi sessizce, demek o vurmuştu, ama eğer vurmasaydı orada ölebilirdim, "teşekkür ederim, eğer vurmasaydın nefessiz kalıp ölebilirdim" dedim ona bakıl sıcak bir şekilde gülümseyerek, Luca öylece bana bakakaldı, ellerini çekti, Luca da bir tuhaflık var sanki, elimi yanağına doğru götürdüm ama dokunmadım " ısı yayıyorsun!" Dedim sakince "B-ben B-bilmiyorum, t-tamam hadi gidelim" dedi arkasına dönerek, ne diye tuhaflaştı bu? Bende arkasından yürümeye başladım, kapıdan çıkıp koridorda yürümeye başladık, "hey çocuklar bizide bekleyin!" Arkamızdan gelen Jack in sesiyle arkaya döndük.
Çocuklar yanımıza geldi, "iyisin değilmi?" Dedi Lucy kolunu omuzuma atarak, başımı salladım "i-iyiyim" dedim gülümseyerek, "kanka Clara senin için ağladı" dedi Sulli, Clara ya baktım, gülümseyerek bana bakıyordu, ona şefkatle gülümsedim, "Akira iyi olsunda" dedi Hiro başımı okşayarak, "teşekkür ederim çocuklar, sizi çok s-se-" neden bu kelimeyi söyleyemiyorum ki? "Demek istediği şu sizi çok seviyorum, bu kelimeyi söyleyemiyor" dedi Clara, herkes gülmüştü.
Sonunda yemekhaneye gelmiştik, Luca en öne girmişti hayret, ben neden grubun en arkasına düşmüştüm, çocuklar yemeklerini almış masaya geçmişlerdi, bi ben kalmıştım, tepsimi doldurup masaya doğru ilerliyordum ki önüme biri çıktı ve ona çarptım, yemeğim onun üzerine dökülmüştü "hey önüne baksana" dedi çocuk "ş-şey ben özür dilerim!" "Birde özür diliyor, daha yürümeyi bilmiyorsun" dedi, ne demeye çalışıyor bu puşt! "Özür-dilerim" dedim sabırla "Sen ne yap biliyormusun? Git evine büyü, yürümeyi öğren ve gel küçük fare" dedi, sabrımı sınıyor, sakin ol Akira, sakin ol, olay çıksın istemiyorsun değilmi? Gerçekten bununla uğraşacak halim kalmadı.
Hiçbirşey demeden arkamı döndüm, çocuk kolumdan tuttu, "D-dokunma bana" istemeden bağırmıştım "hangi cürretle bana arkanı dönersin!" Ne yapmaya çalışıyor bu velet, "özür diledim bitti hadi şimdi git" dedim sakince, parmağını başıma doğru uzattı "ben bitti demeden bitmez anladınmı fa-re" dedi, parmağıyla başımı itti, tekrar itecek derken eli durdu, Luca çocuğun elini tutuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKİRA (Karanlığın Savaşı)
FantasyBen farklıyım, sen farklısın, biz farklıyız belkide bu yüzden dünya bizi kabullenmiyor...