(29) DEJAVU

26 5 5
                                    

                           "Bazen insan iyi olmaktan bile sıkılır!
                     Ben hiç iyi olmadım ki sıkılayım, Sadece...
                               İyiyim demekten sıkıldım!!!"

Aradan yaklaşık yarım saat geçmişti, hepimiz çok yorulmuştuk, "birini daha öldürdük" dedi ismini bilmediğim bir çocuk, "kaldı bir tane!" Dedim, Ban in grubundaki bir çocuğun Gücü karşısında ki kişiyi kısa bir süreliğine hareket etmeden durdurabilmekmiş "Michael!" Dedim çocuğa seslenerek, Michael onu çağırma sebebimi anlamış olacak ki hızla yaratığa doğru koşup gözlerine baktı ve avucunu ona doğru uzattı "çabuk ol Akira en fazla 5 saniye tutabilirim bunu" dedi zorlanarak, koşup ağaçtaki dala tutunup kendimi havaya attığım gibi yaratığın sırtına çıktım ve kılıcımı beynine sertçe sapladım, kılıcımı çıkartıp yere atladım hemen arkamda duran yaratık yere yığılmıştı.

Bu gün ekip çalışması sayesinde hayatta kalabilmiştik, herkes bir araya toplandı "herkes tammı?" Dedim yorgun bir sesle, "evet... Galiba " dedi Marco "kimsenin kırık döküğü varmı?" Dedim ciddiyetle "hayır... Galiba" dedi yine Marco, güldüm, Neden kendimi huzursuz hissediyordum bilmiyorum. Gözüm Luca ya kaydı sanki huzursuz olduğumu anlıyormuş gibi bakıyordu. Arkamı dönüp yaratığa baktım, kanı kırmızıydı ama başında açtığım izden siyah bir kan akıyordu, yaratığa doğru yürüdüm, "Akira! Ne yapıyorsun?" Arkadan gelen sesleri duymazlıktan gelerek yaratığın başında diz çöktüm, ve elimi siyah kanın aktığı yere doğru uzattım, kan buz gibiydi, ne kadar tuhaf, parmaklarıma değen soğuk ve siyah kanı burnuma yaklaştırarak kokladım, metalik ve farklı bir kokusu vardı, parmaklarımı birbirine değdirip dağıttığım zaman aslında kanın yeşil olduğunu fark ettim. Ayağa kalktım arkamı dönüp etrafıma baktım, bir sürü mutant vardı ve hepsini öldürmüştük bunu yapan bizdik.

Bir ses duydum, çalı sesleriydi, hemen sonra herkesin bağırışlarını, başımı yan tarafa çevirdiğimde hızla bana doğru gelen bir şey gördüm, hemen sonra ani bir sarsıntıyla kendimi yerde buldum, bana gelen o dilin Marco yu belinden sardığı gibi kendine doğru çekmesini gördüm, herşey o kadar hızlı olmuştu ki, ne yapacağımı bilmiyordum "M-Marco, Hayırr!" öyle bir bağırmıştım ki boğazım param parça olduğunu hissettim, ayağa kalkmak için doğrulduğumda canımın çok acıdığını hissettim, Marco beni ittiğinde bacağımın üzerine düştüm ve şu an bu lanet bacak yüzünden ayağa kalkıp Marco yu şu lanetin ağzından kurtaramıyordum, Marco çığlık attı, mutant Marco yu ağzına aldığı gibi zıplayıp gitti, ağlıyordum öyle bir ağlıyordum ki, elimden hiç bir şey gelmiyordu, ayağa kalkamıyordum, acıyan bacağıma vurdum, vurdum ki ayağa kalkabileyim, bir tane daha vurdum ve bir tane daha, bir tane daha vurdum derken birinin ellerini bileklerimde hissettim, sesler okadar uzaktan geliyordu ki.

Bunu bir kez daha yaşayamazdım, bu ana bir daha şahit olamazdım, elim kolum bağlı duramazdım, Luca bileklerimi tutmuş beni sakinleştirmeye çalışırken ben sadece ağlayarak yetiniyordum, diğerleri bay Delroy ile konuşuyordu "hişşş tamam, sakin ol" dedi Luca, "b-benim yüzümden oldu!" hıçkırıklarımın arasından zar zor çıkan harflerle cümle kurabilmiştim "senin yüzünden değildi!" "b-benim yüzümden" delirmiş gibiydim ne yaptığımın farkında bile değildim ellerimi Luca dan kurtarıp başıma vurmaya başladım, "Yeter artık Akira, kendine zarar vermeyi bırak artık, bu senin suçun değildi tamammı" dedi Luca bağırarak, bir yandanda bileklerimi sıkıca tutuyordu, "L-Luca..." acı çekiyordum, Marco nun ve Yumi nin çığlıkları birbirine karışıyordu, kulaklarım çınlıyordu, Yumi nin "kurtar beni" diyişi, Marco nun beni ittiği an, çığlıkları, beynimde yankılanıyordu, gözlerim kararıyordu, başım dönüyordu, "Akira iyi değil, herkes toparlansın!" Dediğini duydum Luca nın, nefes almakta zorlanıyordum "A-Akira!" Luca nın endişeli sesi ni duydum uzaklardan, saçlarımı hızla yüzümden çekip göz yaşlarımı sildi, "Sakin ol Akira, her şey düzelecek, inan bana, derin nefes al ver!" Dedi, beni kucağına alıp ayağa kalktı, bacağım ağrıyordu, hemde çok.
Başım dönüyordu hemde çok, gözlerime bir karanlık düştü...

AKİRA (Karanlığın Savaşı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin