18

4.9K 522 696
                                    

~Hyunjin'den~

"Hey Felix! Hadi." Son yarım saattir burada Felix'i beklemekten fidan vermiştim.

"KALPLİ KOLYEMİ ARIYORUM, BULDUM!" Felix aniden odadan çıkınca irkilip ona döndüm.

"Hadi Felix." Felix yanıma gelmiş arkasını dönüp kolyeyi uzatmıştı.

"Taksana şunu." Kolyeyi Felix'in boynundan geçirip ensesine gelen saçları çektim, taktığımda Felix gülümseyip tekrar bana dönmüştü.

"Teşekkür ederim."

"Nereye gidicez?" Felix benim soruma biraz düşünmüş sonra cevap vermişti.

"Benim bildiğim bir yer var oranın kahvecisi de çok meşhur." Felix'e kafam ile onay verip arabama bindik, Felix'e dönüp üstünü süzdüm.

"Felix eteğin çok kısa değil mi? Rahatsız olmaz mısın?" Felix hayır anlamında kafa sallayıp gülümsemişti.

"Her zaman böyle giyiyorum ben." Somurtup telefona döndüm ve Felix'in bana attığı yol tarifini açtım. Uzun bir yolculuk olmuştu, büyük bir alışveriş merkezinde durduğumuzda Felix'e dönüp göz devirdim.

"Felix, hani alışveriş merkezine gelmeyecektik!" Felix sırıtıp cevap verdi.

"Öyle birşey dediğimi hatırlamıyorum." Felix ile alışveriş merkezine gelmek mi? Kısaca tüm planımız bok oldu.

Arabadan inip Avm girişine girdik, güvenlik cihazlarından sonra ise Felix'in beni sürüklediği o kahveciye gittim.

"Hyunjin çok yavaşsın!" Adımlarımı hızlandırıp Felix'i geçtim, Felix olduğu yerde durunca bende durup ona ilerden arkamı dönerek baktım.

"Hyunjin!" Felix'in yüksek ses ile bana bağırması sonucu tüm insanlar bize bakmaya başlamıştı.

"Tanrım ne kadar yakışıyorlar." Bunu söyleyen omega biraz yüksek sesle söylemişti ona dönüp sırıttım.

"Teşekkürler." Sözümden sonra Felix'in yanına gidip omzuna kolumu attım ve yüzüne eğildim.

"Yakışıyormuşuz ha?" Felix göz devirip önüne dönmüştü.

"Sevgili değiliz." Sırıtıp cevap verdim.

"Asla." Sonunda Felix'in o met ettiği kahveciye gelebilmiştik.

"Ne içersin?"

"Ne varsa." Sözümden sonra Felix önüne dönüp garip kelimeler söylemişti. Sipariş vermesi bitince yanıma oturmuş telefonuna bakmaya başlamıştı.

"Kahveler nerde?" Sözüme telefonu kapatıp bana dönmüştü.

"İsmimizi söyleyince alıcaz." Başım ile onaylayıp etrafa bakınmaya başladım. Şuanda Felix ile randevuda gibiydik bu çok hoştu ama Felix ile pek değil.

Arkama yaslanıp Felix'i süzdüm, ben nasıl böyle bir omegaya bu kadar acı çektirebildim? Attığım tokat ile başlasak, beline attığım o büyük masa, duvara fırlatmalar. Bunları bir kenara bırakırsak Felix'de bana darbeler atmıştı ama onun darbeleri hiç bir zaman canımı gerçekten acıtmamıştı, bunu bilerek mi yapıyordu? Eğer bilerek bana gerçekten acıtan bir darbe ile vurmuyorsa vicdan azabı çekerdim, Felix'e attığım o tokatda benim elim bile acımıştı.

Fark etmediğim bir sürede Felix kahveleri getirmiş beni dürtmüştü.

"Getirdim." Felix bana aldığı kahveyi önüme koyarak kendi kahvesini yudumlamaya başladı bende kahveden bir yudum alıp tekrar Felix'e döndüm.

Enemy /Hyunlix Omegaverse/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin