Merhaba arkadaşlar iki haftadan sonra yine ben ve yeni bir bölümle karşı karşıyasınız.Aslında,size karşı aşırı derecede mahcubum.Epeydir çok geç bölüm atiyorum ve sizin beklentilerinizi yıkıyorum.Ama,benim de geçerli mazeretlerim vardı .Bundan emin olabilirsiniz.Okullar kapandığı için bundan sonra,daha çok bölüm yazacağım ve çarçabuk atacağım.Bundan şüphe duymayın.Sizleri tanımasamda sizleri çok seviyorum ve sizlerden çok çok çok özür diliyorum.Lütfen hatamı affedin ve desteğinizi benden çekmeyin.Ben sizin sayenizde buralara,kadar geldim ve sizin sayenizde daha,ilerleyeceğim.Bu nedenle size çok ihtiyacım var .Sizi çok seviyorum ve hepinizi kocaman kocaman öpüyorum.
Not:Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyi lütfen.Ayrıca üsttekileri okumadan da bölümü direk okuyabilirsiniz.(Sıkılmanız durumunda).Tekrar hepinizi öpüyorum.Hoşçakalın.:):):)
Karanlığın ortasında öylece duruyordum.Hiçbir şeyi göremiyecek kadar karanlığın içinde...Kımıldamak istiyordum fakat kımıldayamıyordum.Bir şey ilerlememi engelliyordu ve bunun ne olduğunuda göremiyordum.Kalbimde belli belirsiz bir korku oluşmuştu.Kötü bir şeylerin olduğuna dair...Olduğum yerden tek yapabileceğim bağırmaktı.Karanlığın içinden çıkmak için başka şansım yoktu.Derin derin nefes aldım ve "Kimse yok mu?"diye seslendim.Kelimeler boğazımdan zoraki çıkmıştı.Sesim ise kendimin bile duyamayacağı kadar cılız...Tekrar bir umut bağırmayı denedim."Bana yardım edecek kimse yok mu?"dedim.Fakat sesim iyice kısılmıştı.Hem de hiç duyulamayacak şekilde.Sanki bir şey sesimi yutuyordu.Adeta duyulmaması için uğraşıyordu..Ve uğraşlarıda boşuna gitmemişti.Sesimi benden alıp gitmişti.Beni çıkmaza sokmuştu.Karanlığına hapsetmişti...
Buradan kaçamayacağımı anlamıştım.Bedenim kendini bırakmak üzere harekete geçtiği sırada boynumda hissettiğim nefesle kaskatı bir hal aldı.Bedenimi saran korku aldığım tanıdık kokuyla kendini güvene bıraktı.Ama yine de kötü bir şey olacağına dair içimde ufak da olsa bir korku vardı.Uzun ve güvenilir elleriyle belini sarmaladı ve bedenimi bedenine bastırdı.Kalbimin atışı bir jetle yarışıyormuş gibi hızla çarpmaya başladı.Vücudum beklenmedik bir şekilde ısındı.Ardından dudaklarını kulağıma değdirdi.Bu vücudumda ufak çaplı bir titremeye neden oldu.Korkum kendini heyecana bırakmıştı.Dudaklarını kulağımdan çekti ve bir şeyler fısıldamaya başladı.
"Benden uzak dur!Ben sana göre değilim!"dedi.Duyduklarım ben de ufak çaplı bir şoka neden oldu.
Neden bana böyle bir şey söylüyordu?Belimi kavradığı ellerini tutarak yüzümü ve bedenimi ona doğru çevirdim.Karanlıkta yüzünü seçemesemde gözlerini net seçebiliyordum.Bu nedenle gözlerimi direk olarak gözlerine odaklayarak konuşmaya başladım."Neden senden uzak durmalıyım?"bunu sorarken kelimeler boğazımdan zoraki çıkmıştı.Mavi ve parlak gözlerini gözlerimden ayırmadan konuşmaya başladı.
"Çünkü doğru olan bu!"dedi.Gözlerini hafif bir hüzün kaplamıştı.
"Ne demek doğru olan bu?"anlamayan gözlerle gözlerine bakıyordum.Soğuk bir sesle devam etti.
"Duydun işte!Sana zarar gelmemesi için en doğrusu bu!"dedi.Söyledikleri kalbimin derinliklerinde büyük bir korkunun oluşmasına sebep olmuştu.Onu kaybetme korkusu...
Derin bir nefes alarak konuşmaya başladım.
"Aras,doğru olan ne ?Bunu anlayamıyorum.Senden uzak kalamam ki ben..."titreyen sesimle beraber gözlerimde inmek için biriken yaşlarla dolmuştu.
"Benden uzak durmalısın Duru.Senin bilmediğin ve görmediğin bir karanlık beni esir aldı.Bu karanlık benim bir parçam oldu."
sesi çaresizdi.Hem de hiç duymadığım kadar çaresiz...
Ellerini hiç bırakmamacasına sıkıca tuttum ve büyük bir kırgınlıkla dolu gözlerimi ,umutsuzlukla bakan gözlerinden hiç ayırmadan söze girdim."Ne karanlığı...Nasıl bir karanlık bu ki seni kaybetmeme yol açıyor.Söyle bana bu karanlığın ne olduğunu?"gözlerimdeki yaşlar kendini bırakmak için adeta savaşıyorlardı.
Çaresizlikle yüklü olan sesini biraz toparlayarak konuşmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE
Genç KurguGeçmişte yaşadığı her şeye rağmen kalbindeki masumiyeti kaybetmeyen bir kalple,kötülüklerin esiri olmuş,nefret saçan bir kalbin hikayesiydi onlar. Belki birbirlerinden çok farklı görünüyorlardı ama ikisininde bilmediği ortak bir yanları vardı; Peş...