Arkadaşlar multimedyada Aras var.Aras 'ın kim olduğunu.merak edenler için.
DURU'NUN AĞZINDAN
Karşımda gördüğüm adam o kadar tanıdık geliyordu ki,sanki yıllardır tanıyordum.Kim ki bu diye düşünmeye başladığım sırada adam yanımıza geldi.Bir anda çocuğa:"Yanıma gel!"demesiyle afalladım.Kim oluyordu da çocuğa bağırıp,emir veriyordu.Küçücük çocuk ne yapabilirdi ki...Şuna bir bak,kendini ne sanıyordu ki!Bu adama ağzının payını vermek için yanıp tutuşuyordum.Kendimi tutamayarak"Pardon da,sen hangi hakla bu çocuğa bağırıp ,emir veriyorsun!Gücün ona mı yetiyor?Kime kızdıysan git hıncını,ondan çıkar.Yoksa olacaklara karışmam!"ben böyle söylerken beni takmadı bile.Ah Allah'ım !Resmen yürüyen bir egoydu!Bir de nerden tanıyorum diyordum.Nerden olabilirdi ki...Tabi ki çevremde gördüğüm egosu tavan yapmış,kendini beğenmiş erkeklerden biriydi işte...Ben böyle düşünürken bir kahkaha sesiyle kendime geldim.Neden gülüyordu ki şimdi bu.Bir anda kahkahası nefretle karışık bir hal aldı.Bunu görünce korkmadım değil ama bunlar bana sökmez.Ne pahasına olursa olsun bu çocuğu koruyacağım.Ben düşüncelerimden çıktığım sırada bana baktı ve kafasını sağa sola salladı.Ardından küçük kıza :"Hadi artık çabuk ol!Yeter bu kadar oyun!"diye sert bir şekilde bağırdı.Şunada bakın beni umursamadı bile.Sanki ben yokmuşum gibi davranıyor.Acaba bizim bilmediğimiz bir dünyada mı
yaşıyor...Bir an önce düşüncelerimden çıkıp adama baktım ve:"Farkındaysan karşında insan var.Yani körsen söylede bilelim değil mi ama..."dedim sinirli bir şekilde .Ama hala beni takmamışa benziyordu diye düşündüğüm sırada çocuğun üzerine yürümeye başladı.Bende tabi engel olmak adına küçük kızın önüne geçtim.Ne hayırsa benim farkıma varmış olacak ki bana:"Çekil önümden!Bir de senle uğraşamam dedi.Aahh konuştu...O konuştu ama benim sinirlerimin atmasına sebep oldu.Ve dayanamıyarak :"Aaa...Senin gözün görüyor muydu ya?!Beni nasıl gördün?!"dedim ukala ve sinirli bir tavırla.Sonra o bana :"Bak sana önümden çekil diyorummm yoksa canını yakarım."dedi sinirle.Aahh!...Ahh!Birde beni tehdit ediyor.Gerçekten beyefendinin egosu tavan yapmış hatta yapmakla kalmamış daha da üste çıkmıştı.Ama bende Duru'ysam altta kalmam.Tabi beni tanımıyordu.Eğer beni tanısaydı değil böyle konuşmak yanından bile geçemezdi.Daha sonra ona döndüm ve :"Çekilmiyorum!Eğer anlamadıysan heceleyede bilirim.Çe-kil-mi-yo-rum!!!Ne yapacaksan ,yapsana hadi!Hadi!Ne bekliyorsun?!"dedim kendimden emin bir şekilde.Sadece bana aynı tehditleri yapmakla yetindi.Tabi laf bulamayınca böyle aynı şeyleri söyledi ve buna rağmen önünden çekilmedim.Çünkü benim ne kadar inatçı olduğumu bilmiyordu.Bir kere benim damarıma basmıştı .İnat edersem vazgeçmezdim.Ben önünden çekilmeyip ona kafa tuttuğum sırada beni ittirmesiyle yerle buluşmam bir oldu.Bu kadarına da pes artık!Belki biraz iyi biridir diye düşünmüştüm ama yanılmışım.Resmen içindeki hayvan bir anda çıktı.Öküzdü işte!Ben içimden söylene söylene kalkmaya çalıştığım sırada bacağımın ağrıdığını hissettim.Artık beni yere nasıl fırlattıysa ayağa kalmakta güçlük çektim.Ben kalktığım sırada çocuğun yanına çoktan gitmişti bile.Çocuğa:"Artık bu kadar yeter Işıl !"dedi bagırarak.Bir de utanmadan küçücük çocuğa bağırıyordu.Artık öküz olduğunu tescilledim...Dur bir dakika o çocuğa Işıl mı demişti.Ben yanlış duymamıştım değil mi?Çocuğa ismiyle hitap etmişti.Ne yani çocuğu tanıyor muydu?Evet ,tabi ki tanıyordu Duru saf mısın sen ya...Of!Of!Bu günlük bu kadar oyun bana çok fazlaydı ama...Küçücük bir çocuk bile bana oyun oynamış,beni kandırmıştı.Artık biri daha bana oyun oynarsa ne yapacağımı artık ben bile bilemiyordum.Düşüncelerimden çıktıktan sonra konuşmalarının devamını dinledim.
"Tamam ama bundan sonya bana pamuk şekey ayacaksın deyiy mi?"demişti.Bu cümleden sonra zaten bütün olayı kafamda kurgulamıştım.Of!Cimcime of!...diyerek banka oturdum ve oturmamla gözümdeki yaşlar istemsizce kendilerini bırakmaya başladı.Tabi bu günden sonra ağlamazsam o zaman bir anormallik olduğunu düşünürdüm.Ben aglamaya devam ederken onlarda konuşmaya devam ediyordu.Adam benim ağladığımın farkına varmış olacak ki adının Işıl olduğunu ögrendigim cimcimeye"Tamam ama yapman gereken bir şey daha vardı sanki değil mi Işıl"demişti.O da adama kafasını sallayarak yanıma gelmişti.Geldiğinde neden ağladığımı sordu ve bende o üzülmesin diye geçiştirdim tabi.Sonra kendi yüzünden ağladığı mı düşünmüş olacak ki yanağıma minik bir buse kondurup sıkıca sarıldı ve sonra özür diledi . Biz bunları yaparken adamın bize baktığını hissediyordum.Ardından Işıl kucağımdan indi ve hoşçakal dedikten sonra adamın elini tuttu bende ona gülümsemeye çalıştım ve hoşçakal dedim.Bu sırada adam birini yanına çağırdi ve Işıl'ı ona verip arabaya götürmesini söyledi.Ve yavaş adımlarla yanıma geldi.Sonra boş olan yanıma oturdu.Bende ağlayarak denize bakmaya başladım.Ben öyle denize baktığım sırada buz gibi sesiyle " Hayat hep böyledir işte ayakta kalmak istersin fakat öyle bir anın olur ki bir açığını bulur ve seni yere düşürür.Nasıl düştügünü anlamazsın bile.Şimdi sen ona bir açık verdin.Eger ayakta kalmak istiyorsan ilk başta aglamaktan vazgeç yoksa her an kendini yerde bulursun"demisti.Gerçekten hiç beklemediğim şekilde bana yardımcı oluyordu ama yaptıklarından sonra özür dileyeceğine bana nutuk çekiyordu.Bir anda ayağa kalktım ve bankta oturan adama bakarak bağırmaya başladım."Sana ne benden!Sana ne!Daha yeni beni görmezden geliyordun ne oldu da fikrin değişti!Çok mu umrundayım!"dedim ve sinirlendigim için ayağıma vuran ağrı iyice arttı.Ama belli etmemeye çalıştım.Bir anda istifini bozmadan ayağa kalktı bende yüzümü denize döndüm.Ve sakinleşmeye çalıştım.Bir anda kafamı çevirmemle onunla göz göze gelmemiz bir oldu.Onun gözlerine bakarken o deniz mavisi gözlerini şimdi fark etmiştim.Gözleri bir anda beni içinde hapsetmişti.Ben bu sahneyi nerde yaşamıştım.Hatırlamıyordum ama o kadar tanıdık geliordu ki ...Ben böyle düşünürken gözlerini gözlerime iyice dikti ve "Fikrim değişmedi,hala umrumda değilsin!"dedi.Ardından arkasını dönerek rahat bir şekilde gitti.O giderken benimde gözümden bir damla yaş aktı ve arkasından öylece bakakaldım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE
Teen FictionGeçmişte yaşadığı her şeye rağmen kalbindeki masumiyeti kaybetmeyen bir kalple,kötülüklerin esiri olmuş,nefret saçan bir kalbin hikayesiydi onlar. Belki birbirlerinden çok farklı görünüyorlardı ama ikisininde bilmediği ortak bir yanları vardı; Peş...