İki Kalp

216 16 14
                                    

Merhaba arkadaşlar yine gecikmiş bir bölümle karşınızdayım.Bu nedenle bana kızmakta haklısınız.Ama benimde geçerli sebeplerim vardı.İki haftadır tatildeydim ve internet yoktu.Sadece ara sıra kardeşimden girebildim.Zaten o da çok uzun olmadı.Bu nedenle bayağı geciken bir bölüm oldu.Bu yüzden sizden beni affetmenizi istiyorum.Umarım bölümü beğenirsiniz.Bu arada bu bölümü benden desteklerini hiç esirgemeyen Teravet123'e ithaf ediyorum.Ayrıca multide Sezen Aksu -Küçüğüm şarkısı var.Keyifli okumalar...Hepinizi öpüyorum...Bir dahaki bölüm görüşmek üzere:-):-):-)

Sinirle odama geldim ve sert bir şekilde kapıyı çarptım.Ardından odanın içinde volta atmaya başladım.Sinirlendiğimde hep yaptığım şeyi yani elimi ağzıma götürerek bir o tarafa bir bu tarafa gidip geliyordum.Aslında kolay sinirlenen bir insan değildim ama bana danışılmadan benim adıma alınan kararlardan hiç haz etmezdim.Ki annemde bana bunu yaptı.Hıh...Hıh...Anlamıyorum amacı neydi ki her şeyime burnunu sokuyordu.Hayat benim hayatımdı.İstediğim gibi yaşamakta özgürdüm.Tamam annem olabilirdi ama bu benim geleceğimdi ve kimseyi ilgilendirmezdi.

Flashback

Üzerimi değiştirdiğim gibi annemin çalışma odasına gelmiştim ve onun gelmesini bekleyerek ne diyebileceğini düşünüyordum.Kim bilir aklına neler gelmişti ki gelmektede de haklıydı.Beni Aras'ın üzerinde görmesi alttan alınabilecek bir şey değildi.Ama hepsi bir yanlış anlaşılmaydı bu nedenle korkmama gerek yok sanırım.Zaten Aras'ta apar topar gitti.Tabi İnci Hanım'a karşı koyamayacağını anladı ve gitti.İyi ki de gitti eğer burda olsaydı neler olabileceğini ben bile kestiremezdim.Çünkü annem hiç bir zaman kolay bir kadın olmamıştı ki olmazdı da...Hep zoru sevmiştir.Aslında yaşadıkları ona bunu sevdirmişti.
Geçmişte yaşadıkları onu şimdiki asaletli,güçlü ve başarılı İnci yapmıştı.Zorluklarla başa çıkmayı yaşadıklarından öğrenmişti.Belki de o yüzden kibirli ve sert görünüyordu.Bu da herkesi korkutuyordu.O asaletli kadının üzerinde yaşadıklarının verdiği yük kalbini buza çevirmişti .Oysa bilmiyorlardı ki orada ne kadar fedakar,anlayışlı,iyiliği seven bir kalp vardı.Sadece birinin onu çözmesini bekliyordu.Dalıp gittiğim düşüncelerimden annemin duyduğum topuklularının sesi çıkarmıştı.Düşünceli bakışlarımı içeriye giren anneme odakladım.Kapıdan asaletli bir şekilde içeriye girdi ve ağır hareketlerle çalışma masasına doğru ilerledi.Ardından masanın kenarında durdu ve kendini masaya yaslayarak bana bakmaya başladı. Kapının karşısında kalan kahverengi büyük çalışma masasının kenarına yaslanmış ellerini masanın üzerine koymuş bir şekilde beni inceliyordu.Yani kısaca azarlamadan önceki bakışlarını gönderiyordu ve bunu yaparken her zamanki gibi asil görünüyordu.Kahverengi lüle lüle saçları,yeşil gözleri ve giydiği siyah sade ama şık elbisesiyle adeta asaletine güzellik katmıştı.

"Evet,seni dinliyorum Duru?"diyerek masanın üzerindeki ellerini çekti ve göğüs hizasında birbirine kenetledi.

"Neyi dinliyorsun annecim?"dedim çevirmeye çalışarak.

"Aşağıda gördüğüm manzaranın açıklamasını."sesinin tonunu sertleştirerek söyledi.

"Ha...O mu?"

"Evet,o!"

"O bir şey değil ya."dedim sırıtmaya çalışarak.

"Duru!!!Ne olduğunu hemen anlat !Yoksa neler olacağını biliyorsun!"sesinde tehditkar bir söyleniş vardı.

"Anne bir şey yok!"dedim.

"Nasıl bir şey yok Duru!Daha hiç görmediğim bir adamın üzerinde seni görüyorum ve bana hiç bir şey olmadığını mı söylüyorsun?"
sesinin tonunu iyice artırmıştı.Masaya yaslandığı pozisyonunu bozarak bir ileri bir geri ilerlemeye başladı.

GEÇMİŞİN GÖLGESİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin