Merhaba arkadaşlar yeni bir bölümle daha sizlerleyim.Umarım bölümü beğenirsiniz.Bu bölümü erken attım .Çünkü haftaya yazılı haftam ve wattpade girmem zor gibi görünüyor.O yüzden bu bölüm biraz erken geldi.Şimdiden görüşmek üzere...Bu arada multimedyada Duru ve giydiği kıyafeti ve saçı var.
DURU'NUN AGZINDAN:Gözlerimi açtığımda kocaman bir gürültüyle uyanmıştım.Bu gürültüde neyin nesiydi böyle?diye düşünerek yattığım yerden kalktım ve kapıya yöneldim.Ama ilk başta fark etmediğim bir şeyi yeni fark ettim.Ben bu odada mı uyumuştum.Onun odasında mı yani?...Onun odası olduğunu nereden anladığımı soracaksanız eğer,odanın dizaynı tam onun sert yapısını yansıtıyordu.Ayrıca siyah ve beyazın uyumuylada tanıdığım kadarıylada olsa karakterini ortaya çıkarmıştı.Aslında onun odasında olmak ve yatağında uyumak hoşuma gitmedi değil.Uzun zamandır bu kadar iyi uyuduğumu hatırlamıyorum.Neden bu kadar rahat ve huzurlu uyuduğumu da bilmiyorum ama yastığa sinmiş parfüm kokusu çok hoşuma gitmişti.Sanırım rahat uyumamın sebebide buydu.Hayır ya,ben neden hiç kendimden beklenmedik şeyler söylüyordum.Ben hayatımda böyle konuşmayan bir insanım ama neden böyle konuşuyordum ve düşünüyordum...Offf...Kendine gel Duru!Kendine gel!...Ben bu şekilde iç sesimle savaşıyorken aşağıdan bir gürültünün daha gelmesiyle kendime geldim ve odadan dışarıya çıktım.Çıkar çıkmaz merdivenin oraya gittim ve salonu gören basamağına oturdum.Ve içeriye bakınmaya başladım.Açıkçası gördüğüm manzara pek iç açıcı değildi.Çünkü her yer birbirine girmişti.Masa bir tarafa atılmış ,koltuklar dagılmış ve kimisi ise fırlatılmıştı.Ben bu şekilde ne olduğunu anlamaya çalışırken,bir anda o göründü.Bayağı sinirli görünüyordu.Acaba bu kadar neye sinirlenmişti.Yoksa yine mi bana sinirlenmişti?Saçmalama Duru ,sen ona ne yaptın ki?Evet bu sefer bende bir şey yapmamıştım.Öyleyse neye bu kadar sinirlenmişti.Ben böyle düşündügüm sırada telefonunu çıkarttı ve birini aramaya başladı.Bir iki dakika sonra aradığı kişi telefonu açmış olacak ki onun konuşmasına izin vermeden konuşmaya başlamıştı."Çabuk buraya gel ve kızı evine götür!"demesiyle olduğum yerde kalakaldım.O az önce beni evime göndericeğini mi söylemişti.Ben yanlış duymamıştım değil mi?Ne yani şimdi eve mi gidiyordum?Duyduklarım karşısında şaşırmıştım ama kendimi mutlu hissetmiyordum.Tam tersi mutsuz hissediyordum.Normalde mutlu olmam gerekmiyor muydu?Ama mutlu değildim.Bu duruma niye bu kadar üzülmüştüm.Kendime anlam veremiyordum.Gitmek için neredeyse canımı hiçe sayan benken şimdi neden gitmek istemiyordum?Neden...?Ben bu şekilde kendimi anlamaya çabaladığım sırada ,karşıma dikilmiş bana bakan bir çift gözü görmemle ne yapacağımı şaşırmıştım.Bir an kendimi savunma gereği duyarak:"Şey...Ben sıkıldımda biraz..."dememe kalmadan lafımı kesti ve:"Ne zamandır burdasın?"dedi,beklediğimden sakin bir şekilde.Ama güvenemeyip tekrar mırın kırın edince biraz sinirlenerek tekrar aynı soruyu sorunca, bende:"5-10 dk'dır."dedim.O da bunun üzerine :"Öyleyse söylediklerimi duydun!"demesiyle kafamı aşağı yukarı salladım.Bu söylediğimden sonra kısa bir süre sessiz kaldı ve sonra ekledi:"Öyleyse git ve hazırlan!"dedi buruk ve sert sesiyle.Buna cevap vermemeyi tercih ettim ve susmak bana daha cazip gelmişti.Bu şekilde odaya çıkıp hazırlandım.Kalbimin ağırlaştığını hissediyordum.Neden böyle davrandığımı ve hissettiğimi anlayamıyordum.Ben bu şekilde düşüne düşüne aşağıya indim.Ve ona bir şey söylemeden beni eve götürmek için gelen arkadaşının yanına gittim ve ona son bir kez bakıp arabaya ilerlemeye başladım.
*********************************
Evet sonunda eve gelmiştim.Eve geldiğimde evde kimse yoktu.Hepsinin nerede olduğunu da tahmin ediyordum aslında.Bu gün pazar olduğu için Gül Teyze izinliydi.Annem ise meşhur iş görüşmelerinden birindeydi kesin.Baran 'a gelirsek o da arkadaşlarıyla bar bar dolaşarak fink atıyordur büyük ihtimalle.Çünkü çocuğun işi gücü eğlenmekti.Sanki benle beraber üniversite sınavına o girmiyecekti.İkimizin yerine ben girecektim.Tabi sonuçta işi garantiydi.Eninde sonunda holdingin başına geçecekti.Bunun için rahattı.Ama bana gelecek olursak belki benimde işim garantiydi ama annemin parasıyla değil kendi çabamla bir yere gelmek istiyordum.Küçüklüğümden beri istediğim mesleği yapmak istiyordum.İnsanlara yardımcı olacağım mesleği...Ben bir anda dalıp gittiğim düşüncelerimden çıkarak odama doğru yol almıştım.Ne de olsa eve gece on ikiden önce gelmezlerdi.Bu nedenle odama geçip yatmaya karar vermiştim.Çünkü son bir kaç gün,yaşadıklarım kolay şeyler değildi.Resmen televizyonda gördüğüm o aksiyon filmlerinin içine girmiştim ve başrolde oynuyordum.Bütün bu olanlar gerçekti.Şaka değil gerçekti.Zaten o öküz karşıma çıktı çıkalı hayatım aksiyon filmine dönmüştü.En sonunda beni bir an olsun bırakmayan düşüncelerimden çıkarak odama girdim.Ardından bir duş alıp pijamalarımı giydim ve saçları mı taramak için aynalığa geçtim.Ama geçmemle çığlık atmam bir olmuştu.Çünkü boynum mosmor olmuştu.Hayvan herif ne olacak ,az kalsın beni öldürecekti.Onun yüzünden boynum mosmordu.Artık boynumu nasıl sıktıysa bu rengi almıştı.Allah'tan evde kimse yoktu.Yoksa birde evdekilere cevap vermekle uğraşacaktım.Zaten evde olsamda fark eder miydiler acaba?Çünkü evde olup olmadığı mı bile daha bilmiyorlardı.Nedense o öküz haklıydı.Ama tüm bu durumumu nereden bilyordu.Neyse boşver Duru.Asık yarın ne yapacaksın onu düşün.Bu şekilde bu günü atlatırsında yarını nasıl atlatacaksın.Çünkü bizimkiler bir görürlerse kıyamet koparırlardı.Neyse yarın bunu bir şekilde atlatırdım.Zaten yeni yıla da bir kaç gün kaldı.Onu öne sürerek aradan sıyrılırım diye düşünerek saçımı tarayıp ,ördükten sonra yatağıma gittim ve kendimi bir güzel uykunun kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE
Teen FictionGeçmişte yaşadığı her şeye rağmen kalbindeki masumiyeti kaybetmeyen bir kalple,kötülüklerin esiri olmuş,nefret saçan bir kalbin hikayesiydi onlar. Belki birbirlerinden çok farklı görünüyorlardı ama ikisininde bilmediği ortak bir yanları vardı; Peş...