Hiç zamanı durdurmak istediğiniz bir an oldu mu? Ve ya hiç ayrılmak istemediğiniz bir an... Gözlerine sonsuza kadar bakabileceğin,nefesini içinde hissedebileceğin, kokusunu iliklerine kadar hissettiğin, yanından hiç bir zaman ayrılmasını istemediğin, sonsuza kadar yanında kalması için dualar ettiğin insanla olabileceğin bir zaman...Onunla yaşadığınız her güzel anı durdurmak istiyorsunuz. Ki bazen en kötü anların da içinde olmak üzere... Aslında onlarında ne kadar kıymetli olduğunu acının en büyüğüyle karşılaşınca anlıyormuş insan...Yaşamasının kavgalarından daha değerli olduğunu o an anlıyorsun. Çünkü ne kadar kavga da etsen onu bir daha görebilirsin. Ama şuan benim öyle bir ihtimalim bile kalmamış olabilirdi. Onu kaybetmekten çok korkuyordum. O kelimeyi her aklıma getirdiğimde nefes alamaz oluyordum. Onsuz bir hiç olduğumu çok iyi anlıyordum. Onsuz yaşayamaz olduğumu... Hayallerimin her köşesinde onun resmi vardı oysaki...O olmadan hayal kurmak bir hiçten farksızdı.Hayallerimin her köşesini süsleyen kişi oydu. Ben onunla beraber hayal kurmaya başlamıştım. Onunla beraber bir yuva kurmayı, beraber çocuklarımızı büyütmeyi, sabah kahvaltısını sen hazırla, ben hazırlayayım diye tartışmayı... Ben oydum. O ise ben... İnsan kalbi olmadan yaşayabilir mi ki? Tüm hayat faaliyetlerimin gerçekleşmesinin tek sebebi o iken yaşayabilir miyim? Şuan büyük bir uçurumdan atlamış ve boşluktan aşağıya doğru düşüyor gibiydim. Sonu ise belli değildi. Ya yere çakılıp ölecektim. Ya da bir mucize olacaktı ve ben kurtulacaktım. Şuan o mucizenin gerçek olması için dua ediyorum. Allahım ne olur onu bana bağışla!Ne olur onu bana bağışla!
"Duru!" titrek çıkan sesiyle elini omzuma koydu Gamze.
"Hadi gel de artık bir şeyler ye! Ne olur." yalvarırcasına çıkmıştı sesi. Boşluğa odakladığım bakışlarımı ağır ağır ona çevirdim .
"Aras gözlerini açmadan hiç bir şey yemeyeceğimi daha ne kadar söyleyebilirim acaba." dedim hışımla.
"Biliyorum kuzum. Senin için çok zor ama bir şeyler yeme..." sözünü bitirmesine izin vermeden bağırmaya başladım.
"Biliyorsun ve hâlâ sormaya devam mı ediyorsun? Bana bir şey sormayın. Aras gözlerini açasıya kadar hiç bir şey sormayın! Tamam mı! Sormayın!" diyerek dizlerimi iyice kendime doğru çektim, ellerimi dizlerimin etrafına sardım ve kafamı dizlerime koyarak sessizce ağlamaya başladım.
Canım yanıyordu ve canımın acısını herkesten çıkarıyordum. Oysaki kimse benim kötülüğümü istemiyordu.Bunu biliyordum ama içine kor düşmüş biride etrafına o koru sıçratmadan duramıyordu.İstemsizce etrafına sıçratıyordu. Aynı şuan benim herkese yaptığım gibi."Aras Demirhan'ın yakınları mısınız?"diyen sesi duymamla çömeldiğim yerden kalkmam bir olmuştu. Kendimi hemen toparlayıp, hızla doktorun yanına gitmiştim.
" Evet, biz Aras'ın yakınlarıyız. Aras iyi değil mi doktor bey. Hiç bir şeyi yok değil mi? "bir umutla doktorun gözlerine bakıyordum. Doktor ise benim aksime oldukça buruk bir şekilde bana bakıyordu.
" Hanımefendi...Üzgünüm ama iyi olup olmadığını henüz bilmiyoruz. "demesiyle ağlamaklı bir sesle bağırmaya başladım.
" Ne demek iyi olup olmadığını bilmiyorum. Sen doktor değil misin ha! Sen bilmeyeceksin de ben mi bileceğim! Bana iyi olup olmadığını düzgünce söyle doktor bey! "dedim öfkeyle. Ben böyle yapınca Deniz beni tuttu.
" Duru, bir sakin ol da doktor bey ne olduğunu bir söylesin! "diyerek bana biraz kızdıktan sonra doktora döndü ve:" Doktor Bey siz Duru'nun kusuruna bakmayın. Ama daha yeni söylediğinizden pek bir şey anlayamadık. "dedi sakin bir sesle Deniz.
" Size şöyle bahsetmem gerekirse. Ameliyat beklediğimizden daha zor bir ameliyattı oldu. Çünkü kurşun kalbi sıyırıp geçmiş ve bu esnada da kalbi besleyen koroner damarlardan birine zarar vermiş. "demesiyle bu defa Gamze söze girmişti."Yani bu ne anlama geliyor? Daha açık konuşabilir misiniz? " dedi sakinlikle karışık bir telaşla.
"Yani demek istediğim o damarı onarmak için her şeyi yaptık.Ama Aras Bey için risk hâlâ devam ediyor. Bundan sonra beklemekten ve dua etmekten başka yapabileceğimiz hiç bir şey yok. Üzgünüm ama kendinizi her türlü sonuca karşı hazırlamalısınız.İzninizle." diyerek doktor gitmişti. O gitmişti ama beni paramparça ederek gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE
Novela JuvenilGeçmişte yaşadığı her şeye rağmen kalbindeki masumiyeti kaybetmeyen bir kalple,kötülüklerin esiri olmuş,nefret saçan bir kalbin hikayesiydi onlar. Belki birbirlerinden çok farklı görünüyorlardı ama ikisininde bilmediği ortak bir yanları vardı; Peş...