HİCRAN

~Tanıtım~

Kerim Soykan & Hicran Korkmaz

~~~~

"Siz kimsiniz de böyle bir soru soruyorsunuz?Sizi ilgilendirmez."

Hicran, Kerim'in sözlerindense bakışlarına takılmıştı. Yiyecekmiş gibi dudaklarına bakması sinirlerini fazlasıyla bozmuştu.
Adam açık açık niyetini belli ediyordu. Ve belliki kim olduğunu ve nerde olduğunu unutmuştu. Yakınlığından dolayı da rahatsızlık duyunca derin bir nefes alıp, geriye giderek araya mesafe koymuştu. Cğerlerine dolan adamın teninin kokusu ile nabzı hızlandı.
Lânet olsun neler oluyor du böyle?

"Gidin burdan" diye sinirle tekrar etti ama titreyen sesi ne dediğini kendi bile anlamamıştı. Bir an önce bu adamın burdan gitmesi gerekiyordu.
kendi sağlığı için...

Kerim, duyduğu kimsin kelimesiyle bakışlarını elmaslara doğru çıkardı. Ve sağ kaşını kaldırıp alay vari bir bakış sundu.
"Kim olduğumu biliyorsun."

"Yeter!. Anahtarımı verin ve hemen gid..." Kelimelerini tamamlamadan dudaklarında ki baskıyla donup kaldı. Gözleri açık bir şekilde, aynı onun gibi açık ve siyah gözlere baktı. Şaşkınlık vücudunu esir almış hareketsiz bırakmıştı. Bir kaç saniye sonra dudaklarının üstündeki hareketlilik den dolayı vücudu titremişti sanki.

Kerim daha fazla dayanamamış, kirazlara yapışmıştı. Ama hareket etmiyordu. Aslında niyeti susturmaktı. Daha fazla ona git demesini istemiyordu şimdi ise Öylece durmuş kadının şaşkın gözlerine bakıyordu. Ama kadının teninden yayılan sıcaklık, vücudunun tüm kontrolünü tarumar etmiş, ve daha ilk dakikada yaptığı hatanın farkına varmıştı. Neyazık ki bu hatası onu durduramamış, kadının da her hangi bir tepki vermediğini de farkedince gözlerini kapatıp, büyük bir açlıkla, kadının sıcaklığını hissetmek istercesine dudaklarını ağzının içine aldı. Günlerdir rüyalarına zihninin her köşesinde gizlenen dolgun parçalara yapıştı. İki eliyle kadının kafasından tutup sabitledi, sonra kendine doğru çekti ve iki dolgun kirazı dudaklarının arasına alıp iştahla emmeye başladı. Birden göğsünde hissetiği narin ellerle titrediğini hisseden Kerim, bu sefer hırçınlık la ağzının içindeki dudakları emmeye devam etti. Ani bir his kalbinin ortasını yarıp keskin bir acı bıraktıı. Şuan hissettiği bedensel bir his değil, duygusal bir histi. Bir öpücük mü onu bu hâle getirmişti. Yoksa kadının sıcak teni mi? Belki de ilk öpücüğü olduğu içindir bu etkileşim. 'Herneyse...'
Kerim kalbinin en derinliklerinde hissetiği bu olağanüstü duyguyu, tüm benliğiyle kadının ruhuna akıttı.

Kadın ise, vahşi bir yaratık gibi ruhunu içen adamla üzerinde ki şaşkınlığı atıp elleriyle itmeye çalıştı. Ama nafileydi. Kafasında baskı yapan iki güçlü kol onu öyle bir sıkıyordu ki adamı kendinden uzaklaştırmak şöyle dursun yerine çivilenmiş gibiydi. En kötüsü ise ani bir hareketle bedenine baskı yapmasıyla, göbeğinde hissettiği sertlikle tüm kanı çekilircesine kasılıp kaldı.

Kerim, kadının çırpınışlarını göz ardı edip kaya gibi sert bedenini, o narin ve sıcak bedene dayadı. Tüm gücüyle Sızlayan yerini o noktaya bastırmaya çalışıyordu. Bir saniye bile dudaklarından ayrılmamıştı.
Ama kadının kendine yapıştırdığı yumuşak ve sıcak bedenini hissedince içi titredi ve ani bir duraksama yaşadı. Sonra dudaklarına değen ıslak ve tuzlu bir sıvıyla hızla gözlerini açıp geri çekildi. Siyah elmaslardan süzülen bir damla yaş ve o parlak yolu takip eden bir damla daha yanaklarını aşıp boynuna yol alıyordu.
Bu görüntü, Kerim'i içinde yuvarlandığı tutku balonunun patlamasına vebir adım daha gerilemesine sebep oldu.
Az önce alev alev olan bedeni, şuan kutuplar da kalmış gibi buz kesildi.

~~~~

Gözlerini yukarı doğru kaldıran kadın, hissettiği tüm duyguları Kerim'in keskin siyah gözlerine akıttı. Elini kaldırıp tüm gücüyle adamın sağ yanağına indirdi. Salonda hakim olan sessizliğe yankı yapan tokat sesine, kadının öfkeden yerinde zıplayan kalbi de eşlik etti.

Sinir, öfke, iğrenmişlik, nefret tüm vücudunda bir rüzgar gibi esip geçti. Ama geride derin bir hasar bırakmıştı.
İşaret parmağını kaldırıp dış kapıyı göstererek, öfke ve sinir kokan sesiyle kısıkça fısıldadı;

"DEFOL EVİMDEN! HEMEN!"
.....

(Tüm acı ve kayıplarına rağmen ayakta durmaya çalışan gerçek yaşanmış, güçlü bir kadının hikâyesi dir.)