Selâm millet ben geldim 🥰Bölüme başlamadan önce güzel çiftimiz için şuraya bir ♥️ bırakmayı unutmayın.
Güzel yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyin.🌟
Sizleri seviyorum🥰
Keyifli okumalar😘
★★★★★
Genç kadın, yüreğinde hissettiği tuhaf hislerle, evine girdi.
Titreyen elleriyle kapısını kapatıp montunu çıkarmaya başladı.
Neler oluyordu, bu hâli de neyin nesiydi bilmiyordu. Ama aciz bedeninin ve göğüs kahvesinde can çekişen yüreğinin acizliğine uğruyordu. Bunun farkındaydı.
Ayakkabılarını çıkartıp kenara koyan kadın, yavaşca adımlarını sıraladı salona doğru.
Eğer gördüğü resim doğruysa, şuan salonunun ortasında beklendiğini biliyordu.
Sadece şaşırdığı nokta, gördüğü resimle, soluksuz bir şekilde kendini evinde bulmasıydı. Öyle ki nasıl geldiği, o kafeden nasıl çıktığı, çıkarken Fatih ile vedalaşıp vedalaşmadığı, bunlara dair hiç bir şey yoktu aklında.
Derin nefes alıp salondan içeri giren kadın, gördüğü kişiyle, tüm düşünceleri parçalara ayrılıp etrafa saçıldı.
Ve Evet dönmüştü..
Kerim soykan, günler sonra geri gelmişti.
Hemde şuan salonun ortasında durmuş kendisine, siyah karanlık gözlerini dikmiş öylece bakıyordu.
Hicran yüreğindeki hislerin içinde, her zaman hissettiği duyguları aradı.
Sinir, öfke, yada evine yine izinsiz girdiği için kızabilirdi en azından.Ama daha farklı hisler vardı.
Onu gördüğü için, Heyecan..
Son söylediklerinden dolayı, Merak..
Ve uzun zamandır görmemenin verdiği Özlem..
Diğerleri neyse de onu özlemiş miydi yani? Tekrar gördüğü için, yüreğinde ki bu sevinç buna mı işaretti.
Kafasında ki muhakemenin doğruluğunu onaylayan kadın, tıpkı kendi gibi, bakan siyah gözlere, gözlerini değdirip derince yutkundu.
İki kuzguni bakışlar, aynı hislerle bir birine bakarken, genç adam ilk adımını atıp bedenini titreten bedene doğru yürüdü.
Bu eve İlk olarak gelme sebebini unuttu.
Hesap soracaktı öyle değil mi? O piçin yanında ne işi olduğunu soracaktı mesela. O piçe neden güldüğünün hesabını soracaktı.
Gördüğü resimlerle, düşünce yitisini kaybetmiş, daha fazla duramamış, herkesten önce uçağa binmiş ve iner inmez de kendini burda bulmuştu. Ve haftalardır hasret kaldığı elmaslara kavuşmuştu nihayet.
Özlemin bu denli can yakacağını bilmiyordu. Bu kadının olmadığı bir hayatı istemiyordu artık. Değil haftalar yada günler, saniyeler bile anlamsızdı.
Sonları ne olur bilmiyordu gerçi çokta anlamsızdı. Önemli olan ne yaşanacaksa onunla olmasını istiyor, hayatının her noktasında kara elmasları görmek istiyordu.
Genç adam, son adımını atıp, kadının karşısında durdu. Aralarında yok denilecek bir mesafe bırakmıştı.
Bakışlarını gezdirdi vurgunu olduğu çehrede. Her İnce ayrıntısına kadar baktı. En güzel manzarayı seyredercesine izledi kara elmasları, Kalem kaşları, İnce uzun kirpikleri, Keskin çenesi, allanmış yanakları. Ve haftalar önce tadı damağında kalan dolgun kirazlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİCRAN
Sachbücher~~~~ "Siz kimsiniz de böyle bir soru soruyorsunuz?Sizi ilgilendirmez." Hicran, Kerim'in sözlerindense bakışlarına takılmıştı. Yiyecekmiş gibi dudaklarına bakması sinirlerini fazlasıyla bozmuştu. Adam açık açık niyetini belli ediyordu. Ve belliki ki...