~Anısı Var~

107 12 9
                                    

değerli okurlar Lütfen her iki hikayem için de desteklerinizi eksik etmeyin. Sizleri "Leke" adlı hikayeme de bekliyorum. Beni takip ederek hikayelerimin yeni bölümlerini sayfamda görmüş olursunuz.

★Bölüme başlamadan önce yıldızı parlatalım lütfen 🌟

~~~~~~~~~~

Kerim banyoya girdiğinde, banyo koridorunda ki aynaya yansıyan, şapşal ifadesini gördü. yüzünü buruşturup o ifadeyi sildi. O an aklına gelince kendi kendine gülüyordu.

Bu kadının ona olan tek gülümsemesin de bu şekilde alt üst olduğuna hayret etti. Bu kadar da değildi. Tek bir tebessüm de böyle aptallaşmamalıydı.

"Ulan Kerim, kadında ki bir tebessüm ile bu hâle geldiysen, sana sunacağı diğer güzellikler de kim bilir ne hale düşersin"
Kendi kendine konuşmaya başladı.

Ama inkâr etmiyor du.
O an tekrar gözünün önünde de canlandığında, kadının fazlasıyla, hemde haddinden fazla güzel olduğunu kabul etti.

Daha sonra, fazla zaman
Kaybettiğini düşünerek yüzünde ki sırıtışı silip kendine gelmeye çalıştı.

Lavabonun önüne gelip ellerini yıkamak için musluğu açtı.

"Ulannn."

Ama, açmasıyla musluktan fışkıran sudan ıslanmaktan kurtulamamıştı.
Elini musluğa atıp suyu kapatmaya çalışsa da fışkıran tazyikli su buna engel oluyordu.

"Hay sikeyim.."

O sırada açılan banyo kapısı ile Hicran hızla içeri girip gördüğü görüntü ile mahçup bir ifadeyle adama baktı.

"Hii. Kerim bey.." telaşla, hızla yanına giderek o da eliyle musluğu kapatmaya çalıştı. Ama ikisi de çoktan sırıl sıklam olmuştu.

Hicran bir yandan
"Çok. Çok özür dilerim." Üzüntüsünü dile getiriyor, bir yandanda da yalama yapmış musluğu kapatmaya çalışıyordu.

"Vanayı kapat çabuk!" diye dişlerinin arasında tısladı
genç adam.

Hicran hızla eğilip lavabonun altına elini uzatarak vanayı kapatmasıyla suyun kesilmesi bir oldu.

Sonra derin bir nefes alıp ayağa kalktı. içten içe suçluluk hissediyordu.
Günlerdir bozuk olan musluğunu fırsat bulamadığı için, bir türlü tamir edememişti. Üstüne bir de unutup Kerim beye o banyoyu kullanamasını söylemişti.

Umarım çok kızmaz.

Kerim başını eğip üzerini süzdüğünde ıslanmış gömleğini inceledi dişlerinin arasında
"Sikeyim böyle işi" diye Sinirle kısık sesle küfür savurdu.

Sonra kafasını kaldırıp karışısında ondan bir farkı olmayan kadını gördü. Üzerinde ki vücudunu saran elbise, ıslandığı için vücuduna iyice yapışmıştı. Açık olan saçları sırıl sıklam olmuş, bir kaç teli yüzüne yapışmıştı. Siyah harelerini tıpkı Kendi gibi olan harelerle buluştuğunda, gözlerinde ki mağçubiyeti gördü. Siyah kirpiklerin de ki damlalar yanaklarına süzülüyordu.
Kadının bu görüntüsü olağan üstü görünmüştü gözüne. Yüzünün doğallığı gözler önündeydi.
O an Kerim olduğu konumu unutmuş kadının elmas gibi parlayan gözlerinde kaybolmuştu.

Hicran ise adamın düşüncelerinden habersiz, Hızla dolap dan bir havlu çıkartıp Kerim beye uzattı

"Çok üzgünüm Kerim bey musluğun bozuk olduğunu söylemeyi unuttum." Dedi üzgün olduğunu sesine yansıtarak.

"Siz üstünüzü çıkartın. Bunu alıp kurulanın. beni bekleyin ben geliyorum hemen." Dedi mahcup tuttuğu ses tonuyla.

Kerim kadının sesiyle olduğu düşüncelerinden sıyrılıp, kendine gelircesine kafasını salladı. havluyu elinden alarak önce yüzünü kuruladı.
Ve kadının çıkmasıyla banyoda yalnız kaldı.

HİCRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin