Bölüme başlamadan önce sol alt köşede ki küçük yıldızı parlatmayı unutmayın lütfen 🌟Çiftimiz için şuraya bir ❤️ bırakalım
Keyifli okumalar 🥰
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
'Hoş geldin'
Genç adam, şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırarak gözünün önündekinin doğruluğundan emin olmaya çalışıyordu. Gerçekliğin den şüphe eden görüntü vücudunda ki tüm kanı aşağı doğru çekiyordu sanki.
Büyük yuvarlak Yatağında, siyah çarşafların içinde uzanan beyaz tenli kadın... Beyaz teni süsleyen, yok namında bir parça siyah saten, genç adamın ağzını sulandırmış içindeki ilkel adamın bağlı olduğu zincirlerini zorluyordu. Açıkta kalan beyaz teni siyaha olan zıtlığını aynı zamanda da nasıl uyum sağladığının imzası gibiydi. Dilini ısırarak Uzun bacakları izlerken, merakı kalçasının biraz altında olan saten kumaşın altındaki hazine ye dalmaktı.
Bu görüntüyle tüm uzuvları şaha kalkmış, sanki susuz kurak topraklarda kalmış gibi boğazı bir damla su diye inleyecek hale gelmişti. Önünde ki
abı-hayat suyuna dalmak, kana kana içmek, sızlayan her bir parçasını dindirmek, titreyerek öne atılan şahlanmış erkekliğini sakinleştirmek istiyordu. Ve bu yol kadının teninden geçiyordu.Yapacaktı da.
Şuan gözlerinde ki ateşin devamını gördüğü tenin sahibi kıvranarak istekle yatağında onu bekliyordu. Ona beklediğini verecekti. Aylardır rüyalarını süsleyen kadının nihayet teninde soluklanacaktı.Titreyen elleri, titreyen ayakları, göğsünü dövüp duran kalbi, sıklaşan nefesi ile adım adım yaklaştı yatağında ki ay tenli güzele...
'Seni bekliyordum.'
Dolgun dudaklar dan çıkan cümleler ve güzel yüzündeki güneşten bir parça olan gülücük benim için mi? Diye düşünürken vurgunu olduğu elmasların daha da karardığına şahit oldu.
Parlayan elmaslar, adamı şiddetli yangınlara doğru sürüklerken bakışlarını degdirdiği teni yakıp kül etmek istiyordu.
Yatağa yaklaşan adam bir bir savaş verdiği hislerini kenara bırakıp, bir dizini yatağa yerleştirip, koluyla da destek vererek kadına eğildi. Simsiyah saçları Siyah çarşafın üstünde geceye düşen yıldızlar gibi parlıyordu. Bu görüntü kalbî durduracak cinstendi.
Aldığı soluklarla göğüs kafesini şişirirken, gözleri kadının göğsüne takıldı. Ön kısmı tamamen dantelden oluşan geceliğin altından görünen iri göğüsleri ve birer gül goncasını andıran belirgin uçları ile, derince yutkundu ve bir kaç saniye diliyle dudaklarını yaladı.
İçinde bulunduğu bu büyülü ânın bozulmasından öyle korkuyordu ki diline kilit vurmuş konuşmasını engellemişti.
Titreyen sağ elini kaldırıp, kadının sağ göğsüne dokunduğu an her bir parçası titreyerek döküldü Sanki. Bu kadının tenine haps olmuş gibi kalbî sıkışıp büzüldü..
Heyecanı dorukta yaşayan adam titreyen benliği ile avucunun içinde ki göğsü yormaya başladı iki parmağının ucuna sıkıştırdığı göğüs ucuyla, kadının dudağından çıkan iniltiyi duyunca, gözleri hızla orayı buldu. Dişlerini alt dudağına geçirmiş, kafasını gömdüğü kendi yastığında kıvranan kadını görmesiyle olduğu yerde yeni yetme ergenler gibi yağmaya ramak kalmıştı.
Elini, kadının göğsünden yukarı doğru hafifçe sürükledi. Parmak uçlarında hissettiği sıcak ten ile bedeni karıncalanmaya başladı. Sıktığı her bir uzvu patlayacaktı birazdan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİCRAN
Nonfiksi~~~~ "Siz kimsiniz de böyle bir soru soruyorsunuz?Sizi ilgilendirmez." Hicran, Kerim'in sözlerindense bakışlarına takılmıştı. Yiyecekmiş gibi dudaklarına bakması sinirlerini fazlasıyla bozmuştu. Adam açık açık niyetini belli ediyordu. Ve belliki ki...