HİCRAN

~Şaşkınlık ve kahkaha~

★bölüme başlamadan önce yıldızı parlatmayı unutmayın lütfen 🌟

★Güzel çiftimiz için şuraya bir ❤️ bırakalım

★keyifli okumalar

~~~~~~~~~

"Eşin?"

Bazen bazı bilinmeyenler,
hep öyle kalsın ister insan.
Göz önünde olsa da görmemeye çalışır. Kulaklarını sağır eder tüm gerçeklere.

İşte şuan Kerim duyduğu kelime ile sağır olmak istemişti. Ama yüreği diline öyle baskı yapıyordu ki  laf anlamıyordu.

Son kırıntıların da olan sesiyle sordu. Can çekişiyor gibiydi. O sesin kendinden çıktığına hayret etti. Neden titremişti sesi?
Ayrıca neden soruyor du ki?

Evli olamazmı?
Neden olmasın?
Karşısında ki kadın fazlasıyla
güzel bir kadındı.
Hemde haddinden fazla.

Gece karası saçları, süt beyaz teni, hafif kilosu, yuvarlak basenleri, üzerinde ki sweat ten bile belli olan dolgun göğüsleri, bedeniyle eş değer olan yuvarlak yüz hatları, yapaylık tan uzaktı.
Ah o kara elmas gözleri degilmiydi zaten onu etkileyen.
Hele o iki kiraz renginde dudakları, her gece rüyasına giren degilmiydi? Böyle birinin yüreğinde olan kim bilir ne şanslıydı.

Kerim  yanlış yöne giden düşüncelerini  farkettiginde başını sallayarak, zihnindeki yanlışların önüne bir set çekti. Ama biliyordu. Karışısında ki kadın kara elmaslsrını ona diktiği  saniyede o seti sikleyecekti.

Ne olmuştu ona öyle, resmen günlerdir aklı, evli bir kadın hakkında iğrenç uygunsuz  düşüncelerle doluydu.
Şuan bile bedeni aç köpekler gibi etrafına buram saçılan kadınının kokusunun peşine takılmış sahibine ihanet ediyordu.

Bu kadın onun tüm düzenini altüst etmişti. Evet etkilenmişti, kadının tek bakışıyla, o katran bedeni daha önce hiç tatmadığı bir titreşime ev sahipliği yapıyordu. ama yanlıştı, bu kadar ileri gideceğini düşünemedi.

Öyleki şuan olduğu konumdan fazlasıyla rahatsızlık duymaya başladı. Oysa yıllar sonra ilk defa kendini bir yere ait hissetmişti.
O hiç bir yere ait değildi çünkü.
Ama ilk defa olmak istemişti.

Kerim düşüncelerin içinde boğulurken, tıpkı onun gibi ama ondan çok farklı düşüncelerin için de olan Hicran, duyduğu soru ile, girdiği eski anılardan çıktı. okadar çok kaptırmıştı ki kendini öyleki adamın varlığını unutmuştu.

Burnunu çekip dolan gözlerini durdurmaya çalıştı. Kafasını yukarı kaldırıp, Eliyle yüzünü sıvazlayıp, boğazını temizleyerek
"Eski eşim" dedi acı kokan sesiyle.

Bu iki kelime, adamın zihninin ortasına Koca bir kaya gibi düştü. Ve her bir düşünce bir yere dağıldı

Eski eşim. yanlış duymadım eski eşim dedi.

Adam, kadının sesinden acısının ne kadar büyük olduğunu anlamıştı. Bu kadın Yaralıydı.
Ve yarası iyileşmemiş hâlâ kanıyordu.

Gözleri öyle derin bakıyordu ki içinde ki nefreti görmeyen kör olur du. Ne olmuş olabilir diye düşündü. Bu kadını nefretle baktıracak ne olmuş olabilir?

Kerim o nefretin sebebini merak ediyor. Sorsa yanlış anlaşılır mıydı?

Hicran derin nefes alıp,
"Çaylar soğudu sanırım" dedi titreyen sesiyle ve sesine eşlik eden bedenine komut verip masadaki çayları alıp tazeledi. Adama daha fazla bakmak istemedi. Arkasını dönmesi iyi olur diye düşündü.