HİCRAN

~Tuhaf Hisler~

★Bolume başlamadan yıldızı parlatalım 🌟

★Değerli okurlarım Yorum ve beğenilerinizi eksik etmeyin

★Güzel çiftimiz için buraya bir❤️ koyalım

~~~~~~

Öyle anlar vardır ki.
Asla olmaz dediklerin gelir bulur seni.
Asla yapmam dediğini, kendi elinle icat edersin. Sonra bir bakarsın kendi elinle yaptığın senin sonun olur.

İşte ozaman herşey bir 'asla' ile başlar. Ve herşey senin kontrolünden çıkar.

Adam boynuna çarpan sıcak nefesin etkisindeyken, şah damarının üzerinde hareket eden iki ateş topu ile bedeni çoktan yanmaya hazırdı.

Ama duyduğu isim, erekte olmuş bedenine buzdan sular serperek olduğu saçma durumdan sıyırmıştı.

Geri çekilmek istiyordu. Zaten Günlerdir rahatlamamanın etkisi bedenini yeterince zorlamıyormuş gibi, boynuna değen dudaklar içindeki ateşi körüklemişti.

Kendine hayretle, Resmen şuan o dudakları parçalamak istiyordu..

Kadının kâbusun etkisinde olduğunu bildiği için hareket etmeden öylece durdu.
Ama bir an önce şu işkencenin bitmesini istiyordu.

Genç kadın yine aynı kâbusu görmüştü.
Oysa Uzun süredir huzurluydu.
Ama yine geçmişi bir urgan gibi boynuna dolanıp tatlı uykusuna elveda ettirmişti.

Acıyan kalbini söküp atmak, pişmanlık içinde kavrulan vicdanını, kör kapalı kuyulara kapatmak istiyordu.

Unutmak istiyordu.
Unutmak ister gibi, Kollarını doladığı adamın boynuna daha sıkı sarıldı.

Genç kadın dakikaların sonunda kendine gelebilmişti. Ama tenine değen sıcaklığa anlam verememişti. Onu sıkı sıkı saran bu sıcaklık da neyin nesiydi.

(Kendisini.sıkı sıkı sardığı mı demeliydi)

Dudaklarına değen yumuşaklık ve burnuna gelen o odunsu amber korkusunun ağırlığı girdiği transtan sıyrılmasını sağlamış, tıpkı ateşten elini çeker gibi ani hızla, önce yüzünü o kokunun mabedin den, sonra bedenini o sıcaklık tan geri çekmişti.

Karşısında gördüğü sima ile şaşkınlığı hat safhaya ulaşmıştı.
Ne yani az önce kocasının hayali sanıp kollarına aldığı  sıcaklık bu adammıydı.

Ne yapmış tı öyle?  Hayretler içinde öylece donup kalmıştı.

Kadın Hızla kendine gelerek oturduğu yerden ayağa kalkıp adamdan uzaklaştı. Ama yaptığı ani hareket adamın yarasına değen koluyla "ahh" duyduğu sesle hızını yavaşlatıp adama döndü. Adamın elini karnında görünce tedirgin olmuştu.

Kendine çeki düzen verip zar zor toparlanan kadın "iyi misin? Iıı. Şey. Afedersin ben. Yani bilerek olmadı." Tedirginlikle adamın karnına bakıyordu. Sonra aklına gelen soruyla "siz neden burdasınız. Birşey mi oldu?" Diye sordu. Toparlanıp Yüzüne dökülmüş saçları geriye doğru iterek.

"Su içmeye inmiştim." Dedi kısaca. Elini yarasına bastırarak, yavaşça ayağa kalktı. Bakışlarını çekmeden karşısında ki kadını izleyen adam  tepkilerinden endişeli  olduğunu anlamıştı

"İsa yokmu?" hafif yüksek çıktığı ses tonuyla sordu, onun böyle aşağı inmesinden rahatsız  tuhaf bir şekilde rahatsız olmuştu. Zaten evinde bir yabancının olmasına alışmamıştı.

Kerim ise hâlâ az önce yaşananların etkisinden çıkamamış gibi kadından bakışlarını çekemiyordu.

beline kadar dökülmüş uzun siyah saçlar, bir kaç tutamı alnında ki tere yapışmış kadının yüzünde gezindi. kocaman siyah gözler, tıpkı bir kalem gibi çizilmiş kara kaşlar, İnce kavisli burnu, Hafif al gibi kızarmış yanakları ve ona eşlik eden ateş topları dudakları, Kerim'in fazlasıyla dikkatini çekmişti.