★Selam sevgili okurlar Bölüme başlamadan yıldızı parlatalım 🌟
★Şuraya çiftimiz için bir❤️ bırakalım.
~Keyifli okumalar~
~~~~~~
Genç Adam erkenden uyanmış sabah koşusundan dönüyordu. Günlerdir yarasından dolayı sabah sporuna ara vermişti. Ama iki gündür başlamasına rağmen hamlaşan kemiklerin ağrısı hâlâ dinmemişti.Yalının büyük kapısından içeri girdiğinde karşısında gördüğü kişilerle adımlarını yavaşlatıp konuşmalarına kulak kabarttı.
Hicran ve Sema işe gelirken kapıda gördükleri korumalarla ayak üstü sohbete dalmışlardı. Daha çok korumalar konuşuyor, kızlar dinliyordu. öyleki onları uzaktan izleyen adamdan bihaberdiler.
Kerim yürümeye devam ederek yalancı bir öksürük ile varlığını belirtmek istedi. Sesi duyan korumalar hızla kendilerine çeki düzen verip yerlerine geçtiler iki kadın Kerim beyin onlara doğru geldiğini görünce başlarını eğip kenara çekildiler.
Kerim iki gündür gördüğü bu kişinin ona karşı bu kadar soğuk ve mesafeli olmasına bozulmuştu. Oysa evindeyken gözlerinin içine bakıp konuşuyordu. Ama burada tıpkı görünmeyen bir varlık gibiydi.
Hemde Kendi evinde..."Kolay gelsin gençler" diyerek elleri önünde korumalara seslendi. Söylediklerinin altındaki imayı anlayan korumalar. İstemsizce tedirgin olmuşlardır.
"Günaydın efendim diyerek" karşılık veren korumalar gerilmeye başladılar.Sema " hayırlı sabahlar efendim" demesiyle Kerim durup oraya döndü
Bir tarafda korumalar diğer tarafda iki kadın Kerim Bey'in durmasıyla tedirgin olmuşlardı.Kerim önce ona selam veren kadına baktı sonra da günlerdir kafasını kurcalayan kadına bakışlarını çevirdi.
Hepsinin başı eğikken, kadının dik duruşu Kerim'in dikkatini çekmişti. Ama yine ona bakmayışı sinirine dokunmuştu. Çünkü yerde olan bakışlarını kaldırıp kendisine bakmasını istiyordu.
İki gündür kendisini gördüğü halde yüzüne bakmayan kadın yüzünden düşünceleri allak bullak olmuştu. Hatta öyleki gözleriyle görmese bu kadının ona yardım ettiğine inanmayacaktı. Evinde olan tavrı ile buradaki tavrı çok farklıydı. Kerim ise
böyle bir mesafeyi istemiyordu.Kerim kafasının içi düşüncelerden patlayacakken önüne dönüp hızlı adımlarla eve girdi. Arkasından derin bir oh çeken korumalar, "abi kesin iş üstünde bizim kaytardığımıza sinirlendi." Yanındaki arkadaşına söyledi.
Hicran adamın arkasından bakarken yarasının iyilestiğini ve toparlandığinı anladı. Yoksa koşuya gitmesi onun için hiç uygun olmayacaktı.
"Neyse hadi bizde içeri girelim."
Diyen Semayı onaylayan Hicran arka kapıdan içeri girdiler.Hicran, Kerim beyin evinden gittiğinden beri iki kere karşılaşmışlardı. Ona bakmasada Kerim Bey'in kendisine baktığına emindi.
Hatta öyleki hiç karşılaşmasalar daha iyi olurdu kendisi için. Çünkü onu her gördüğünde evindeki o yaralı ve savunmasız hali gözünün önüne geliyordu..
~~~
"Eee Kerim bey, bugün bizimle kahvaltı yapmanı neye borçluyuz?" Leyla'nın alayvari sorusuyla, genç adam başını tabağından kaldırıp kızkardeşine baktı.
"Hayır normalde Sadece akşam yemeklerinde yüzünü görüyoruz. Ama üç gündür bizimle kahvaltı yapman bizi şaşırttı doğrusu" diyerek devam etti.
Aslında soru gayet açıktı. Ama cevabı vermek Kerim için çokta kolay değildi çünkü o da bilmiyordu. Günlerdir içindeki sıkıntının gitmesini bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİCRAN
No Ficción~~~~ "Siz kimsiniz de böyle bir soru soruyorsunuz?Sizi ilgilendirmez." Hicran, Kerim'in sözlerindense bakışlarına takılmıştı. Yiyecekmiş gibi dudaklarına bakması sinirlerini fazlasıyla bozmuştu. Adam açık açık niyetini belli ediyordu. Ve belliki ki...