~Yetimhane 1~

93 11 8
                                    

Öncelikle Güzel çiftimiz için şuraya bir kalp koyalım ❤️

Uzun zamandır bu kitabıma vakit ayıramıyorum ama bundan sonra bölümler daha sık gelecek. Lütfen desteklerinizi eksik etmeyin. Benim için çok kıymetli olan yorum ve beğenilerinizi benden mahrum etmeyin lütfen.

Keyifli okumalar 🥰

★★★★

Günler geceler birbirini kovalarken akan zaman içerisinde, genç adam sadece uzaktan hasret kaldığı kara elmasları izlemekle yetiniyordu.

Her gece evin önüne gelip, elmasların sahibini izler ve izlendiğininde farkında olan kadının soğuk ve hci birşey olmamış gibi davranmasıyla sıkılan canını fazlasıyla sıkıp tekrar kendi mekanına çekilirdi.

35 yıllık hayatından ilk kez yaptığı hata karışısında nasıl adım atacağını bilmiyor, üstüne üstlük tüm bildiklerini de unutmuştu.

Hata! Sahi hata olup olmadığına da emin değildi ki. O sadece içinden geleni yapmıştı. Yine olsa belki yine...

O dudaklara saldırıp, o sıcak karanlık kuyunun derinlerine kendini bırakırdı.
Tadı hâlâ damağında ve her uzvu en küçük bir ayrıntıyı bile unutmamış zihnine hapsetmişti. Tadı çok lezzetliydi. Başta kiraz demişti. Ama kirazdan daha da tatlıydı.

İstiyordu işte o kadının her şeyine hükmetmek ve her şeyiyle etkisi altına almak istiyordu. Ama bunu nasıl yapması gerekiyor du ki?

"Uyumamışız!"

Duyduğu sesle genç adam dalıp gittiği yerden zorlukla zihnini kopardı. Bakışları hâlâ aynı sertlikte ve aynı koyuluktaydı. Seyrine daldığı karanlık orman ve gökyüzünün karası ve bu ikisinin arasında hâlâ aynı elmasların hayali vardı. Sinirle Gözlerini kapatıp açtı. Onu etkisi altına alması gerekiyordu değilmi. Ama o kadının etkisi altındayken bunu nasıl yapacaktı?

"Nereye daldın. Bu saatte hâlâ uyumadığına göre ince hesaplar yapıyoruz galiba"

Genç adam ağır ağır ve günlerdir uykudan mahrum bıraktığı siyah gözlerini, nezaman yanına geldiğini fark etmediği ablasına çevirdi. Kendisine olan şüpheli bakışları altında duruşunu düzeltip ona döndü.

"Uyku tutmadı."

"Neden?"

"Bir nedeni yok?"

"Yoksa rüyalarına musallat olan bir güzel mi var?"

Genç adam bıkkınlıkla gözlerini devirip tekrar pencereye döndü ve az önce ki duruşunu aynı şekilde takip etti. Soğuk, sert ve yıkılmaz.

Ama yıkmıştı işte. Bir kara elmasların güzelliği ile yıkılmıştı. Orda gördüğü hüzün ile dağılmıştı. Yanağında süzülen bir damla yaş ile yok hem yok etmiş hemde yok olmuştu.
Nasıl toparlayacaktı.

"Leyla başlama yine" Sesindeki sitemi anlayan ablasının bıyık altından gülmesini yandan sezen genç adam günlerdir peşinde bir dedektif gibi her hareketini inceleyen ablasına bugün gerçekten sıkıldığını belli edercesine bıkkın bir nefes alıp verdi.

"Tamam tamam bu sefer birşeye başlamayacağım. Sana bir şey demeye geldim. Yarın annemle kurumları dolaşmayı düşünüyoruz gelmek istersin diye düşündüm" sözlerini bitiren kadın dikkatlice kardeşine baktı. Umarım ters bir tepkide bulunmaz diye içten içe de dua ediyor du.

"Ne zamandır yetimhanelere geldiğimi gördün Leyla. Bunu şuan sana düşündüren ne?" Kışı andıran soğuk sesi burnundan sinirle aldığı solukları ile yumruğunu sıkan kardeşinden her ne kadar az biraz çekinse de geri adım atmadı.

HİCRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin