16. Göklerin Kartalı

8.4K 587 249
                                    

Hoş geldiniz! Bu bölümü okumadan önce lunabne tarafından yazılan Asil | Gerçek Ailem'in yayımlanan son bölümünü okumanızı tavsiye ederim. Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum. Keyifli okumalar dilerim. 

16. Göklerin Kartalı

1991

Genç kadın ikiz çocuklarına hamileydi. İki çocuğun üzerine bir de ikizleri olacağını öğrendiğinde ilk başta korksa da eşinin desteği sayesinde zaman içerisinde yenmişti bu korkusunu. Şimdi yalnızca onları kucağına alacağı ânı yaşayacağı günü bekliyordu büyük bir sabırsızlıkla. Evin büyük oğlu Kartal, henüz beş yaşına yeni girmişti. Küçücük boyu ve yaşından büyük konuşmalarıyla herkesi kendisine hayran bırakıyordu.

O gün de Kartal koşarak annesinin yanına gelmiş ve büyük bir heyecanla, "Annem," demişti çocuk aklıyla. "Kızım mı olacak benim şimdi?" Defne oğlunun sorusu üzerine genişçe gülümsemişti. Küçük çocuk annesi ve babasının kendi aralarında konuşurken hep onlardan kızım ve oğlum diye bahsetmelerinden dolayı kendisinin de kızı olacağını düşünmüştü ama erkek olan kardeşiydi, Barkın'dan dolayı böyle düşünüyordu çünkü ondan hep kardeş olarak bahsediliyordu. Ancak evlerinde hiç kız çocuk yoktu ve o küçük kız, onun kızı olacaktı.

Defne küçük oğlunu kucaklayıp dizlerinin üzerine oturttuğu esnada, "Hayır, bir tanem," demişti gülüşlerinin arasında. "O bizim kızımız olacak ama senin ve Barkın'ın da kız kardeşi olacak." Kartal kaşlarını çatmıştı becerebildiği kadarıyla, bu hareketi de amcasından öğrenmişti. Her ne kadar onu çok az görebiliyor olsa da gördüğü her anda amcası kaşlarını çatardı ciddi bir ifadeyle. "Ne fark eder ki? Benim de kızım olacak işte." Defne, oğlunun saçlarını okşamaya başlamıştı. "Erkek kardeşine oğlum demiyorsun ama. Ona niye kızım diyorsun?"

Kartal bilmiş bir tavırla yanıtlamıştı genç kadını. "Sokaktaki çocuklardan duydum annem. Kız çocuk bir başka oluyormuş. Daha özel, daha güzel." Dramatik bir tavırla derince iç çekmişti küçük çocuk. "Kokusu bile başka oluyormuş diyorlardı."

Defne, oğlunun alnına dökülen saçlarını geriye doğru yatırıp dudaklarındaki geniş tebessümüyle bakmıştı ona. "Doğru söylemişler bir tanem ama onlar bu yaşlarında nereden öğrenmişler böyle lafları?" Kartal derince oflamıştı annesinin sorusu üzerine. Bunu nasıl oluyor da bilmiyor oluşunu anlayamamıştı. "Annem nasıl unuttun? Var ya sokakta bir abi hani, Fırat abi. O kızı olduğunda çevresine toplayıp anlatmıştı bize bunları. Ondan duydum bende, sonra da diğerleriyle kendi aramızda konuşmuştuk."

Defne büyükçe bir kahkaha atmıştı oğlunun anlattıklarından sonra. O zamanlar hiçbiri bilmiyordu bunların son gülüşleri olduğunu. Ne Agâh, ne Kartal ne de Barkın bir daha duyamadılar annelerinin sesinin o güzel tınısını. "Doğru söylemiş Fırat abin bir tanem. Kokusu bile bir başka olur diyorlar. Bende bilmiyorum henüz." Genç kadın dudaklarını büzdüğünde Kartal sıkıca sarılmıştı annesinin boynuna. "İlk ben koklayabilir miyim kızımı?" Defne sağ elinin işaret parmağıyla küçük çocuğun burnuna vururken, "Babanın bunu bize bırakacağını sanmıyorum canımın içi. Muhtemelen ilk o görür kardeşlerini." demişti. Kartal bunu duyunca babasına çok kızmıştı içten içe. Kızım, oğlum diye ortalıkta dolaştıkça daha çok sinir oluyordu çocuk aklıyla. Kıskanıyordu kardeşlerini babasından. Barkın da vardı ama onunla aralarında iki yaş olduğu için Kartal onun doğduğu zamanları hatırlamıyor ve sanki ilk günden beri hep beraberlermiş gibi hissediyordu.

"İsimleri ne olacak annem?" diye sorduğunda genç kadın bir kez daha bükmüştü dudaklarını. "Henüz karar veremedik bir tanem. Senin bir önerin var mı?" Küçük çocuk heyecanla öne doğru atılıp beklentiyle bakmıştı annesinin yüzüne. "Ben seçebilir miyim?" Defne oğlunun tatlılığına dayanamayıp yanağına kocaman sulu bir öpücük bırakmıştı. "Elbette ki annecim. Önerilerini söylersin, biz de babanla bakarız uygun olur mu diye."

AHGERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin