"Bizler renkli kapılar ardında kendini bulmaya çalışan dört kişiydik. Bir evimiz yoktu ve her şey bize uzatılan anahtarın araladığı yeni dünya ile başladı.
Şimdiye kadar herkesin birbirini dinleyip ama anlamadığı evlerden sıyrılmıştık. Samimiyetin b...
Bölüme geçmeden oy vermeyi unutmayın ki emeğim havada asılı kalmasın canımlar.🙏🏻
Keyifli okumalar diliyorum...🖤
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎧
Nasıl Derler Bilirsin - Sevilmemişim
Hande Mehan - Üstüme Basıp Geçme
✨
Zaman tıpkı o depodaki saatin çıkardığı ses gibi gözle görülecek derecede yeniden işlemeye başlamıştı. Elimde tuttuğum bıçak sanki hepimizin kaderiydi ve ben kendim dahil hepimizin kaderini avuçlarım arasında tutuyordum.
Titreyen ellerimi sanki suç işlemişim gibi ardıma saklayıp hastaneye girdim. Adım adım çıktım merdivenleri. Bir elimde tuttuğum kutuyu diğer elime alıp, terleyen avuç içimi pantolonuma sildim. Sanki terim utancımmış gibi derimden sıyrılsın istedim.
Çare bul! Bulamazsan çareyi bahane bul! diye bağırdı kulağımın dibine sinen o kadife ses. Mücadele etmeme hevesle tutunan ne muazzam bir sesti o...
O sesten kurtulmak ister gibi başımı salladım ve odanın kapısını açtım. Tüm utancımla, omuzladığım tüm günahlarımla annemin yatağının ucuna doğru yürüdüm. Elimdeki günahı o görmeden koltuğun üzerine bıraktım ve eğilip gülen yüzünden öptüm. Bedeni kaskatı kesilen kadının gülünce her zerresi can bulmuş gibiydi.
Eğilip ellerinden öptüm. Hastanenin her zerreye sinen kokusu, onun kokusunu bastıramamıştı. Gözyaşım sel olup elleri arasında kendine yol bulurken annem ne akan yaşımı, nede yaşın sıcaklığından içimde yanan ateşi hissedebilmişti.
Derin bir nefes aldım. Bir çare dilenir olmuştum bu sıralar. Debelenip durduğum hayat girdabından beni çekip çıkaracak bir malik aradım. Kolum kanadım kırık gibiydi. Geç açan bir çiçeğin erkenden solması gibiydi bu içine düştüğüm haller.
