"Bizler renkli kapılar ardında kendini bulmaya çalışan dört kişiydik. Bir evimiz yoktu ve her şey bize uzatılan anahtarın araladığı yeni dünya ile başladı.
Şimdiye kadar herkesin birbirini dinleyip ama anlamadığı evlerden sıyrılmıştık. Samimiyetin b...
Bu bölümü düzenledim, yazmayı seven tarafıma yenik düşüp bekletmeden attım gitti. Umarım sizde kıymetini bilir ve oylarınızla, yorumlarınızla benim bölüm heyecanımı karşılıksız bırakmaz ve emeğimi görmezden gelmezsiniz. 🤔❤️
Hadi buraya bir şarkı ve limon emojisi bırakınn 🍋
Keyifli okumalar. 🖤
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎼
Halil Sezai - Gece Saçlım
Ferhat Göçer - Kızım
✨
Telaşla partinin olduğu alandan ayrılıp, üst kattaki kafe kısmına geçtiğimizde İlke, Ayaz ve Soner'de yeni gelmişti. Hızla Soner'in karşısına geçip "Neler oluyor?" diye sordum.
Cebinden çıkardığı bir zarfı bana uzattığında parmaklarım arasında yazılan her satır gibi kaybolmasını ümit ettiğim zarfın içindeki kart adeta bir düğün davetiyesi gibi hazırlanmıştı.
Öldürülecek olan çocuğun ismi, saati, tarihi ve yerin orta kısmına "Cinayetler davetiyeyle işlenmez, işlenmiş olan bir cinayete davet edinilir. Hepiniz davetlimsiniz," yazılmıştı dalga geçer gibi ve altında santoku bıçağının mühründen vurulmuştu.
Aynı kişiydi, geceye oyun içinde oyunla dahil olmuştu ve bu her kimse kolay kolay yakamızdan düşmeyecek gibiydi.
Cam kenarındaki masaya oturduğumda önce Aren cama yaslı kısma diğerleri de kalan yerlere oturdu. Belimden çıkardığım bıçağı masanın ortasına bıraktığımda Soner ilk hamleyi yapıp bıçağı inceleme başladı.
"Daha öncesinde onlarca tehdit aldım, canıma kast edildi ama böylesi ilk kez başıma geliyor," dedi düşünceli şekilde.
Hepsi sırayla tek tek incelerken "Bu aynı zamanda Aren'i de hedef alıyor," dedi İlke. Başımla onu onaylarken Aren "Bir kitap vardı. Bıçaklar üzerine yazılmıştı. Her bıçağın anlamını insanlarla anlamlandırmış yazan kişi ve en çok bu bıçak üzerinde durmuştu. İnsanların ana rahmine düştüğü andan toprağa girdiği ana kadar çeliştirmişti insanlar ve bıçakları. Bıçak burada metafor olarak kullanılmış tabi. Asıl bıçaktan kastı insanlar," dedi.
