14. Bölüm - "Teşekkür"

513 377 448
                                    

Herkese merhabaaa 👋

Aksiyonu az, itirafı orta halli, aşk yüklemesi bol olan bir bölümle geldim. 🖤

Umarım seversiniz ama emeğimin havada asılı kalmaması için oy vermenizi rica ediyorum. Bir yıldıza basmanız beni bin kez motive edecek.⭐️

Keyifli okumalar...🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎼

| Kubilay Karça - Mahvediyor |

|Boramess - Bizden Olsun İsterdim |

Aren'in evinde olmasa bile penceresinin önünde kesin bir keramet vardı. Ne zaman yerdeki sarı pofuduk mindere otursam ve bölmeli olan o pencerenin dibindeki duvara sırtımı yaslasam kendimi kadim bir sırra erişmiş gibi hissediyordum. Hepi topu üç kez bu pencere önünde göğü izliyordum evet ama sanki yıllardır bu pencere önündeymişim gibi hissediyordum.

Evin içinde yer etmiş o huzurun kokusu içimde ölmeye yüz tutmuş o hislerin notasına bir bir dokunuyordu. Uzun süre yürümeyip bir anda adımladığın yolda soluk soluğa kalmak gibiydi Aren'in bende ki etkisi. Uzun süre başkasını sevmeyen kalbimin uzun yola çıkma korkusu vardı ve korkularımla yüzleşmekten yıllarca kaçan hislerim, tıpkı cama çarpan kar taneleri gibi bir bir yüreğime çarpıyordu.

Derin bir iç çekip başımı cama yasladım. Cama düşen kar tanesini saniyeler içinde yok oluşunu izledim. Resmen yok olmak için, kirli kalplerin ayakları altında ezilmek için, romantiklik uğrunda birilerine aşk yaşatmak için, sokağı ev bilmiş kimselerin altına serdiği kartonu ıslatarak onları berbat bir geceye hapsetmek için, çocukların sokaklara dökülüp birbirine atmaları için birbirleriyle yarışan taneler seyrek aralıklarla intihar ediyordu yeryüzüne doğru.

Cama yansıyan küçük limon ağacına baktım. Bu mevsimde çiçek açmış olması mucize gibiydi ama Aren bir şekilde onu bulmuş ve bana getirmişti. Kokusu üç oda ötemde bile olsa genzimi yakacak keskinlikteydi. Derin derin kokusunu solurken ona bakamayacağım gerçeğiyle yüzleşiyordum. Ben hiçbir canlıya bakamazdım. Benim elimin değdiğini öldürmek gibi bir kesinliğim vardı. Tescilliydim bu konu da bir kere.

SARENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin