İyi Okumalar
🎶 Cem Adrian & Mark Eliyahu - Kül
Karahan'ın arabası çoktan gözden çıkmıştı. Nehir ise burada öylece duruyordu. Sanki kitlenip kalmıştı. Abisi, bir kez daha her şeyi mahvetmişti. Kesik kesik nefes alıp vermeye başladı.
Saniyeler, dakikalar geçti ama Nehir, hareket edemedi. Fakat cebinde titreyen telefon ile girdiği girdaptan anlıkta olsa çıkmıştı. İrkilmiş, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Telefon durmadan çalıyordu. Nehir telefonu cebinden çıkarıp arayana baktı. Babası Nihat bey arıyordu. Kadir'in hapisten kaçtığını öğrenmiş olmalıydı. Nehir, yerinde silkelenip, boğazını temizledi. Sakin bir şekilde telefonu açtı.
"Efendim baba."
"Alo kızım, Kadir hapisten kaçmış. Neredesin sen?" Babası oldukça telaşlıydı.
"Biliyorum baba. Olanı anlamak için cezaevine geldim."
"Buraya, konağa gel konuşalım."
"Tamam baba."
Nehir, telefonu kapatıp geriye arabasına ilerledi. Arabaya yerleşip, çalıştırdı. Şimdilik istikameti bir zamanlar yaşadığı konaktı.
Nehir, hızlıca konağın önüne arabasını park ettikten sonra konağa girdi. Girmesiyle beraber ailesinin sıkıntıyla oturduklarını gördü.
Ayla hanım, Nehir'i görür görmez kalkmış, sıkıca kızına sarılmıştı. Oğlunun kaçtığı haberini aldığından beri perişan haldeydi. Oğlunun bu hallere düşmesi onu iyice yıpratıyordu. Hangi anne ister ki oğlunun bir katil olması ve hapisten kaçmasını. Üzgün ve yorgundu. Kocası, Birol ve Suzan'da kötüydüler.
Nehir, annesinin sarılışına anında cevap vermiş o da sarılmıştı. Annesi, kollarının arasında titriyordu. Bu yaşananlar kolay şeyler değildi.
"Anne iyi misin?"
"Ne kadar iyi olabilirsem o kadar iyiyim." Nehir, annesinin elini tutmuş, yavaşça oturtmuştu.
Suzan, annesinin halini görünce hemen mutfağa koştu. Birol'da annesinin yanına oturmuştu. Nihat bey de endişeyle karısına bakıyordu.
Suzan mutfaktan elinde bir bardak suyla çıktı. Annesine uzatıp almasını bekledi. Ayla hanım sakince alıp içti.
"Anne, hiç kendine dikkat etmiyorsun. Allah korusun sana bir şey olsa biz ne yaparız."
Ayla hanım, çocuklarının endişesine tebessüm etmişti. Güzel çocukları onu düşünüyordu.
"Dikkat ediyorum kızım, merak etme sen. Bir anda başım döndü. Bir şeyim yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIZI
General Fiction"Bir anda bir nefes söner miydi? Alınan kararlar, verilen sözler ne kadar da mahvedebilir bir hayatı. Yaptığınız seçimlerin bedelini her daim ödersiniz, zira sıra bendeydi. Peki ben nasıl bir bedel ödeyecektim?" Nehir ARMAN & Karahan EVLİYAOĞLU...