GÖZYAŞI (41.BÖLÜM)

915 39 2
                                    

İyi Okumalar

🎶 Madrigal - Dip

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎶 Madrigal - Dip

Hayat, hiç istediğimiz şeyleri önümüze çıkarır ve onlarla yüzleşmemizi isterdi. İşte Nehir'de bu makus talihi yaşıyordu. İstemediği hatta hayal etmediği şeyleri yaşıyordu. Bugüne kadar yaşanan her şey onun için beklenmedikti. 

 Nehir'in bambaşka hayalleri vardı. Eğer Cihan ölmeseydi belki de bunları gerçekleştirecekti. Fakat ne var ki hayat onu hiç beklemediği yerden vurmuştu. Abisiyle ağır bir darbe almıştı. Bu darbe öyle bir darbeydi ki düzelmesi için uzun yıllar gerekiyordu. 

 Ömür boyu içinde yankılanan bir enkaz olacaktı. Ne kadar kaldırmaya çalışsa da daha da yıkılacak kalbine taş oturur gibi kalacaktı. 

 Ailenizden birisi bir suç işlediğinde otomatikman siz de o suça bulanıyorsunuz. Buna karşı çıkanlar olduğu gibi hak verenlerde vardı. 

 Evet o suçu siz işlemediniz. Fakat karşınızdaki öyle görmüyordu. Kafasında, o aileye ait olan her fert suçlu olarak ilan ediliyordu. 

 Evliyaoğlu'ları Nehir'in suçlu olmadığını biliyordu ama abisi suçluydu. Nehir'e her baktıklarında akıllarına Kadir'in gelmesi kadar daha doğal ne olabilirdi ki. İçlerinde yer alan derin bir sızı yüreklerini yakarcasına oradaydı. Her nefes alışlarında inceden inceye batan o duygu. Boğazları ateş misali yakan o nefes onlara her seferinde zor geliyordu. 

Nehir'in de kalbine tonlarca iğneler batıyor gibiydi. Hiç aklından çıkmayan abisi onda bu duyguyu yaratıyordu. Kalbi sıkışıyor, elleri titriyordu. Abisi iyi biri değildi. Nehir gayet farkındaydı. Hatta onu korumaya yönelik yaptığı her girişimden utanıyordu. Fakat bir yanı onu korumak istiyordu. 

 Bu ikilemde kalmak onu çok zorluyor ve yoruyordu. Sevdiğiniz bir insanı tamamen gözden çıkarmak ne kadar bir sürede olabilirdi? Bir gün, beş ay ya da on yıl. İşte bunun cevabı da kişide saklıydı.  


Gece köfte keyfi yapan çift konağa oldukça geç bir saatte girmişlerdi. Bu yüzden olabildiğince sessiz olup odalarına girmişlerdi. İkisinin de gözlerinden uyku aktığı için hemencecik uyumuşlardı. 

 Sabah olmuş Nehir derin uykusundayken telefonu çalmaya başlamıştı. Nehir ilk başta algılayamadı. Telefonun sesi kendisine boğuk boğuk geliyordu. Fakat arayan her kimse oldukça inatçıydı. Hala aramaya devam ediyordu. 

Nehir, yavaş yavaş uykusundan sıyrılmaya çalıştı. Komodinin üzerinden duran telefonu alıp bu kadar arayanın kim olduğuna baktı. O an yarım açılan gözleri tamamen açılmıştı. Kardeşi Birol arıyordu. 

 Telefonu açmadan önce gözü saate çarptı. Erken bir saatte aradığına göre kesin bir şey olmuştu. Nehir'in yüreği ağzına gelmişti. Koltuğun üzerinden bulunan sabahlığı alıp hemen odadan çıktı. Çıkmadan önce de göz ucuyla Karahan'ın hala uyuduğunu gördü.

SIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin