"Bir anda bir nefes söner miydi? Alınan kararlar, verilen sözler ne kadar da mahvedebilir bir hayatı.
Yaptığınız seçimlerin bedelini her daim ödersiniz, zira sıra bendeydi. Peki ben nasıl bir bedel ödeyecektim?"
Nehir ARMAN & Karahan EVLİYAOĞLU...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎶 Figen Genç - Nazende Sevgilim
Gece aynı göğün altında duran iki aşık sessizce gökyüzünü izlediler. İkisi de konuşmak için bir çaba göstermedi. İkisi de aynı şeyleri konuşmaktan sıkılmıştı. Hep karşı karşıya gelmek onları yormuştu. Onlar karşı karşıya gelmek değil aksine yan yana bu yolda ilerlemek istiyorlardı. Bir kez daha birbirlerini kırmak isteyecekleri en son şeydi.
Bu nedenden dolayı öylece sessizliği paylaştılar. Kendi içlerinde bazı şeyleri kabullendiler. Birbirleri için kendilerine ters gelen durumları kabul ettiler. Aşk da böyle bir şeydi. Yapmam dediğiniz şeyleri bir anda size yaptırırdı. Ne olduğunuzu şaşırırdınız.
Önemli olan artık sevdiğinizdir. Onun mutlu olması sizin mutlu olmanız için yeter de artardı. Bu iyi mi ya da kötü bir şey miydi? İşte o bilinmezdi. Her insanın aşkı özeldir. Bu yüzden başkalarının aşkını anlamak zordur. Kendinizin yaşadığı aşk benzersizdir. Aşk, bu dünyada size ait olan en özel şeylerden biridir. Ona değer vermek ve kıymetini bilmek size düşerdi.
Karahan, bakışlarını gökyüzünden çekip Nehir'in yüzüne çevirdi. İlk önce Nehir'in yüzünü turladı. Daha sonra Nehir'in başını kendisine çevirmesiyle göz göze geldi. Gözleri ok misali kalbini bulmuştu. Nehir, kendisine böyle baktıkça daha da aşık oluyordu. Aralarında ne olursa olsun bu kadın ile günü sonlandırmak en güzel şeydi.
Karahan yavaşça elini kaldırıp Nehir'e uzattı. Nehir, kendisine uzatılan ele ilk önce baktı. Sonra bakışlarını Karahan'a çevirdi. Karahan'a uzun gelen birkaç saniyeden sonra Nehir elini Karahan'ın elinin arasına koydu.
Karahan, elinin arasına konan eli kavradı. Birlikte odalarına gitmek için merdivenlere doğru ilerlediler. Yan yana el ele odalarına gelmişlerdi.
Nehir, yavaşça odalarının kapısını açmış ve girmişti. Peşinden de Karahan girmişti. Karahan'da kapıyı kapatmıştı. Şimdi ikisinde de bir çekingenlik vardı. Ne yapacaklarını bilemiyorlardı.
"Ben..."
"Ben..."
İkisi de aynı anda konuşmaya başlamış ve banyoyu göstermişti. İkisinin de eli ayağı birbirine karışmıştı. Sanki ilk defa baş başa kalmışlar gibi bir heyecan vardı. İkisi de farkında olmadan birbirlerine tebessüm etmişti.
Nehir, ben gireyim anlamında işaret yaptı. Yatmak üzere üzerini değiştirmek için kıyafetlerini almış ve banyoya girmişti. Kapıyı kapatmasıyla elini küt küt atan kalbinin üzerine koydu. Aynaya baktığında yüzünde bir sırıtma olduğunu gördü. Hemen düzeltmeye çalıştı. Aptal aşıklar gibi görünüyordu.
Hızlıca üzerini değiştirmişti. Birkaç işini hallettikten sonra banyodan çıkmıştı. Banyodan çıkmasıyla Karahan ona dönmüştü.
