SON BAKIŞ (42.BÖLÜM)

910 34 3
                                    

İyi Okumalar

🎶 Sezen Aksu - Son Bakış 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎶 Sezen Aksu - Son Bakış 

 Nehir omuzlarındaki yükler ile yine Karahan'a sığınmıştı. Onun göğsünde kendine yer edinmiş biraz da olsa yüreğindeki acılarını yok saymaya çalışmıştı. Onun kalbinin sesini dinleyip sakinleşmeye başlamıştı. 

 Kadir dönülmez bir yol içerisindeydi. Ve bunu fark eden Nehir ise ne yapacağını bilemez olmuştu. Gördüğü kadarıyla akıl sağlığı hiç de iyi değildi. Nehir ise bir yol arıyordu. Ama her yolun sonunda bir çıkmaz onu karşılıyordu. 

 Karahan'ın göğsü limandı ona. Yanaştı limana ve dinlenmeye koyuldu. Dakikalarca öyle kaldılar. Karahan, Nehir'in buna ihtiyacı olduğunu bildiğinden ona sınırsız zaman tanıdı. Karahan'ın kollarına sığınması Karahan için bambaşka bir duyguydu. Karahan her zaman onun sığınabileceği bir liman olmaya devam edecekti. 

 Nehir, herkesin gittiğini sadece ikisinin burada yalnız olduğunu anlamıştı. Polisler hiç vakit kaybetmeden Kadir'i karakola götürmek üzere yola çıkmışlardı. Birol ise Ablasının durumunu görüp yanına gidecekken Karahan'ı görmesiyle duraksamıştı. Onun sığınağı yanındaydı. Kendisine ihtiyacı yoktu. Bu yüzden abisini götüren polisleri takip edip onlarla karakola gitmişti. 

 Nehir, yüreğindeki yorgunluğa rağmen kendisini toparlamaya çalıştı. İlk önce başını Karahan'ın göğsünden çekti. Daha sonra yüzünü sıvazlayıp kendisine gelmeye çalıştı. Derin bir nefes alıp verdi. 

 Karahan ise Nehir'i izliyordu. Onun kendisini toparlamaya çalıştığının farkındaydı. Sevdiği kadın çok güçlüydü. Yıkılmaz duruşu hayranlık bıraktırıyordu. Fakat nereye kadar böyle devam edecek bilemiyordu. Herkesin bir sınır noktası vardı. Nehir'inde vardı. Yaşadığı her şeye göğüs germesi eninde sonunda ona derin bir yara açacaktı. 

 Nehir, daha fazla oyalanmanın ona bir şey kazandırmayacağını bildiğinden yüzleşmeye hazırdı. Elini kaldırıp Karahan'a uzattı. Gözlerinin içine baktı. 

 Karahan kendisine emin gözlerle bakan kadını yanıtsız bırakmayıp elini sıkıca kavradı. Ona güç vermek istercesine sıkıp bıraktı. 

 El ele arabaya ilerleyip Nehir'in arabaya binmesiyle kendisi de şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı. 

 Nehir derin düşünceler içerisinde yolu seyrediyordu. Aklından geçen tonlarca şeyler beynini yoruyordu. Akıp giden yolda kendisini bırakmak bütün sıkıntılardan arınmak için her şeyini verirdi. 

 Arabada ki sessizlik çok derindi. İkisi de sadece nefes alıp veriyordu. İkisi de düşünceli ikisi de çıkar yol bulmaya çalışıyordu. 

 Tüm yolculuk bu sessizlik içerisinde geçmişti. İkisinin de suskunluğa ihtiyacı vardı. Olacaklar ne de olsa sesli olacaktı. 

 Nihayet karakola gelmişlerdi. Kadirler çoktan içeriye geçmişti. Nehirler de vakit kaybetmeden karakoldan içeriye girmişlerdi. 

SIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin