FIRTINADAYIM (22.BÖLÜM)

2.1K 61 0
                                    

İyi Okumalar.

🎶Mabel Matiz - Fırtınadayım 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎶Mabel Matiz - Fırtınadayım 

 Karahan, Kadir'i bulamadığından iyice öfkeliydi. Bir yandan abisi bir yandan aşiret sıkıyordu onu. Bir de o vardı. Kalbinin derinliklerinde onun ismi yankılanıyordu. Nehir, aşık olduğu kadın. Aşkına karşılık bulamadığı kadın. Öylece çekip gitmişti. 

 Kendisine karşılık ailesini seçtiği için kızgın değildi. Yanında durup savaşmadığı için kırgındı. Eğer yanında olsaydı her ikisi içinde iyi olacak şeyleri yapardı. Fakat Nehir gitti, seçim yapıldı. 

 Her şey ona ağır geliyordu. Birkaç aydır yaşadığı şeyler hiç tahmin edeceği şeyler değildi. Yorgundu, anlatamayacağı kadar yorgundu. 

 Kadir'i bulmaya gittikleri evde Nehir'i görmek fakat ona bakmamak zordu. Ellerinden tutup hadi gidelim demek zordu. Bütün bunları bırakıp hayatımızı yaşayalım demek zordu. Onun kokusunu solamadan hayata devam etmek zordu. 

 Terasa çıkıp içindeki fırtınanın sönmesini bekliyordu. Nehir'i bile istemeye istemeye yok saymaya çalıştı. Ona bakmamak için içinde nasıl savaşlar verdiğini bir bilseydiniz. Çünkü ona baksaydı, bir daha yapamazdı. O gitmişti, kendisi de kalmıştı. 

 Kadir'i bulamadıkça zaman ilerliyor ve her şey imkansızlaşıyordu. Vakit daraldıkça ona gitmek zorlaşıyordu. Hoş Kadir'i bulduktan sonra yaşanacaklar daha da kötüleştirecekti. 

 Karahan da böyle olmasını istemezdi. Ama ne var ki Kadir ölmeyi hak etmişti. Kaçmakla kaderini belirlemişti. Onu bulduklarında kendisi yapmasa bile abisi yapacaktı. Abisinin içindeki öfkesi ancak böyle sönerdi. 

 Terasta yankılanan adım sesleri ile başını kaldırıp gelene baktı. Gelen, yengesi Dilan'dı. 

"Karahan müsait misin?" 

"Gel yenge." 

 Dilan, sakince Karahan'ın yanına ilerleyip durdu. Şimdi ikisi de manzaraya bakıyordu. Dilan konuşmak istiyor fakat nereden başlayacağını bilmiyordu. Bu sebeple aralarında kısa bir sessizlik oldu. 

 "Karahan, nasılsın?" 

 Birisi ona "nasılsın" diye sormayalı ne kadar olmuştu acaba. Şimdi yengesi sorunca bu sorunun varlığını hatırlamıştı. Sahi Karahan nasıldı? 

 Karahan fırtınan ortasındaki köklü bir ağaçtı. Fırtına onu savurdukça savuruyordu. Onu kökünden koparmaya çalışsa da direniyordu. Asıl mesele ise fırtına dindikten sonraki oluşan harabeydi. Bütün bu olanlardan sonra kendisini bulamamaktan korkuyordu. 

 "Fırtına içerisinde direnmeye çalışıyorum." Dilan sorduğu soruya karşılık aldığı cevapla şaşırmamıştı. Hepsi yorgun olsa dahi en çok yıpranan Karahan'dı. 

SIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin