İYİ ve KÖTÜ (9.Bölüm)

3.5K 95 7
                                    

Birol, tatilde oldukça iyi vakitler geçiriyordu. Yalnız bu aralar ailesi sanki ondan bir şeyler saklıyor gibiydi. Sık sık arayan annesi aramaz olmuştu. En son Suzan'la ne zaman konuşmuştu onu bile hatırlamıyordu. Ablası desen eski hali yok gibiydi. Sidar'ı arayıp bir sorun olup olmadığını sormuştu ama yok demişti. Peki Birol buna inanmış mıydı ? Tabi ki hayır. Evin yardımcıları da sanki anlaşmış gibi hiçbir şey demiyordu. Mardin de ne olup bittiğini öğrenmeliydi. Mardin de olan arkadaşı aklına geldi belki o bir şeyler biliyordur umuduyla eline telefonu alıp arkadaşını aradı. Açılmasını bekledi ve evet açılmıştı. "Kerim ne haber?" 

Kerim çalan telefonu görünce açmak zorunda kaldı. Daha  ne kadar saklayabilirlerdi ki. "İyidir senden ne haber, nasıl tatil?" Birol arkadaşının tedirginliğini hissetmişti. "Ben de iyiyim de Mardin'den ne haber? Kerim sıkıntıyla nefes aldı. "Mardin bildiğin gibi, her şey aynı." Birol hiç inanmamıştı. "Bak Kerim uzatmayacağım, bir şeyler dönüyor bunu hissediyorum. Sen de uzatmadan söyle yoksa Birol diye bir arkadaşın olmaz." Kerim ne olacaksa olsun diye gerçekleri söylemeye başladı. "Birol..." 

Birol duyduklarından sonra yerinde duramaz hale gelmişti. Ne ara uçak bileti aldı ne ara uçağa bindi hatırlamıyordu. Nasıl ondan saklarlardı. Göz göre ablasını o adamla nasıl evlendirirler. Düşünmekten kafayı yeme noktasına kadar gelmişti. Ve nihayet uçak Mardin'e inmişti.  Saate baktığında gece dört olduğunu görmüştü. İlk önce evine gidip hesap sormak istiyordu daha sonra ise ablasını o konaktan alıp gidecekti. Hızlıca taksi bulup evin adresini verdi. Gözlerini yumup başını arkaya yasladı. Başı ağrıdan çatlayacaktı. Bir yandan uyku da bastırmıştı ama direndi uyumadı. 

"Abi geldik." Birol şoförün seslenmesiyle gözlerini açtı. Konağa gelmişlerdi.  Parayı verip arabadan indi. Taksi kendi yoluna gitmişti. Birol biriken öfkeyle korumaların bakış eşliğinden konağa girdi. Korumalar geleni görünce olayın olacağını anlamıştı. Saat gecenin bilmem kaçı olmuştu. Birol herkesi ayağa kaldırmak için bağırmaya başladı. "Baba, anne uyanın ev ahalisi uyanın." Tekrar bağırdı. "Uyan baba uyan, ablama ne yaptınız anlatın." 

 Nihat ağa, huzursuz bir şekilde daha yeni uykuya dalmışken bir anda oğlunun sesini duydu. Ayla hanım hiç yatmamıştı. O da oğlunun sesini duymuştu. Hemen yataktan kalktı. Nihat ağa da karısına eşlik etti. İkisi de odadan çıkıp baktığında, deli gibi bağıran oğlunu gördüler. Hızlıca merdivenlerden indiler. Ayla hanım oğluna ilerleyecekken Birol dur anlamında elini kaldırdı. "Bunu benden nasıl saklarsınız, ne hakla." 

Nihat ağa, oğlunun her şeyi öğrendiğini anlamıştı. "Oğlum biz sana söyleyecektik." Birol sinirle güldü. "Ne zaman yıllar sonra mı?" Ayla hanım  yavaşça oğluna yaklaştı. "Oğlum bir dinle." Birol annesine döndü. "Neyi dinleyim anne. Abim katil olmuş. Ablam gelin olmuş. Ablama bunu nasıl yaparsınız. Onu nasıl kurban edersiniz?" Ayla hanım bu sözlere daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladı. Zaten Nehir hiç aklından çıkmamıştı. Şimdi bunları duymak daha da beter ediyordu. Birol sakinleşmiyordu. "Ablan bizim için yaptı. Daha fazla kan akmasın diye." "Siz de izin verdiniz bravo size ya." 

Birol sinirle etrafında döndü. O anda merdivenler de Suzan'ı gördü. Ruh gibiydi. Hızlıca Suzan' a ilerledi. "Hepsi senin yüzünden. Nasıl karşımda durabiliyorsun?" Ayla hanım Birol'la Suzan'ın arasına girmişti. "Anne çekil." Ayla hanım çekilmem anlamında başını salladı. "Oğlum yapma." Suzan konuşmak için yutkundu. Kurumuş dudaklarını ıslatarak konuştu. "Bırak anne gelsin." Birol, Suzan'ın konuşmasıyla daha da sinirlendi. "Bir de utanmadan konuşuyor ya. Ablamın sebebi sensin Suzan, asla bunu unutma." 

Suzan'ın içi kan ağlıyordu. Hepsinin onun yüzünden olduğunu biliyordu ama elinden gelen bir şey yoktu. Birol sinirle geri çekilip ailesine baktı. Daha fazla konuşmadan konaktan çıktı. Nihat ağa endişeyle giden oğlunun peşinden gitti. "Oğlum nereye gidiyorsun." Birol alayla konuştu. "Senin yapamadığını yapmaya." Nihat ağanın kaşları çatıldı. "Birol bir delilik yapıp her şeyi mahvetme." Birol, babasını dinlemeden kapının önündeki arabanın anahtarını korundan alıp arabaya binip çalıştırdı. Nihat ağa cama vurup onu durdurmaya çalışsa da durduramadı. Hemen arkasından gitmek için diğer arabaya bindi. 

SIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin