ZALİM (23.BÖLÜM)

2.4K 63 0
                                    

İyi Okumalar

🎶 Ahmet Aslan - Şu Kanlı Zalimin Ettiği İşler

 Nehir, arabanın içerinde bulunan abisini görmesiyle neye uğradığını şaşırdı. Bir de pişkin pişkin konuşması, özledin mi beni demeleri Nehir'i de daha da hayrete düşürmüştü. Alaycı bir gülüşle kendisine bakan abisine öfkelendi. Ve bu öfkesi gözlerine vurmuştu. Şimdi abisine öfkeyle bakıyordu. Bütün bunların sebebi oydu. Her şey onun yüzünden başlamıştı. 

 Kadir, ise Nehir'in gözlerinde gördüğü öfkeyle bir an duraksadı. Bütün her şey için onu suçladığını anlamıştı. Ne var ki Kadir'in umurunda değildi. Onun tek istediği Evliyaoğlu'larını bitirmek. Fakat Nehir'i aradan çekmek zorundaydı. O varken işler zorlaşıyordu. Yine olanlar aklına gelince sinirlendi. Kardeşi gidip o Evliyaoğlu'yla evlenmişti. Kendisini hiçe sayarak hem de. Nereden bu cüreti almıştı bilmiyordu fakat bütün kartlar şimdi onun elindeydi. O yokken olan her şeyin hesabını soracaktı. 

 Nehir ve Kadir şimdi birbirlerine sinirle bakıyordu. Nehir'in öfkesi daha baskındı. İçindeki yaranın acısı açığa çıkıyordu. Günlerdir aradığı abisi karşısındaydı ve artık hesaplaşma vaktiydi. 

 Arkasında duran adamlar kolundan tutup hareket ettirecekken Nehir sakince konuştu. 

"Bırak, kendim binerim." Adamlar, Kadir'e bakmış Kadir'de tamam anlamında başını sallamıştı. Kardeşi cesurdu. Bu hesaplaşmadan kaçamayacağından biliyordu. 

 Nehir, kolundan çekilen elleri hissedince rahatladı. Sakince arabaya binip abisinin karşısına oturdu. Oturmasıyla beraber adamlar kapıyı kapatmış hemen önde duran arabalara koşmuştu. 

Arabada gergin hava hakimdi. Önde, şoför koltuğunda ve yan tarafta oturan adamlarda bunu hissetmiş iyice içlerine doğru sinmişlerdi. Kimseden çıt çıkmıyordu. Araba çalışmış, yolda ilerlemeye başlamışlardı. 

 Nehir, giden araba ile kaşlarını çattı. Resmen abisi kendisini zorla alıkoymuştu. Arabanın camından kendi arabasına baktı. Kapısı açık yolun ortasında öylece duruyordu. Babası, annesi, kardeşleri kafayı yiyecekti. Çünkü ne zaman eve döner kestiremiyordu. Zira abisi onu hiç bırakmayacak gibi bakıyordu. Planları vardı onun. Hissediyordu bunu. Herkes için kötü planları vardı. 

 Bir an abisi gelmesiydi ona gideceğini anımsadı. Karahan'a gidiyordu. Ona ben geldim senin yanına, kalbine demek için. Ama ne var ki yine olmamıştı.

 Acaba Karahan, yokluğunu fark eder miydi? Fark etse bile onu arar mıydı? Onun kalbini çok kırmıştı. Kendisini affedebilir miydi? Onu düşündükçe kalbi ürkek bir çocuk gibiydi. Ondan gelecek her bir adım için heyecanla beklerdi. Bir ömür boyu olsa bile onu beklerdi. Fakat O, onu bekler miydi? Ne kadar da sorularla doluydu. Cevaplar ise ıssız bir kuyunun ardındaydı. 

 Nehir, yol boyunca hiç konuşmadı. Konuşmak için güç topluyordu. Aklını toparlayıp durumu çözmek için bin bir çare arıyordu. Kadir'de onu anlar gibi susmuş konuşmamıştı. Zira ikisi de eninde sonunda bu konuşmayı yapacaklardı. 

 Ne kadar zaman geçti bilmiyordu. Ama araba durmuştu. Abisinin inmeye hazırlık yaptığını anlayınca geldiklerini anlamıştı. 

Arabanın kapısı açılmış ilk önce Kadir inmişti. Nehir, etrafa baktığında ormanın içerisinde olduklarını görmüştü. Yalnız ne bir ev ne bir yapı vardı. Nehir, şaşkınlıkla baktı. Burada mı konuşacaklardı. 

 Kadir, Nehir'in şaşkınca etrafına bakmasına güldü. Fakat bekleyecek zamanları yoktu. İnmesi için direktif verdi. 

"Hadi Nehir." 

SIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin