DERDİM GİZLİDİR BENİM (11.Bölüm)

2.9K 73 2
                                    

🎶Zeynep Bakşi Karatağ - Derdim Gizli

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎶Zeynep Bakşi Karatağ - Derdim Gizli


 Nehir yüzüne kapanan kapıyla kalakalmıştı. Sanki yere çivilenmiş gibiydi. Ayakları bir türlü hareket edemiyordu. Katilin kardeşiydi o. Bu leke bir ömür çıkmazdı. Karahan da unutturmamaya yeminliydi anlaşılan. İçeride hala sinirler söylenen Karahan'ı duyabiliyordu. Her şey çok fazlaydı. Bunları hak etmemişti. İçindeki ağlama istediği dışa vuruldu. Göz yaşları ip gibi akmaya başladı. Burada durup ağlamak isterdi ama insanlar görebilirdi. O güçlü olmak zorundaydı. İlk zayıflığında onu vurmaya çalışacaklar bunu biliyordu. Ayaklarını hareket ettirmeyi başarmıştı. Odasına doğru döndü ve o anda Zeliha ile karşılaştı. 

Zeliha ona soğuk bir şekilde bakıyordu. Nehir başını çevirecekken vazgeçti. Nehir de Zeliha gibi baktı. Kısasa kısastı onun için. Kimseden korkmaması için kendini telkin etti. Başını daha dik konuma getirerek yavaşça Zeliha'nın yanından geçti. Odasının önüne geldiğinde kapısını açarak içeriye girdi. Kapıyı kapattıktan sonra yatağa ilerledi. Yatağın kenarına oturdu. Daha fazla tutamadan tekrar ağlamaya başladı. İçini boşaltana kadar ağladı. Belki bundan sonraları ağlamak bile ona yasak olacaktı. 

 Nehir elini yüzünü yıkamış pencereden dışarıya doğru bakıyordu. Aşağıdan da hizmetlilerin masayı kurduklarına dair sesler geliyordu. Yemek vakti geldi demekti. Fakat Nehir'in masaya oturup o insanlarla yemek yiyecek hiç hali yoktu. Oldukça yorgundu. Zaten ağlamaktan gözleri kıpkırmızı idi. 

 Birden odanın kapısı açıldı. Nehir olduğu yerde irkilmişti. Kafasını gelene çevirdiğinde Karahan'ı gördü. Karahan'da Nehir'i görünce bir irkilmişti. Sanki evli değil gibi hissetmişti. Bir an eskisi gibi düşünmüştü. Karahan, Nehir'den gözlerini çekip hızlıca giysi dolabına yöneldi. Ütülenmiş gömleklerden bir tanesini incelemeden aldı. Sonra hızlıca odayı terk etti. Giderken de kapıyı sert bir şekilde çarpmıştı. Nehir çarpıtılan kapının kendisine bir mesaj olduğunu anlamıştı. İçinde dinmeyen bir hüzünle gözlerini yumdu. Bütün bunların bir rüya olmasını dilerdi. Ne yazık ki gerçekti hem de can acıtacak kadar. Gözlerini dışarıdan gelen sesle açtı. Konuşana baktığında Dicle Hanım olduğunu gördü. Karahan'a sesleniyordu. 

 "Karahan oğlum nereye?" Telaşla sormuştu. Dicle hanım Cihan'dan sonra korkar hale gelmişti. Diğer çocuklarına bir şey olursa diye endişe içerisindeydi. 

"Dışarıda birkaç işim var Anne. Geç gelirim bekleme beni." Dicle Hanım bir şey diyecekken Karahan'ın gözlerindeki kesinliği gördükten sonra bir şey demedi. Oğlunun durumu onu çok üzüyordu. Kim isterdi böyle olmasını. Karahan dış kapıya ilerleyip bir anda durdu. Geriye dönüp başını odasının penceresine doğru kaldırdı. Nehir orada kendisine kıpkırmızı gözlerle bakıyordu. Ela gözleri hüzünle kalbini delercesine bakıyordu. Bu hissi sevmedi. Hızlıca kapıdan çıkıp arabasına ilerledi. Yol nereye götürürse oraya gidecekti. 

SIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin