İyi Okumalar
🎶Rubato - Bir Ayrılık, Bir Yoksulluk, Bir Ölüm
Nehir, yüzündeki kırık tebessüm ile gökyüzüne son kez bakıp tebessümü yüzünden silerek bakışlarını oradan çekip mezara yönlendirdi. Artık Kadir Arman yoktu. Aklı o anda bunu algılamıştı. Yüzüne soğuk su çarpmış gibi yerinde irkildi. Bu gerçeği kabullenmek için belli bir süre gerekiyordu ona. Hazmedemiyordu. Kardeş acısı ağır bir yaraymış. Ömür boyu kesip atamayacağı bir yaraydı.
Karahan'ın yarasının ne kadar büyük olduğunu şimdi görebilmişti. Karahan'ın yaptıkları bu yaranın verdiği acıya karşılık hiçbir şeydi.
Nehir yakıp yıkmak istiyordu şimdi. Kim yaptıysa bulup cezasını vermek istiyordu. İşte o an Karahan'ın öfkesini de anlamıştı. Karahan haklıydı. İntikam istemek en büyük hakkıydı. İnsan başına gelmeyince anlamıyormuş. Nehir bunu gayet iyi anlamıştı.
Karahan'ın kalbi çok büyüktü çok. Hala burada Nehir'e destek olmak için düşmanın cenazesine gelmişti. Nehir için intikamını geriye itelemişti. Nehir, Karahan'ın gönlüne bir kez daha aşık olmuştu.
Nehir, Karahan gibi olabilir miydi işte bunu bilmiyordu. Onun kadar geride bırakabilir miydi? İşte bunun bir cevabı yoktu.
Nehir, bitkindi. Bıraksalar günlerce yataktan çıkmazdı. Orada öylece solmayı beklerdi. Fakat ne var ki bunu yaptığı an akbabalar üşüşecekti başlarına. Nehir her zaman güçlü olmalıydı.
Mezarı arkasında bırakıp ilerlemeye başladı. Adımları yavaş ve yorgundu. Her ne kadar başını dik tutup ilerlese de vücudu bitkindi. Yere yığılmamak için kendisini tuttu. Biraz daha dayanmalıydı. Burada kendisini koy vermemeliydi. İnsanlara koz vermemeliydi.
Her bir adımında abisinden daha da uzaklaşıyordu. Evet Kadir iyi birisi değildi. Fakat Nehir, abisi olan güzel hatıralarına kıyamıyordu. Bir zamanlardaki Kadir'e üzülüyordu.
Gözlerinizin önünde bir sevdiğinizin ölmesi kahrediyordu. Hele ki onu yanlıştan çevirememek öldürücü bir darbeydi. Ne var ki Nehir Kadir için çok uğraşmıştı. Fakat Kadir bir kez yanlış yola girmiş daha da çıkmamıştı. Şimdi ise kara toprağın altındaydı. Ne uğrunaydı? Koca bir hiç.
Geride sadece yüreklerini yangın yerine çevirdiği annesi, babası ve kardeşleri kalmıştı. Geride kalanlar için zordu hayat. Bunu bile bile yaşamaya çalışmak en zor şeydi.
Gidene rağmen hayat tutunabilmek güç isterdi. Hele ki ölüm ayırdıysa buna çare yoktu. Neyi beklediğini bilmeden öylece bekleyecekti. Ta ki kendisi de ölünceye dek.
Nehir, titrek bacaklarına rağmen ilerleyebilmişti. Ailesi kendilerine edilen baş sağlıklarını kabul ediyordu. Onları bu süreçte çok yalnız bırakmıştı. Fakat Nehir kendisini bir türlü toparlayamamıştı ki. O hala şoktaydı. Beyin ölümü anca idrak ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIZI
Ficción General"Bir anda bir nefes söner miydi? Alınan kararlar, verilen sözler ne kadar da mahvedebilir bir hayatı. Yaptığınız seçimlerin bedelini her daim ödersiniz, zira sıra bendeydi. Peki ben nasıl bir bedel ödeyecektim?" Nehir ARMAN & Karahan EVLİYAOĞLU...