BENDE SANA YETECEK KADAR BEN KALMADI
BÖLÜM 36
-"Hiç benden yardım isteme. Haksız sayılmaz Umut. Madem bir ilişkiye başlayacaksınız neden daha önce söylemiyorsunuz, saklıyorsunuz ki?"
Cem karşısında oturan Ali'ye kızgın bakışlar atıyor, hesap soruyordu. Yıllardır Umut'un arkadaşı, Ece'nin de manevi abisi olmuştu sonuçta.
-"Ya söyleyecektik diyorum!"
-"Ne zaman söyleyecektin? Kızı hamile bıraktıktan sonra mı?"
Dilinin ucuna gelenleri geri itemeden dudaklarından döküldüler. Bir an bunu söylediği için kendine kızsa da, aslında Ali'nin tam da böyle biri olabileceğini bildiğinden kendini haklı görüyordu Cem.
-"Ne diyorsun be!" diyerek kor gibi yanan bakışlarını Cem'e yöneltti Ali.
Evet bir çok defa boş bulunmuşluğu olmuş, belki Cem veya Umut ile beraber vakit geçirdikleri zamanlarda beğendiği kadınlara sarkıntılık etmiş de olabilirdi. Ama asla Cem'in düşündüğü gibi biri olmamıştı. Kaldı ki Cem'in bahsettiği Ali Ece'yi tanımadan öncede kalmıştı, neden ısıtıp ısıtıp önüne koyuyorlardı bunu?
-"Saçmalama!" diye devam etti Ali sonra Cem'in suskunluğunu bozmayınca. "Bari sen anla beni. Seviyorum diyorum, aklım onda diyorum, merak ediyorum diyorum!"
-"Kendini de, kızı da kandırmayı bırak. Ece senin o vakit geçirdiğin iki kuruşluk kadınlardan değil Ali. 'Ben hicbir kadina baglanamam' diyen sendin bir kac hafta önce. Kızı üzdüğünle kalırsın, o zaman Umut'tan önce seni de ben üzerim, bilesin."
-"Değisemez miyim?!" diye inatla gözlerinin içine baktı genç adam Cem'in.
-"Değistiğini sanıyor olabilir misin? Farklı buldun Ece'yi, heyecan verdi belki de. Ama sıkılınca onu da bir kenara atacaksın."
-"Öyle bir şey olmayacak diyorum sana, neden anlamak istemiyorsun? Ben bir yana, Ece'ye yakıştırıyor musun dediğin gibi biri ile olabileceğini? Atıp tutuyorsun da, görmüyor musun, değiştim! Hem sen de bir kaç hafta öncesinde farklı mıydın? Sonra Merve çıktı karşına, şimdi haline bak!"
Değişmediğinden, değişemediğinden bu kadar eminken... kendini görmüyor diye düşündü Ali Cem hakkında. Aynı yollardan geçmiş olmalarına rağmen, kendisini en iyi anlayan olması gerekirken ona karşıydı. İnanamiyordu Ali buna, kabullenmek istemiyordu.
-"Aynı şey değil! İkimizi karşılaştıramazsın!"
-"Bal gibi de karşılaştırırım! Bak, eğer Ece ile görüşemezsem, kapılarına dayanırım!"
Cem'in kendisini vazgeçirmek istemesini gerçekten anlamıyordu. Kendinden emindi, vazgeçemezdi ki Ece'den bu saatden sonra. Hiç mi görmüyordu Cem iki gündür ne perişan olduğunu?