En sonunda Çanakkaleye varmıştım yol operasyondan da yorucu geçmişti. İçeri geçip kapıyı çaldım elim cebime gitmişti cebimden bilekliği çıkardım tam 10 yıldır yanımda olan bileklik. Şehla'nın bilekliği. Tam o esnada kapı açıldı bilekliği cebime koydum kafamı kaldırdığımda gördüğüm yüzle şoka uğradım o şuan karşımdaydı "Hoşgeldin Fırat olmalısın Gökçen Teyzenin oğlu."
"Evet"
"Buyur geç." kapının önünden çekildi içeri geçti. Tam o sıra Feride Teyze geldi "Hoşgeldin Fırat."
"Hoşbuldum Feride Teyze."
"Tanıştın mı Dicleyle."
"Şimdi tanışıyorduk Anne." Anne demişti Tufan amcanın yeğeni olan kız Annemin bahsettiği kızdı benim 10 yıldır aklımdan çıkmayan kız
Yüzbaşı Fırat Sarı
~~.~~
"10 yıl!.. 10 yıl seni aradım heryerde! 10 yıl boyunca yastığa başımı koyduğum her an seni hatırladım. O mavi gözlerin sonum oldu ... 1 kere gördüm o gözlerini ama bir daha hiç bir zaman unutamadım. Sen gelmiş inanmıyorum diyosun."
Masanın yanına gidip siyah deri kapaklı bi defter çıkardı ve yanıma geldi defteri bana uzattı, sanki sözleşmişiz gibi bir an bile düşünmeden defteri aldım.
"Bir sayfa aç ve oku"
Hiç bir şey demeden dediğini yaptım bir sayfa açtım okumaya başladım
'10.07.2009
Bu gün onunla karşılaşmamın üstünden tam 5 gün geçmişti. Sadece gözlerini gördüğüm ,birkaç saniye bile olsa yüzünü gördüğüm, biri ama ne zaman gözümü kapatsam aklıma onun gözleri geliyor Şehla benim Şehlam...
Fırat Sarı "
Okuduğum cümlelerle olduğum yerde çakılıp kaldım...
Üsteğmen Dicle Arslan
Evet bu benim ilk kurgum arkadaşımın cesaretlendirmesiyle yayınlama kararı aldım. Umarım beğenirsiniz, beğenirseniz lütfen oy verip yorum yapın. Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. 2 oy gelince ilk bölümü yayınlıycam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderin Oyunu
RandomBorda bereliler için bir söz vardır: Ne geldiklerini görürsün ne de silahlarının sesini duyarsın göreceğin son şey bir çift göz olur. Üsteğmen Dicle Arslan'nın namlusunun ucundakininde gördüğü son şey bir çift bela olan deniz göz olur. Peki bu deni...