Dicle'nin Anlatımıyla
Yazıları bir kaç defa daha okudum ama hala daha inanmak istemiyordum.
Sayın Dicle Arslan doğduğunuz gün hastanede bebeklerin karışmış olma ihtimali vardır. Bunu için yarın saat 14.00 da Özel Kansu Hastanesine DNA testi için bekleniyorsunuz.
Biri benimle cidden fena dalga geçiyor olmalıydı çünkü bu durumun başka açıklaması yoktu. Gözüm karta takıldığında kartı elime aldım.
Öğrenmemin tek bir yolu vardı o da numarayı aramak, telefonumu alıp numarayı aradım.
Bir kaç çalıştan sonra telefonu bir adam açmıştı.
"Alo buyrun Özel Kansu Hastanesi."
"İyi akşamlar ben Dicle Arslan, evime gelen zarfta DNA testi için sizin hastanenize gelmem gerektiği yazıyordu onun için araştımıştım."
Cümlem bana bile saçma gelse de adam yadırgamadan konuşmaya başladı.
"Evet Dicle Hanım, o rapor hastanemiz tarafından evinize 1 hafta önce yollanmıştı siz şehir dışında olduğunuz için test sizin döneceğini tarihe ertelenmişti. Siz test yaptırmayı kabul ediyor musunuz?"
Derin bir nefes alıp cevap verdim
"Kabul ediyorum."
"Tamam Dicle Hanım yarın saat 9 da test için hastaneye gelebilir misiniz? Uygun olur mu sizin için?"
"Uygun yarın saat 9 da gelicem."
"İyi akşamlar Dicle Hanım."
"İyi akşamlar."
Telefonu kapattığımdan beri yaklaşık 10 dakikadır elimdeki telefona bakıyordum, böyle bir ihtimal var mıydı gerçekten, olabilir miydi?
Düşüncelerimi kovmak için başımı iki yana sallayarak ayağa kalktım, böyle bir şey olamazdı imkansızdı ihmal vermiyordum.
Düşüncelerimin beni rahat bırakmayacağını anıldığımda ayağa kalkıp mutfağa gidip kendime kahve yaptım. Kahveyi aldıktan sonra balkona çıkıp kapalı balkondaki camlardan birini açtım, soğuk hava yüzüme sertçe çarptığında derin derin nefes almaya başladım.
"Sakin ol Dicle yarın gideceksin testi yaptırıcaksın sonuç negatif çıkacak ve sende sonra evine döneceksin bu da senin için garip bir anı olarak kalacak."
Kendimi buna benzer telkinlerle rahatlatmaya çalıştım. Biraz daha balkonda durduktan sonra buz gibi olmuş olan kahvemi alıp içeri geçtim.
Bu düşüncelerle uyuyamayacağımı anladığım için kumandayı elime alıp kendime rastgele bir program açtım, bir yandan da bunu imkansız olduğunu kendi kendime tekrar ediyordum.
Yazarın Anlatımıyla
Bir yanda bunun gerçek olmadığına kendini inandırmaya çalışan Dicle varken diğer tarafta Dicle'den haber bekleyen ve bu ihtimalin gerçek olmasını gönülden isteyen Kansu ailesi vardı.
Telefonu çalan Ceyhun Bey telefonu açtığında sert ses tonuyla alo demişti.
"Alo Ceyhun Bey, Dicle Hanım şehir dışından dönmüş, kendisi yarım saat önce arayıp testi yaptırmayı kabul ettiğini söyledi. Yarın saat 9 da test için hastaneye gelecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderin Oyunu
RandomBorda bereliler için bir söz vardır: Ne geldiklerini görürsün ne de silahlarının sesini duyarsın göreceğin son şey bir çift göz olur. Üsteğmen Dicle Arslan'nın namlusunun ucundakininde gördüğü son şey bir çift bela olan deniz göz olur. Peki bu deni...