Bölüm 24

1.1K 46 1
                                    

ADA ASENA ÇINAR

İç cebinden bir kutuyu bana uzatacakken yanıma çatık kaşlarıyla   Göktuğ'un gelmesiyle ikimiz de ona döndük.

-Ada??

-Göktuğ'cum ne işin var burada?

-Kim bu adam Ada?

-Asıl bu adam kim Ada?

-Şey Drew'cim bu kuzenim Göktuğ, Göktuğ bu da arkadaşım Drew.

Kuzenim dememle Göktuğ'un yüzü öyle bir hal almıştı ki gülsem mi üzülsem mi bilememistim.

-Demek kuzenin,merhaba tanıştığıma memnun oldum.

-Drew izninle ben Göktuğ ile konuşup hemen geliyorum.
Hadi canım kuzenim,anlat bakalım ne işin var burada?

Göktuğ'un kolunu tutup bir köşeye çektim,bana çatık kaşlarıyla bakıp konuştu.

-Eeee anlat canım kuzenim!Seni dinliyorum.

-Bak Göktuğ sana şuan neden burada bu adam ile olduğumu anlatamam,eğer bana birazcık güveniyorsan eve dönmemi bekle ve bu adama hiç bir şey çaktırma.

-Bu adamla konuşman bitene kadar dışarıda bekliyorum çıkınca her şeyi anlatıyorsun.

-Tamam,yeter ki bu gece sorunsuz bitsin.

Yanımdan ayrılınca ben de tekrar Drew'in yanına geldim.

-Kusura bakma,kuzenim bana çok düşkün de seninle görünce kıskandı.

-Ah sorun yok benim için.

-Ee saati takmıcakmısın eline?

-Takacağım ama sen bu yüzüğü eline taktıktan sonra.

Cebinden çıkardığı kutuyu açınca güzel ve zarif bir yüzük çıkarmıştı,yuh lan evlenme teklifi etmiyordur İnşallah.

-Evlilik teklifi değildir umarım.

Yalandan biraz güldüm.

-Doğum günü hediyen.

-Ah, teşekürler.Çok güzel ve zarif.

-Senin gibi.

Yüzüğü parmağıma takınca o da saati koluna takmıştı,güzel bu sayede onu dinleyecek ve suç üstü yapacaktık.
Yemeklerimiz bitince geç olduğunu söyleyerek ısrarlarına rağmen kalkmıştım.

-Kuzenim dışarıda bekliyor,o bırakacak beni.
Her şey için teşekkür ederim,çok güzel bir akşamdı.

-Benim için de öyleydi,tekrar görüşelim.

-Olur,haberleşiriz.

Bana dışarıya kadar eşlik etmiş, Göktuğ'un yanına gidene kadar da beklemişti,arabaya binip el salladım o da ban aynı şekilde karşılık vermişti.
Göktuğ daha fazla bu sahneye dayanamamış olacak ki arabaya hızlıca sürmüştü.
Ben ona ne söyleyeceğimi düşünürken arabanın ani fren yapmasıyla ona döndüm,ben ona bakarken o başka yere bakıyordu.Bakışlarını takip ederken yüzüğe baktığını fark ettim,hayda

-Kabul mü ettin?

-Neyi?

-Bana bir şans vereceğini söylerken başkasına nasıl evet dersin?

Söylediği her kelimeyle benim kaşlarım daha da çatılıyordu.

-Sen ne dediğinin farkında mısın?
Beni nasıl böyle bir şeyi layık görürsün aklım almıyor,bu söylediğin sözleri bir düşün hatanın farkına varmadan da benimle konuşma.

Arabadan inip Akın'ı aramak için telefonumu ararken Göktuğ da arabadan inmişti.

-Bin eve bıra....

Sözünü kesen yüzüne yediği yumuruktu.

-Sen kime neyi ima ediyorsun lan!

Dediği şeyle dinleme cihazından her şeyi duyduğunu anladım.




KİMSİN SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin