Bölüm 71

202 9 7
                                    

ALPER KARA

Ben şaşkın bir şekilde onlara bakarken Ada konuştu.

-Siz neden bu kadar şaşırdınız?

Ben konuşmadan bana zarfı getiren asker,Mert konuştu.

-Göktuğ Komutanım ve Alper Komutanım tanışıyorlarmış yenge.

-Öyle mi!Nereden?Hiç bahsetmedi sizden.

-Uzun hikaye,epeydir konuşmuyorduk.Ben de buraya gelince haberim oldu Göktuğ'dan.Başın sağolsun bu arada.

-Vatan sağolsun.Biz çıkalım artık,size iyi günler.

-İyi günler.

-Güle güle yenge.

-Güle güle, yarın görüşürüz.

Herkes teker teker odadan çıkınca,ben de çıkıp odama geçtim.Kilitli çekmeceyi açıp ,içinden mektubu aldım.Koltuğa oturup,açtım ve okumaya başladım.

    Sevgili dostum,Alper.
Sen bu mektubu okurken,ben büyük bir ihtimalle şehit olmuşumdur.
Bu mektubu yazmamın sebebi de, öleceğimi hissetmemdir.İnsan ölmeden bir kaç gün önce hissedermiş ya,benim ki de o hesap.
Bu arada 5 yaşında bir yiğenin var,lan insan hiç mi merak etmez,bu Göktuğ ne yapıyor diye!

"Sanki kendi sormuştu da Alper ne yapıyor,bir de bana gönül koyuyor!"

Şimdi sen kesin"sanki sen beni merak ettin de"diye söyleniyorsundur.
Ettim tabi lan,etmezmiyim.
Ama sen sanki, hiç var olmamışsın gibi ortadan kaybolmuştun.
Bu mektubu yazmadan iki gün önce,sen rüyalarıma girdin.Hem de iki gün üst üste,seni tekrar aramam ve bu mektubu  sana yazmam bu yüzden.Ben bunu bir işaret diye düşündüm.
Neyse konudan sapmayayım,benim güzeller güzeli bir karım ve güzelliğini annesinden çok senden alan bir kızım var.Evet yanlış duymadın,kızım sana benziyor.Bedduların tuttu galiba,hani ben senden hep şikayetciydim ya,sen de "İnşallah, doğacak çocuğun benim aynım olur"diye beddua ediyordun ya.Vallah bedduan tuttu.
Bak yine konudan saptım,neyse konuya dönelim.
Ben şehit olunca,karım ve kızım sana emanet.Tabi karımın korunmaya ihtiyacı yok ama işte mesele başka.
Ben karımla evlenmeni istiyorum.

"Çüş lan,ne diyor bu!Ada hayatta kabul etmez, Göktuğ derken gözlerinde o aşkı gördüm ben."

Evet doğru okudun,karımla evlenmeni istiyorum.Kendisi belki hayatının sonuna kadar bekar bir anne olarak kalmak istiyordur ama kızım hayatının sonuna kadar babasız kalmasın.
İkimizin de babadan yana yüzü gülmedi,babasızlığı da annesizliği de az buçuk biliyoruz.Ne senin oğlun annesiz kalsın,ne de benim kızım babasız.
Karım çok iyi bir insan,onu görünce anlarsın zaaten.Hatta kendine ne kadar engel olmaya çalışırsan çalış,ona kör kütük aşık bile olacağına eminim.
Ama karım için aynı şeyi söyleyemiyeceğim.
İlk olarak,sarışın olarak 1-0geridesin.Sonra sinir bir herif olduğun için 2-0.
Yanı karım ∞-0 önde ise sen de o kadar geridesin 😏.Yani onu kendine aşık etmek için,çok çabalamalısın.
Bir de o bana emanet,ben ona o gözle bakamam falan deme.Zaaten senden onunla evlenmeni isteyen benim,kendine engel olmaya çalışma.
Mektubun yanında karım ve kızımın fotoğrafları ve ev adresleri var.
Karıma iyi bir eş,kızıma da iyi bir baba ol.Bu senden son isteğim,Allah'a emanetsiniz.
              
                           Sevgilerle,dostun Göktuğ

Mektubun bitimiyle öylece kalmıştım,bu adam ne yazmış böyle.Ben nasıl onun eşiyle nasıl evlenebilirim?Tamam ilk görüşte biraz hoşlandım ama bu Göktuğ'un eşi olmadan önceydi.Hadi ben kabul ettim,o asla böyle bir şeyi kabul etmez.Ben daha yeni tanımama rağmen anladım,bir de o onunla kaç yıl yaşamış anlamamış mı!Delircem.
 
Kollarım masaya dayalı,ellerim başımda ne kadar zaman geçmişti bilmiyorum.Taki kapım çalınıp,ben saate bakana kadar.Saat sabah 6'ydı,saatlerce bu şekilde kalmışım.Kapı tekrar çalınca gel dedim.

-Gel!

-Komutanım?

-Gel asker,bir sorun mu var?

-Komutanım,Yıldırım Albay sizi odasında bekliyor.

-Tamam çık geliyorum.

Asker çıktıktan sonra,ben de mektubu katlayıp cebime koymuş ve ardından odadan çıkmıştım.Önce lavaboya girip,elimi yüzümü yıkadım ve kendime çeki düzen verip çıktım.
Albay'ın odasının önünde durup, kapıyı çaldım.

-Gir!

-Komutanım.

-Gel Alper.

-Bir sorun mu var komutanım?

-Yok,görev bir hafta sonraya ertelendi.Gekirken arabanı görünce,seni yanıma çağırıp öyle söylemek istedim.
Öğrendiğim kadarıyla eve gitmemişsin,bir sorun mu var?

-Yok komutanım,biraz işim vardı da onları hallettim.

-Anladım,oğlun nasıl.Göktuğ şehit olmadan önce bir oğlun olduğunu söylemişti.

Allah kahretmesin!Oğlumu nasıl unuturum!Nasıl! Nasıl!

-Komutanım,izninizle eve gitmem lazım.
Oğlum evde tekti.

-Tabi çıkabilirsin.

-Sağolun komutanım,iyi günler.

Odadan hemen çıkıp,kapıyı ardımdan kapattım ve hızlı hızlı karargahtan çıktım.Arabama binip,eve doğru sürmeye başladım.
Allah'ım İnşallah korkmamıştır.
Eve gelip,kapıyı açmış içeri girecekken,gelen gülmeye sesleriyle kalakalmıştım.Bunlar da kimdi?Oğlumla beraber,biri küçük iki kişinin sesi geliyordu.
Mutfağa doğru yürüdüm ve gördüğüm görüntüyle kapının eşiğinde kaldım.

-Anne yapma!Un oldu her yerim.nsbsgdg

-Evet Ada abla yapma!hsxggdh

-Olur mu öyle şey,pastanın yanında küçük tatlılar da olmalı.Ve bu küçük tatlılar da sizsiniz.hshdbx

-Babam pastayı beğenir mi?

-Beğenir tabi,senin elin değdi.Barmaklarını bile yer.

Oğlum kahkahalarla gülüyor,konuşuyordu.

-Oğlum!

-Hii !Baba!

-Sen konuşuyorsun.

Koşarak bana doğru geldi,yani ben öyle sandım.Çünkü,yanımdan koşup gitti.

-Annecim,sen Göktuğ'un yanına git ben de gelirim.

-Tamam anne.

Küçük kız da mutfaktan çıkarken,Ada konuştu.

-Otur istersen,sana anlatacaklarım var.

Mutfaktaki sandalyelerden birini çekip, oturdum.
Ada da bana,bir bardak su verdi.

-Ne oluyor burda?Sizin burda ne işiniz var ve oğlum neden benden kaçıyor?

KİMSİN SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin