Bölüm 50

627 35 0
                                    

ADA ASENA ÇINAR

Şuan ellerim ve ayaklarım bağlı şekilde sorgulanıyordum ve bu sorgu hiç kibar olmayan bir sorguydu.
Yüzüme hedef alınan elin hafada kalmasının nedeni, içeriye giren adamdı.

-Başkan!!

-Ne oldu lan?

-Başkan, belgeleri çalmışlar.Seyfo başkan seni çağırıyor.

Devran duyduklarıyla hemen bana dönmüştü.

-Sen mi çaldın lan!

-Çalmış olabilirim de olmayabilirim de,bilemedim şimdi.Gdbdbdgsgs

Üzerime yürüyüp karnımı tekmeler atmıştı,hiç bir acı belirtisi göstermememle de derin soluklar almış ve çıkmıştı.

-Şıttt,baksanıza bir.

-Ne istiyorsun,yediğin dayaklar yetmedimi?

-Seyfo'yu çağırın,diyeceklerim var.

Başımda dikilen üçlü bir birlerinin gözlerine bakmış,en zayıf olan Seyfo'yu çağırmak için mağaradan çıkmıştı.
Bir yandan başımda dikilenlerin dikkatini dağıtmak için konuşturuyor,bir yandan da belime sakladığım bıçakla elimdeki ipleri kesiyordum.
Elimdeki ipler kesilince bana yakın olanı dipime kadar çağırdım.

-Şıtt,baksana bir bana.

-Ne istiyorsun?

-Yaklaşta o güzel yüzüne, bir de yakından bakayım.

Söylediklerim hoşuna gitmişti ki,yanıma gelmişti.Yanıma geldiği gibi boynundan tutup,elimdeki bıçak ile boynunu kestim.
Diğeri de silahına davranmıştı ki elimde ki bıçağı atmıştım,attığım bıçak hedef aldığım alnına saplanmıştı.
Hemen ayağımdaki ipleri de çözdüm,gelen sesler ile pıçağımı aldım ve mağranın kapısının köşesine  görünmeyecek şekilde yaslandım.
Kapıdan az önce Seyfo'yu çağırmak için giden,adam sonra da Seyfo girmişti.
Seyfi girer girmez bıçağı boynuna dayamıştım,boynuna dayadığım bıçakla korkudan titremeye başlamıştı.

-Ne oldu,üşüdünmü Seyfo?Titriyorsun da.

-Bırak beni,ölürsem sağ çıkamazsın buradan.

-Seninle bir anlaşma yapalım Seyfo,ne dersin?

-Ne istiyorsun?

-Ben buradan uzaklaşana kadar kimse bana yaklaşmıcak ve tabi sen de benimle geleceksin.Sonra da ben seni bırakacağım.

-Bırakacağını nereden bileyim?

-Bir;başka çaren yok. iki;Biz Türk askeriyiz,biz de söylediğimiz söz senettir.

Bıçağı biraz bastırmam ile paçaları tutuşmus kabul etmişti.

-Tamam,kimse sana karışmayacak.

-Güzel,önce şu itine sonra da karşımıza çıkan itlere doğrulttukları silahları indirteceksin.
Tamam mı?

-Tamam!

Sözümü dinletmek için ara ara bıçağı bastırıyor geri çekiyordum ve bu onu daha da korkutuyordu.
Patlama sesini duyduğumda,bıçak yerine bir silah almış kafasına dayamıştım.Mağaradan çıkınca bir kaç kişi bizi görmüş,diğerlerininde dikkatini buraya çekmek için havaya ateş etmişlerdi.Silahı kafasına bastırdığımda ne demek iştediğimi anlamıştı.

-Herkes silahlarını indirsin,biz buradan çıkana kadarda yerinizde kalın!

-Başkan...

-Size yerinizde kalın dedim!

KİMSİN SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin