Bölüm 66

205 9 6
                                    

ADA ASENA ÇINAR

Abim,Ali abime bir şey olmuştu.Annemler teleşlanmasın diye, boş bir odaya girdim.Telefonu çalmasına rağmen açılmıyordu,tam umudu kesmişken telefon açılmıştı.

-Ali abi!

-Abin yoktur güzelim,sen bana de ne diceksen.Ben ona iletirim.Hahaha

-Sen kimsin,Abim nerde?

-Ben Agit,abinle işimiz var.İşimiz bitsin,leşini alırsınız.Hahahah

-Bana bak it,eğer ona bir şey olursa andım olsun seni gebertirim.Leşini de bir yerde sallandırırım!

-Bağ hele sen şuna,haşin kız.Sevdim seni.

-Sen benim elime geçince ben de seni öyle bir seveceğim ki,kim olduğunu unutacaksın.

-Bağ hele,uzaktan konuşmak kolaydır.Sen gel yüzüme konuş.

-Tamam lan,geleceğim.Geldiğimde de seni mafedeceğim.

Telefonu kapatıp hemen

Daha fazla konuşması müsade etmeden,telefonu kapatmış ve odadan çıkmıştım.

-Ben çıkıyorum!

-Nereye kızım,bir şey lazımsa ben alırım?

-Yok,göreve gidiyorum.Ne zaman gelirim bilmem.

-Aman kızım,daha iyleşmedin.

-Görev beklemez,hem kurtarma gereken canlar var.Hastayım deyip,onları ölüme terk edemem.

-Tamam kızım,kendine dikkat et.Allah'a emanetsin.

-Siz de, Allah'a ısmarladık.

Çocukları öpüp anneme sarıldım ve evden çıktım.

-Alo,Kartal!

-Buyrun komutanım?

-Salan bir telefon numarası atacağım,
Bana hemen yerini tespit et.

-Hemen komutanım,bir dakka bekleyin.

Dediği gibi tam bir dakika içinde yerini tespit etmişti.

-Komutanım,ben de geleyim mi?

-Hayır tek gideceğim,kimsenin haberi olmasın.

-Emredersiniz komutanım! Komutanım..

-Söyle Kartal.

-Dikkat edin.

Bir şey demeden telefonu kapatmış,yola çıkmıştım.
Telefonun, son sinyal alındığı yere gelmiş,nereye doğru gittiklerini anlamaya çalışıyordum.
Gözüme çarpan kırmızılığa doğru yürüdüm,kayada kan izi vardı.Bir kaç kayada da gördüğüm kanla bulunmak için  ipucu bırakıldığını anladım.Aslanlarım be! bir kere daha vatanımın evlatlarıyla gurur duydum.
Kan izlerini takip ede ede bir kampa gelmiştim.Dürbünü çıkarıp etrafı inceledim.
Önce askerlerin nerede tutulduğunu bulalım bakalım.
Etrafa bakarken,bir silah sesi duydum.Sesin geldiği mağraya bakınca içerden burnunu tutarak çıkan bir it gördüm.
Sanırım,askerlerden biri burnunu kırmıştı.İnşallah gelen silah sesi,bir askerin şehadeti için değildir.
Hemen bir plan yapıp,planı devreye sokmaya başladım.
İndirdiğim itin üstünü çıkartıp,giyindim ve kampın içine sızdım.
Önce mühimmatların yerini tespit etmiş,sonra da kapımın her yerine bomba düzeneği kurmuştum.
Sıra askerleri kurtarmaktaydı.
Elime bir kaç yiyecek bir şey alıp,askerlerin bulunduğu mağranın önüne gelmiştim.Mağranın ağzında duran it beni durdurmuştu.

-Hayırdır nereye?

-Hevallere yemek getirdim,eskerlerin önünde yesinler de eskerler de kudursunlar.

KİMSİN SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin