Kenan Bey ve arkasından gelen beş genç büyük bir çalışma odasına girdi ve en son giren Yağız kapıyı kapatıp derin bir nefes aldı.
"Bu kaçıncı?" dedi sinirlice Kenan Bey.
"Bunu kaçıncı defa yapıyorsunuz?"
Sinirliydi ve haklıydı da. Çok tedbirsiz davranıyordu yeğenleri. Daha önce yaşananları dikkate almıyorlardı.
"Amca bu sefer-"
Emre'nin sözünü kesti sinirlice.
"Hele sen hiç konuşma Emre, her zaman bu sefer deyip duruyorsun ama sonuç ortada."
Emre gözlerini kaçırdı, amcası haklıydı.
"Siz de mi..araştırdınız Alaz'ı?"
Deniz ılımlı bir şekilde konuşurken kafasını salladı Kenan Bey.
"En son olanlardan sonra.. Yinede çok bir şey çıkmadı, temel şeyler sadece."
Kaan kaşlarını çattı. Umarım yine aynı şey olmaz diye düşündü.
"Yağız? Hiç konuşmadın? Anlatmaycak mısın?"
Yağız, derin bir nefes aldı ve durum bildiren bir asker gibi konuştu.
"Onunla konuşmaya gittiğimizde sadece test yaptırmak istedik ancak reddedip gitti. Bir süre sonra peşinden gittik ve evine doğru ateş edildiğini gördük. Bu yüzden onu buraya getirdik."
"Peki, durum yine şaibeli yani. Kesin bir bilgi bile yok elimizde."
"Ama amca-" Ateş'in sözünü de kesti Kenan Bey. Emre kadar tedbirsizdi o da.
"Sende konuşma Ateş! En son senin anlattıkların sağolsun tahtalı köyü boyluyordum."
"Bilmiyordum."
"Yinede tedbirli olabilirdin, o kadar bilgi vereceğine önce bunu neden sorduğunu ona sorsaydın? Ama nerde! Ölmeye yemin etmiş gibisiniz hepiniz!"
Kenan Bey kendini sakinleştirip derin bir nefes aldı ve devam etti konuşmasına.
"Nerede yaptırdınız testi?"
"Senin hastanende, söylediğin doktora."
"Peki, tuhaf bir davranışını farkettiniz mi?"
Herkes birbirine bakarken Kenan Bey derin bir nefes daha aldı ve yeniden konuştu.
"Söyleyin. Gidip vuracak değilim, ama söylemezseniz ve altından bir şeyler çıkarsa vururum sizi."
"Kapısını...kilitliyor..."
Emre'ye bakıp sinirden güldü Kenan Bey.
"Ne güzel! Neden kilitliyordur kapıyı acaba, belki yeni geldiği bu evde güvende hissedemiyordur, yada çete tarafından gönderilen biridir?"
"Ama bu sefer Atlas'a daha çok benzi-"
"Emre yapma Allah aşkına, bunu daha önce de söylemiştin. Sonra ne olduğunu hatırlatayım mı? Hapishaneye giderken arkasından bakakalmıştın, sözde kardeşinin."
Nefesini sıkıntıyla bıraktı Kenan Bey, çok çabuk sinirleniyordu ama elinde değildi. Kardeşini de bu tedbirsizlikten dolayı kaybetmişti. Şimdi ondan kalanları da bu şekilde kaybetmek iştemiyordu. Onlar da haklıydı, bu kişi gerçekten kardeşleri olabilirdi ama olmayabilirdi de işte!
Bunu anlamaları ve ona göre mesafe koymaları gerekti aralarına.
Daha önce sahte DNA testinden, Atlas'a benzemek için ameliyat olanına kadar çok fazla hain girmişti aralarına. Hepsi çete tarafından gönderilmişti. Ailenin içine daha doğrusu eve girebilen sadece üç kişi vardı ve ikisinin sonu hapishane olmuştu. Üçüncü de Alaz'dı.