Hepsi bana bakıyordu..
Akşam yemeği için oturduğumuz yemek masasında sabah ki gerginliğin ardından normal bir konuşma dönerken konu bana gelmişti ve Yağız üstü kapalı bir soru sormuştu.
"Alaz, teyzemin bahsettiği konu hakkında..."
Devamını getiremeden cevabını vermiştim ve şuan herkes hiç bir şey olmamış gibi yemeğini yiyen bana bakıyordu.
Ne demiştim ki sanki?
"Bu sizi hiç ilgilendirmiyor, kısaca size ne abi. Ama yinede yalan yada bahane uydurabilirim isterseniz."
Eh, abi demiştim di mi?
Kendime bolca sabır diliyorum, geçmiş olsun.
Umarım boşa ümitlenip sonra hayal kırıklığına uğramazlardı. Sonuçta abi kelimesini o anlamda kullanmadım ve terslerdim sizi! Niye buna takılıyorsunuz?!
Belki buna takılmamışlardır. Belki terslediğim için öyle bakıyorlardır.
Aynen ya, o kadar salak değil...
O kadar salaklarmış.
"Beyler."
Yağız'ın eğlenen sesi ile herkes cüzdanından çıkardığı paraları ona verirken ben hala ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Atlas bile 200 TL çıkarıp üzgünce abisine varirken ağzım açık onu izliyordum.
Tam olarak ne oluyordu?
"Kaybettik ya iddiayı."
Ates'in sessizce dediği şey ile gözlerimi kırpıştırdım.
Evet Alaz, şuan Bakırköy Ruh Ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde yatıyorsun ve bunlar da hayali oda arkadaşların. Aynen öyle, deli, şizofren, bipolar artık ne boksa hepsi sende var ve şuan yaşadığın şey- Tamam abartmayalım.
Şuan olan şey tam olarak delilikti ama gerçekti işte.Önce kime abi diyeceğim konusunda iddiaya girmişlerdi ve abi kelimesini o anlamda kullanmadığımı farketmeyip paraları Yağız'a vermişlerdi.
Ulan bebekiyim ben?!
Ben nasıl bunlarla yakın akrabayım ya, bunlar çok salak...
Yağız'ı zengin ettim en azından, gerçi adam koskoca şirket yönetiyor bildiğim kadarıyla ama...
Bir süre sonra herkes yemeğine devam ederken bu sefer ben onlara bakıyordum.
Bu cidden normal değil.
Yok mantık falan da yok.
Deli var diye bağıracağım.Sakin ol Alaz, bir süre daha sabret. Sonra siktirip gideceksin zaten. Gerçi daha erken de gerçekleşebilir bu. Gittiği yere kadar artık.
Suyumdan bir kaç yudum alırken Yağız'ın bakışları bana döndü.
Yine ne diyecekti acaba?
"Ailenle eskiden ortaklık yapmışız."
Söylediği şey ile boğazımdan geçen su aldığım nefes ile nefes boruma kaçarken öksürmeye başladım.
Ardindan da ben yeniden su içip öksürüğümü kesene kadar bana endişeyle bakmaya devam ettiler.
Bu kadar şeyle ölmem, boşuna endişelenmeyin demek istesem de öksürmekle meşguldüm şuan.
Kenarda duran peçeteye ağzımın kenarını sildikten sonra boğazımı temizledim.
Bu çok beklenmedikti.
O adam şirketi batırmadan önce bir kaç kişiyle ortaklık kurmuştu hatırladığım kadarıyla. Bu normal bir tesadüf olabilirdi ama ortaklık kurduğu bir kaç kişiyi tanıyordum...