"Geldik."
Camdan dışarı bakarken arabanın durduğunu anlamayınca bir de söylemeyi deneyen Ateş ile kendime geldim ve kapıyı açıp arabadan indim.
Yapacağım şeyin suçluluğuyla arabayı park etmesini beklediğim Ateş'i izlerken arabayı büyük bir ustalıkla park eden Ateş arabadan indi ve arabayı kitleyip anahtarı ceketinin cebine koydu.
Yanıma doğru ilerlerken damarlarımda ne kadar kan varsa yüzümde bir yerlere gittiğini hissediyordum ve bu rüzgardan her an uçup gidebilecek benim için neredeyse imkansızdı.
Ateş yanıma gelip neden hala hastaneye girmediğimiz sorarken ona cevap vermek yerine sarıldım.
Evet... sarıldım.
Uzun mesafe koşmuş bir domates gibi görünmediğimi umarak boğazımı temizledim ve hala ona sarılırken konuştum.
"Şey.. o şeyleri açıkladığın için teşekkürler. Şu son günlerde seni
baya uğraştırıyorum galiba. Gerçi sen- daha doğrusu sizde sütten çıkma ak kaşık değilsiniz. Tabi robot gibi davranıp tüm yükü omuzlarına koy diyen de yok..."Batırdım...
Ateş'de bana sarılırken güldü.
"Merak etme, omuzlarımdaki yük o kadar da fazla değil. Ayrıca bende teşekkür ederim beni dinlediğin için.
Hadi artık gidelim, ben daha doktorla buluşacağım, sende ikizinle özlem gidereceksin."Geri çekilip son hız hastaneye doğru giderken peşimden gelen Ateş'e söyleniyordum ama yinede mutluydum.
Cebimdeki araba anahtarı kaçmamda büyük rol oynayacaktı sonuçta.
Sonunda en son bir kaç adamı fena dövdüğüm, ondan önce de kaçırıldığım hastane koridorlarında yürürken doğru oda numarasını arıyordum.
Bu hastanede de ne çok anım varmış ya.
Bahçede de Kenan amca nutuk çekmişti bana, sonra sabaha kadar soğukta bekleyip hasta olmuştum. Daha dün
gibi aklımda, çünkü daha dün oldu.Kenan amca hala buralarda mı- ne amcası ya, Kenan Bey, Kenan Bey, Kenan BEY!
"O yeğenim, yüzünü gören cennetlik."
"Merhaba Kenan amca- Bey!"
Gökten düşer gibi yanımda biten Kenan bey amca dilimin sürçmesine gülüp omzumu patpatladı.
"Hasta olmuşsun, ben sana ne demiştim? İki yeğenim de hasta olursa yataklara düşerim. Ha? Bir kulağından girip diğerinden çıkmış."
Parmak ucuyla alnıma bir fiske vurup gözlerimi kırpmama neden olurken
az sonra gülüp sırtıma vurdu.."Özlemişim be yeğenimi."
Bu.Ailede.Bipolar.Genetik.
"Atlas'ın odasını arıyorsan koridorun sonundaki oda. Değiştirdik odasını, gerçi sen daha görmeye gelmemiştin. Zaten çıkmasına çok kalmadı, bir kaç güne tamamen iyileşince eve gidecek inşallah."
Kenan Bey bir şeyler daha söyledikten sonra Ateş'le beraber doktorla konuşmaya gideceğini söyleyerek gitti ve Atlas'la görüşememle aramda hiç bir engel kalmadı.
Sonunda çaldığım kapıyı açıp içeri girerken yanlış odaya girip girmediğimi düşündüm bir süre.
Tabi Atlas'a ikizi -o ben oluyorum- kadar benzeyen başka bir insan daha olduğunu sanmıyorum ama...
Onun eli ne zamandır sargıda?
"Alaz?"
Alaz ya, söyle bakalım eline noldu?