Sabr-ı Sükût 4.Seri (Ahde Vefa Asiye)

Kesit

Filiz karşısında ki Yusuf'un dediklerine artık tahammül edemiyordu. Kızgın bir şekilde " senin ağzından çıkanı kulağın duymuyor Yusuf! Tüm bu olanların sebebi sensin ama halen daha hatalarını görmüyorsun! " deyip işaret parmağını sallayarak " hataların dağlar kadar oldu ama farkında bile değilsin! Bu yaptıkların yüzünden etrafında kimse kalmayacak!" Der demez Yusuf kükreyerek " O'nlar benim yeğenlerim tamam mı kızıl cadı!" Dedi.

Filiz kaşlarını çatarak " evet senin yeğenlerin! Anne ve babaları olmayan hem yetim hemde öksüz yeğenlerin...! Şaşırıyorum rahmetli Fatmanur hanım mükemmel bir kadındı yakınen tanımıştım konuştuk defalarca... Rahmetli Akın beye de çok iyi birisi diyorlar...! Senin gibi zihniyeti bozuk birisini o mükemmel insanlar mı yetiştirdi şaşırıyorum! Kesin kemikleri sızlıyordur senin şu yaptıklarından dolayı!" Deyince Yusuf delirmişti " sen benim ablamın ve eniştemin adını hangi cürretle ağzına alırsın?!" Dedi.

Filiz daha da meydan okuyarak " senin yüzünden Osman abim karısını ve oğlunu kaçırmak zorunda kaldı...! Abim de mecbur kaldı...! Adam gibi defarca kapına geldik istedik ama dediğim dedik deyip dayattın...! Maşita'nın fikrini bile sormadın!" Deyince Yusuf iyice üzerine doğru yürümeye başladı ama Filiz bildiği kızlardan değildi gözü karaydı.
" Hadi Maşita'ya fikrini sormadın da hiç gözlerinde ki abime olan aşkıda mı görmedin?!" Dedi.

Yusuf şaşkın bir şekilde " onu bunu bilmem ben bana ders verecek kapasitede misin sen kısa etek ?!" Der demez Filiz sağ duyusunu kaybetmişti zaten dün akşamdan da doluydu " sen ve senin gibilerden tiksiniyorum! Benim saçımın açık olması veya böyle giyinmemin kime ne zararı var?! Ben açık olabilirim ama ölçümü de korumayı biliyorum! Ben belki bir gün kapanırım bu Allah'la benim aramda olan bir şey... Elbette tesettür Rabbimin Ayeti ve emri biliyorum bunu...! Ben de Elhamdülillah Müslümanım! Dinimi biliyorum sana hesap vermek zorunda değilim ama böyle gördüğüme bakma benim şu çantamın içerisinde namaz elbisem var başörtüm var beş vakit namazımı da kılıyorum, Kur'anımı da okuyorum, orucumu tutuyorum, namahremi biliyorum... Tüm Dini bilgilerimi de aldım açıklığımda benim eksikliğim... Ama dediğim gibi ben bir gün olur kapanırım peki sen ve senin gibi zihniyeti bozuklar nasıl temizleyecek bu pis zihniyetlerini?!" deyip Yusuf'un konuşmasına bile fırsat vermeden çemkirmeye devam etti " sizsiniz asıl zihniyeti bozuk olan abim ve Osman abim değil, ben değilim...! İnsanları açık kapalı diye ayıran sizsiniz! Bir kadının saçının açıklığı kötü olduğunu mu ifade ediyor veyahut bir kadının saçının kapalılığı iyi olduğunu mu ifade eder?! İyilik ve ahlak insanın içerisindedir insanları yargılamadan önce düşünmeniz gerekiyor...!" Deyip derin bir nefes alarak " daha çok şeyler demek istiyorum ama değmezsin sen ! Dedi.

Yusuf burnundan solayarak " ben senden ders almak istedim! Sorduğum soruya cevap ver!" Deyince Filiz dayanamayarak " cevap vereyim o zaman! Abim yeğenini kaçırdı fidye için falan değil ha!" Dedi alay ederek.
" Çoktan karısı oldu sen yatağında mışıl mışıl uyurken!" Dedi.

Yusuf kızgın bir şekilde " nasıl yani?!" Der demez Filiz " yani karısı oldu bunda anlamayacak ne var ki be adam ?!" Deyip donup kalan Yusuf' a bakarak
" sen harem kuracak kadar geri kafalısın ya anlamadıysan karısı olduğunun kanıtını göndereyim de bayrak yapıp as !" Der demez Yusuf kükreyerek
" dua et kızsın sen !" Dedi canı yanarak.

Filiz bunu demek istemiyordu ama mecbur kalmıştı " sen bu zihniyetlerin adamısın Yusuf! Niye zoruna gitti ?!" Der demez Yusuf kükreyerek " kim kime neyi bayrak yaptıracak görüşeceğiz kızıl cadı! " Diyerek kolundan tuttuğu gibi sürüklemeye başlayınca Filiz " imdattt" diye bağırmaya başladı.

Osman gizlice köşeden izliyordu tüm olanı biteni " oh olsun sana Yusuf...Kaçır bakalım Filiz'i... Seni ancak Filiz gibi cevval ve cadı ama bir o kadar da hakkaniyetli bir kız adam eder..." dedi.

Sizce bundan sonra neler olacak?

Osman Filiz'e niçin yardım etmedi ?