Selamlar herkeseee. Nabersiniz?
Eğer iyiyseniz de fazlasıyla psikolojik öge yüklü bu bölümden sonra kendinizi gerçek bir şizofreni hastası gibi hissedeceksiniz d:
Uzatmak istemiyorum, klasik hatırlatmamı da yapıp sizi bölümle baş başa bırakacağım. Fikir, öneri veya sorularınızı yorumlarda belirtmeyi, oy vermeyi ve hikayeyi sevdiklerinizle paylaşmayı unutmayın.
Öpüyorum, iyi okumalar!
"Bırak! Bırak dedim sana!" diye bağırdı genç kız tüm gücüyle.
Ama beyaz önlük giyen üç adam onu dinlemedi, adeta yerde sürüklercesine götürmeye devam ettiler onu.
Tırnaklarını doktorlara batırdı, ayağıyla yerden kuvvet alarak o odaya sürüklenmemeye çalıştı fakat başarılı olamadı. O yalnızca on beş yaşındaydı, karşısında üç tane doktor vardı ve tahmini yaşlarının otuzlarda olduğuydu.
"İğneyi hazırla!" dedi beyaz önlüklü adamlardan biri diğerine. "Biz tutuyoruz kızı. Yoksa götürülecek gibi değil."
Genç kız çığlıklar attı, direndi. Tek çabası o odaya gitmemekti, oraya gittiğinde daha delirmiş hissediyordu. Tek isteği ölmek, fakat o odaya girmemekti.
Beyazdan nefret ediyordu, üzerindeki elbise, mahkum olduğu oda beyazdı.
Bir yere kısıtlı kalmaktan nefret ediyordu, dört aydır bir odaya mahkumdu.
Buraya girmesinin sebebi artık etrafındakiler için tehlike arz etmesiydi, bir gece sebepsiz yere gruptan birini boğmuş, ardından çok yorulduğunu söyleyerek uyumuştu. Sabah kalktığında ise hiçbir şey hatırlamıyor, oraya nasıl geldiğini bile bilmiyordu.
"Her birinizi ellerimle öldüreceğim!" diye bağırdı tüm gücüyle. "Her biriniz göreceksiniz! Bana bunları yaptığınıza pişman olacaksınız! Beni o odaya kilitlediğinize, uyuttuğunuza pişman olacaksınız! Çıkınca, çıkınca her birinizi bulacağım! Ellerinizi keseceğim, yaşadığınıza pişman edeceğim!"
"Buradan çıkınca hiçbir şeyi hatırlamayacaksın küçük kız, hiçbir şeyi." Doktor gülümsedi, "Hatırlasan dahi, bir deliye mi inanacaklar, yoksa bana mı?"
Elleri titriyordu, tüm vücudu titriyordu. Gözleri dolmuştu, fakat öfkeden. Kimseden çıkartamadığı, kendinden çıkartamadığı öfkesinden.
Yutkundu, kolunu sıkan ve onu odasına sürüklemeye çalışan doktorlara bakmaya fakat yerinden tek bir milim dahi oynamamaya devam etti.
"Size tüm bunları yaptığımda," dedi kız öfkeden titreyen sesiyle. "Bunu bir deli yapmış olacak. Cani bir deli. En kötü ne yapabilirler? Bundan kötü ne yapabilirler?" Her cümlesinde sesi daha da arttı kızın, her cümlesinde çıkartamadığı öfkesi daha çok titretti onu.
Sakinleştirici almak üzere giden doktor koşar adımlarla yere oturtturdukları -yoksa tutamakta zorluk çekiyorlardı- kızın yanına gelip iğneyi daha fazla ve hızlı etki etmesi için boğazına geçirdi. Kız bağırdı, iğneden kurtulmak, ellerini doktorlardan kurtarmak istedi fakat başaramadı. Ayaklarıyla boşluğa tekmeler attı; gücünü, öfkesini kaybetmek istemedi.
Doktor şırıngayı kızın boynundan hızla çekti, kızın görebildiği ise neredeyse elinden daha büyük olan şırıngaydı. Geçen her saniye kızın öfkesini yatıştırdı ve üzerinde her gün almaya alışkın olduğu o sahte mutluluğu hissetti. Başının dönmeye başladığını, kuş gibi hafif olduğunu hissetti.
![](https://img.wattpad.com/cover/295486681-288-k205009.jpg)
YOU ARE READING
13. Görev- TAMAMLANDI
Teen FictionKukla acı çekti, kukla öldü fakat kuklanın tahta ciğerleri nefesle doldu, kukla nefes almaya başladı. Kuklanın tahtadan kalbi atmaya başladı, tüm bunlarla beraber kukla hissetmeye başladı. Her seferinde fırlatıldığı yer bu kez acı verdi tahtadan kol...