FİNAL- Masal

40 2 0
                                    

 Selamlaaar. Nabersiniz? Umarım iyisinizdir.

Final bölümüne kadar gelen sizlere, her ne olursa olsun bana ve zihnimde kurmuş olduğum o evrene şans veren sizlere ne kadar teşekkür etsem az. Aylar boyu kurgulayıp yazdığım, kendimden parçalar verdiğim bu hikayenin yeri bende hep ayrı olacak, içimde tarifsiz ve üzücü mü yoksa gurur dolu mu emin olamadığım bir duygu var. Belki her ikisidir belki de hiçbiri değildir fakat gerçekten fazla garip hissediyorum. 

Geçen bölümde Kritanta'nın dediği gibi, Dimitri'yi öldürdükten sonra yaşayacağı boşluk duygusunu anlattığı gibi, tıpkı onun gibi hissediyorum. 

Fakat duygularımdan bahsedip içinizi sıkmayacağım, merak etmeyin. Zaten hikaye boyunca boğucu bir Sovyet havasıyla yeterince içinizi sıktım, daha fazlası yaşanmayacak d: 

Final hakkında teorilerinizi buraya almak istiyorum, buraya kadar hiç yorum yazmamış olsanız bile bu yoruma lütfen içinizden geçen birkaç şeyi yazın. 

Uzatmak istemiyor ve hatırlatmamı yapıyorum, son kez. 

Fikir, öneri veya sorularınızı yorumlarda belirtmeyi, oy vermeyi ve hikayeyi sevdiklerinizle paylaşmayı unutmayın. 

Öpüyorum, iyi okumalar! 


24. 11. 2011

04:05

Diana istemsizce gözlerinden akan yaşlara engel olamıyordu. Toprak yolda hızla ilerleyen aracını gördüğü küçük tabela ile hemen durdurdu. Bir saniye kadar kısa bir süre içinde arabadan indi, arabanın yalnızca el frenini çekmişti, bu yüzden farlar yolunu aydınlatıyordu.

Toprak zeminde bata çıka ilerledi, hızlı nefesleri bir buhar bulutu olarak ağzından ayrıldı. Toprağa batırılmış haç işaretlerinin olduğu mezar taşları arasında ilerledi, tek aradığı bir isimdi.

Gözleri daha önce hiç gelmediği bu mezarlıkta dolandı, birkaç adım atmıştı ki aradığı ismi bulmuştu.

Daniel Kreslin.

"Ne olur," diye fısıldadı boş mezarlığa doğru. "Bu sadece aptal bir düşüncem olsun. Lütfen, seni böyle bir şeyle suçladığım için özür dileyeyim, lütfen haksız çıkayım, lütfen."

Bu mezarlığa olabildiğince hızlı bir şekilde gelmek istiyorsa da mezar taşının önüne oldukça yavaş adımlarla ilerledi.

Elindeki torbayı yere bıraktı, ayakta durması artık son derecede güçleşmişti. Tanrı'dan ona bir işaret göndermesini, düşündüğü hiçbir şeyin gerçek olmamasını diliyordu.

Dudaklarını birbirlerine bastırdı, gözünden bir damla yaş düştü fakat umursamadı. Yerer bıraktığı torbanın içinden çıkarttığı katlanabilir küreği mezarın üzerine batırdı.

Gözünden yaşlar döküldü, bunca zaman bilmek istediği gerçek ile karşılaşmak fikri onu ürkütüyordu. Onu yok ediyordu.

Küreğin içine dolan toprağı güçlükle kaldırdı, bir damla yaş daha, toprağı hemen yanına bıraktı.

Küreği tekrardan sağladı toprağa, toprağı hemen yanına bıraktı ve bir kez daha, bir kez daha.

Bilmek istiyordu, aynı zamanda bu gerçekten ne kadar uzaklaşabilirse uzaklaşmak istiyordu.

Görmek istiyordu, aynı zamanda kör olmayı diliyordu.

Zira düşündüğü şeylerin gerçek oluşu, onun gözlerinin yıllardır kör olduğunu gösterirdi. Aşkın gözlerini boyadığı, tutku ve şevhetin ellerini bağladığını öğrenirdi. Yıllardır hissettiği için özgür olduğu duyguların onu esir ettiğini öğrenirdi.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 11 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

13. Görev- TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now