37. Bölüm- Bilinmezlik Çukuru

19 4 0
                                    

  Selamlar herkeseee. Nabersiniz? Umarım iyisinizdir. 

Fazla tutmak istemiyorum çünkü ardı kesilmeksizin ve hiçbir detayı unutulmadan okunması gereken bölümler. 

Fikir, öneri veya sorularınızı yorumlarda belirtmeyi, oy vermeyi ve hikayeyi sevdiklerinizle paylaşmayı unutmayın.

Öpüyorum, iyi okumalar!



                                                                          VALERY PETROV 

Gözlerimi araladım, büyük karanlık sonunda benimle veda edince kısa bir süre nerede olduğumu anlamaya çalıştım. En son ne olduğunu hatırlamıyordum, neden burada olduğumu, nasıl, kim tarafından buraya getirildiğimi bilmiyordum. 

Başım öne eğikti, ellerim bileklerimden büyük bir kuvvetle tutulduğundan tamamen yere düşmemiştim, gücümü toplamaya çalıştığım birkaç saniyenin ardından verdiğim nefesle öne eğik başımı havaya kaldırdım. 

Gördüğüm ilk şey ise Kritanta'nın duvarın kenarında baygın bir şekilde yatıyor oluşuydu. Onu bu şekilde görüşüm zihnimdeki parçaların birleşmesine sebep oldu. Toplantıdan çıktıktan sonra bir saldırıya uğramıştık, zihnimde oluşan son kesit ise arabanın sertçe bir yere çarpasından ibaretti. Bu anıların üzerinden ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum, bizi buraya getirenin bu anılar olup olmadığından haberdar değildim. 

 Loş ışık onu tam olarak görmemi engelliyordu, bu yüzden tüm gücümü kullanıp yanına gitmeye çalıştım fakat bileklerime bağlanmış zincir beni engelledi. Durmadım, zincirden de kurtulmaya çalıştım. Gözlerim üzerindeydi, şakaklarından kan süzülüyordu. Baygındı, nefes alıp alamadığını göremiyordum. 

Sarı ve dirseklerinin biraz üstüne kadar uzanan saçlarının üst kısımları şakaklarından akan kana bulanmıştı. Gözlerim dikkatlice tüm vücudunu inceledi, şakağından ve sağ omzundan başka hiçbir yerde yara almamış görünüyordu. Gözkapakları yeşil gözlerinin üzerini örtmüştü, nefes alıp alamadığını anlayamıyordum. Omzu ameliyat edilmişe benziyordu, bir kurşun yarası aldığını hatırlıyordum. 

Zorlukla yutkunduğumda ürperdiğimi hissettim. Bu ürpermenin sebebi nefeslerimi buhara dönüştüren soğuktu, tüm bedenimi donduracak seviyede olan soğuğun yanı sıra üzerimdeki gömlek çıkartılıp atılmıştı. Çıplak bedenime çarpan soğukluk neredeyse beni titretecek seviyedeyken solumdan bir ses duydum. 

Betona çarpan bir sopa veya bastona ait tok ses bakışlarımın karanlığa çevrilmesine sebep oldu. Her saniye daha da çok yaklaşıyor ve peşinde adım seslerini de getiriyordu. Yirmi saniyenin ardından karanlıktan gelen sesler aydınlıkta, bu kez daha net duyulmaya başladı. 

Bakışlarımın yerinde simsiyah giyinmiş bir adam vardı. Saçlarının üzerini kapatan melon bir şapka, yüzünde veba maskesi, siyah bir palto ve botlar. 

Kana ve çamura bulanmış botlar. 

Sağ elinin altındaki asa baston, her adımında onunla beraber ilerliyor ve tok sesinin bulunduğumuz yerin duvarları arasında yankılanmasına sebep oluyordu. 

"Valery Petrov." 

Siyahlara bürünmüş adamın sert ve kalın sesi yerimde hareketlenmeme sebep olmuştu, zincirlerin sesi adamın sesinin hemen ardından konuşmuştu. 

13. Görev- TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now